incelik

• kibarlik..
• (bkz: anlayış).
• zariflik.
• (bkz: zarafet)
• beş duyu üzeri esen bir serinliktir. en yakın dostu hiç mi hiç mi kendisine benzemeyen mantıktır. bir arada sahiplerine pek acı çektirirler. biri bir yana, diğeri öte yana çeker..
• bir insanda, ozellikle de bir kizda olmazsa olmaz ozelliklerden biri... kusme durtusunu ortadan kaldirir, hassas ya da yipranmaya yuz tutmus iliskilerde doktor tavsiyesine basvurulmaksizin musrifce kullanilmalidir. (bkz: margot)
• fazla kaçtığında kırılma, kopma gibi istenmeyen durumlara yol açabilen huy.
• ince olmak. öyle davranmak^*.
• başımıza ne geliyorsa; incelikler bu işin baş rolünü oynuyor hep. "aşk tökezler, ama incelik yürürlüktedir." şimdilerde kafama dank ediyor bu ağır söz. aşkım, hislerim, olmadık yerlere takılıyor, kasılıyor, felç geçiriyor ama dinine yandığım inceliği ne hikmetse her dâim korumayı başarabiliyorum. kendimi feda ettiğim, geri çektiğim anlar ve hemen ardından dayandığım tüm bu "acıların" karşılığı olarak iç rahatlığıyla yapabileceklerim... katil olmadığım her saniyenin, bana katil olma hakkı vermesi gibi.
  
  her birimiz öylesine inanıyoruz ki bu düzmece dengeye ve aynı zamanda her an kaçmakla meşgulüz kendisinden. bu ucuz denge anlayışımız yüzünden, ince düşündüğümüze olan inancımız yüzünden, böyle düzmece bir yaşamı gözümüz kapalı kabullenişimiz yüzünden, hepimiz berbat hallere düşüyoruz. her incelikte gerçeğe dokunan kirli bir günah çıkarma seansı, bütün yaşanmışlıklarda, koşullar silsilesinin, olduğu yere, hiç ayrılmayacakmış gibi yapışmış, baş döndüren kokusu. midem bulanıyor bazen. ^*
• (bkz: ince ruhlu ayi)