• bence super bi dizi. her bolumde ayrı macera ve aynı zamanda kendinizi ozlesterebileceginiz , kendinizi yerine koymak isteyebileceginiz karekterler var dizinin icinde. kolayca diziye adapte olabiliyorsunuz. ama stargate universe gibi igrenc stargate versiyonlarında bu olmuyor olamıyor. bu diziyi seviyorum ben. gerci kendimi kimsenin yerine koyamadım tum sezonları iki kez izlememe ragmen.

    --- spoiler ---
    ama hala su 0.999 hızla giderken bizimkilere denk gelen kadim gemisinin kibirli kaptanı helia ya hala acırım. hala burnumun diregi sizlar birden öldüğünü hatırlayınca. oysa neler de ogrenebilirlerdi ondan. ciddi ciddi aklıma geldigi zaman uzuluyorum. ancient ship tria nın kaptanı helia. (isimler boyle birşeydi galiba) hele birde jack o'neill ve woolsey'in yerini soylememek için replicator ların mind probe'una direndiğini konusuyordu iki replicator. hakkaten bak anlatırken duygulandım. galiba biraz kırdım ben.
    --- spoiler ---
  • 4. sezon 13.bölüme kadar olan tüm bölümlerle ilgili spoiler içerir.

    --- spoiler ---
    - dizide yer alan insan ırklarının benzer gelişim süreçleri -
    bu dizideki ırklar neredeyse aynı gelişme biçimini yaşıyorlar. bu da batı'nın tarihi gelişim süreçlerine uyuyor.
    taş devri dönemindeki gibi toplayıcılık ve avcılık ile başlıyorlar. köyler kurup tahıl ürünleri ticareti yapıyorlar. ortaçağdaki gibi feodal düzende yaşıyorlar. hepsinde farklı adlardaki dinlerde de olsa bir rahipler grubu var. yardım almadan en fazla ilerleyenler -ki bunlar genii'ler 1930-40'lı yılların teknolojisine ulaşabiliyorlar.
    din ekseninden çok bilim ekseninde gelişen bir dizi. ana tema evrim. insan evriminin son noktası ise yücelme olarak adlandırılan durum.

    - diziye yön veren ırklar -
    kadimler: yücelmeyi başarmış insan neslinin en üstündeki ırk. pegasus galaksisinde 10.000 yıl önce at oynatmış ama wraith'ler ile baş edemeyip tası tarağı toplayıp uzaklaşmış ırk.
    genii: genii'lar soğuk savaş dönemi sscb'ye gönderme yapılmış. genii'ler radyasyondan etkilenmiş, sscb benzeri kıyafetler giyen ve yönetilen bir ırk olarak tanımlanmış. çıkarcılar ve sözlerine asla güvenilmez. (ben amerikalıları öyle bilirdim ama neyse)
    wraithler: erectus böceğinin evrim geçirmiş hali. ya da şöyle diyebiliriz. erectus böceği ısırmış bir insanın evrim geçirmiş hali. benzetme hastalığımdan esinlenip bu ırkı da çinlilere benzetiyorum. çoğalma kapasiteleri açısından. gerçi kraliçeleri olması benim benzetme teorimi alt üst ediyor ama başak burcuyum ne yapabilirim ki? aslında arılara benzetmek daha mantıklı olur. en son şöyle bağlayalım bir arının ısırdığı çinlinin evrim geçirmesine benziyorlar.
    (bkz: basak burcu erkeklerinin benzetme kabiliyeti)
    çoğalıcılar: ben en baştan beri bunları japonlara benzettim. kadimler tarafından üretilen nanorobotlardan oluşan çoğalıcılar yamulmuyorsam 3.sezonda ortaya çıkıyorlar. (2 de olabilir) programlanabilir olmaları rondey'in onlarla çok oynayacağı anlamına geliyor. s04e12 itibariyle yokedildiler ama tekrar ortaya çıkacaklardır.

    4. sezonda biraz hikaye geri planda kalmış olsa da bence dizi en güzel açılımı dr.weir'in kopyalanmasıdır. çünkü dr.weir iyi çoğalıcıları temsil etmektedir. şu tartışılmaz bir gerçek ki dizideki en güçlü ırk çoğalıcılardır. wraithlere bile kök söktürdüler. böyle bir gücün insanlar tarafına geçmesi eraithlerin sonu olur. -ki zaten çoğalıcıların kadimler tarafından yaratılma amacı da bu idi.

    4x13'ten itibaren kopya dr.weir, sheppard, teyla, ronon ve rodney'in hikayelerinin diziyi açacağını düşünüyorum. iyi bir senarist hamlesi idi.

    son olarak da şu tanışma olayına hasta oluyorum.
    "merhaba, ben binbaşı sheppard, ronon dex, teyla emmagan ve bu da rodney mckay"
    ne bu abi hiç sıkılmıyor musunuz?

    amanda tapling'in diziye katılması güzel oldu ama sg-1 izlememiş biri olarak sanki dr.weir daha iyiydi be. gerçi atlantis şehri yöneticisi olan genelde geri planda kalıyor. belki weir'in bu yeni pozisyonu dizi için daha iyi olacaktır.

    --- spoiler ---
  • bu tur dizilerde gelenektir, hikayenin kurgusu geregi birilerinin ölmesi gerekir. elbette ölenler dizinin cekirdek kadrosundan olmaz.

    gelenek deyip konuya girdik. bu gelenegin baslangici star trek (uzay yolu) dizisindeki kirmizi uniforma giymis guvenlik ekibine dayanir.

    eger ki, kirk, mac coy veya spock (onlar mavi veya sari giyinir) ile birlikte kirmizi uniformali askerler tehlikeli bir yerde bulunuyorlarsa, bilin ki o askerler ölecektir... ölürler de zaten.

    stargate'te de ayni seyler olur. cunku aklin yolu birdir...
  • yıllar geçti ama biz stargate atlantis severler hala devam filmini bekliyoruz. arada eski bölümleri açıp geçmişi yad etmekten bir hal olduk. yine de bekliyoruz.

    bu arada dizinin s05e16 - brain storm adlı bölümün, astrofizikçi neil degrasse tyson'ın ve bill nye the science guy'ın konuk olup kendini oynadığı hoş bir bölüm olduğunu da kayda geçirelim.
  • bitmesine halen inanamıyorum. çekimlerden önceki kod adı csi: atlantis olan 5x19 aklıma takıldı kaldı. ne duygulandıran, ne gaza getiren; ama ikisinin arasında muhteşem bir duygu uyandıran bir bölümdü.

    --- spoiler ---
    sheppard'ın istifa edip, ofisinden çıkarken o kadar eşyanın arasından sadece johnny cash posterini alması ve arabasını sürerken çalmaya başlayan solitary man ne kadar muhteşemse, aksiyon sahnesinde kesilen şarkının sheppard yalnız başına ölürken tekrar çalmaya başlaması o kadar acıydı.
    --- spoiler ---
  • 5.sezonu apar topar bitirilmiştir bu dizinin. akabinde wraith saga'sının sonu olarak cekilecek olan stargate extinction isimli televizyon filmi ise yuksek maliyetler sebebi ile cekilmemiştir.
    bu sebeple biz kafamızdan todd'un iyilestigini onunla birlikte bir kovan wraith'in de düzeldigini ve pegasusda mutlu mesut yasadıklarını hayal etmekle yetiniyoruz. ronon ve teyla da dunya'da colukcocuga karısmıstır diye umut ediyoruz. gerci teylanın kocası ve oglu pegasusta kaldı ama neyse artık. zaiyattan sayacagız.
  • stargate sg1'ın eski halini yakalayamasa da kanımca ondan hemen sonra gelir. bildik stargate açılışı yapar; dandik gibi başlar sezon sonları patlar üçüncü sezondan sonra bir miktar rayına oturtur. beş altı yedi zirve yapar allah ömür verirse. sg1'ın bitişinden mütevellit dizinin kadrolu oyuncusu samantha carter atlantis tarafına geçer. weir arada kaynar tabi. dizinin bu zamana kadarki en büyük falsosu dr. beckett'ı ellerinde tutamamalarıdır. mr eko nasıl lost için süper bir karakterdiyse beckett da atlantis için über bir karakterdi.

    onun dışında sg1'dan alıştığımız dörtlü takımımız gayet eğlenceli. mckay ve sheppard o'neill'in eğlenceli rolünü aralarında gayet güzel paylaşmışlar. sonuç olarak sg1 ilk göz ağrısı ve teal'c ve o'neill gibi karakterler barındırdığı için tabi ki atlantis takımına basar ama atlantisciler de gayet eğlenceli. hele arada bir bölüm vardı o'neill ile wolsey'nin beraber oynadığı gerçekten takdir ettim.

    bilimkurgu evreni olma konusunda atlantis'in de sg1'a paralel gittiğini söylemem yanlış olmaz. gene ufak tefek, kenarda bi atölye ile başlayan dünyalılar wraithlerin bile yardım dilenmeye başladığı bir süper güç olmaya doğru ilerlediler. yalnıız burada bir replicator durumu var ki evlere şenlik. replicatorların başı oberoth ne sg1'daki bir numaraya ne de sonradan kandırılıp gezegende kalan beş numara yeni yetme delikanlıya benziyor. adamın ifadesini alır iki dakikada.

    sonuç olarak ne prison ne lost ne bsg viva la stargate. bundan üstün dizi olarak bi simpsons'ı tanırım, ki hatırlarsınız o'neill amcam da simpsons hastasıdır. efsane 11 yıldır devam ediyor, bitmez işallah.

    not: şundan eminim ki sam'in rolü anca dizi biterse biter. torunlarımız bile sam'i görebilir o derece.
  • --- spoiler ---

    zar zor ele geçirdikleri mis gibi ancient gemisini 3. sezon ilk bölümde kaybedip, üstüne 3. sezon ikinci bölümde de güzel bir taktikle ele geçirdikleri wraith gemisini kaybetmişlerdir. cenabetlerle dolu bir spin offtur kısaca.
    zaten ayaklarının tozu ile galaksi vampirlerini* uyandıran bir ekipten de başka birşey beklemek hata olur.

    --- spoiler ---
  • tam 100. bölümünde çok güzel final yapmış dizidir... son 2 bölüm birbiriyle isim olarak olmasa da, konu olarak bağlantılıdır.
    ayrıca don s davise yapılan saygı duruşu gözleri yaşartmıştır son bölümde.

    --- spoiler ---

    (bkz: uss general hammond)

    --- spoiler ---
  • dizinin ilk bolumu hic fena degildir, 1 saat 45 dakikalik bu bolumde aksiyon ve fantazi olaylari gayet tatmin edici iken, 2. ve 3. bolumde gayet tek duze klasik bilimkurgu dizi senaryolari seklinde devam etmektedir. dizinin kaydadeger olaylari cekimlerin oldukca basarili olmasi ve de esas oglanin diger scifi dizi esasoglanlarindan oldukca farkli olmasidir. kendisi gayet cocuk ruhlu, alakasiz islerle ugrasmayi ve eglenmeyi seven bir tiptir.

    peki olaylar nasil gelisir;

    kutupta yapilan arastirmalarda atlantis e ait oldugu sanilan terkedilmis bir tapinak/us bulunur. bulunan materyallar 5 milyon yil oncesine dayanmaktadir. teknoloji ise insanoglu anlayisinin oldukca otesindedir. yapilan arastirmalarda stargate teki gibi bazi semboller kesfedilir ve daha once de kullanilan kapida bu semboller kullanilarak atlantis e bir kapi acilir ve oldukca kalabalik bir arastirma ekibi ve bir grup asker bu kapidan gonderilirken asil dizimiz baslar.
hesabın var mı? giriş yap