• adana büyüksehir belediye baskaninin önce kendisinde denedigi ve olumlu sonuç aldigi (bkz: üsütmek) proje.
  • hakkında adana büyükşehir belediye başkanı'nın "henüz bu konu fulu. net bir şey yok" dediği (zannımca) olmayacak bir projenin popülist hürriyet başlığı versiyonu. eğer gerçekleşirse rüzgar ve pervaneyi "rüzgarla pervaneyi çevirelim şehre elektrik gelsin" yerin büyük çapta "elektrikle pervaneyi çevirelim şehre rüzgar gelsin" olarak kullanan ilk proje olacak bu.
  • harika bir proje. vantilatorlerin karsisina ruzgar jeneratorleri konursa kendi elektrigini de uretebilir sistem.

    (bkz: adana donergeci)
  • yahu, politik simalarla dalga geçmek filan zevkli, tamam güzel. üstüne bir de akpliymiş adam, o zaman dalga geçmek otomatikman daha da zevkli oluyor.

    ama adamın fikri, zikri, buluşu değil ki bu? yüksek ihtimal zeplinin ne olduğunu bile bilmiyordur. sormuşlar adama "ne düşünürsünüz?" diye, o da ortalama her siyasetçinin vereceği gibi "eeeeöööö bakılacak, incelenecek, belli bir şey yok şu noktada" filan demiş.

    hürriyetin bilindik gudikliklerinden işte...
    bilmemne üniversitesinde yardımcı doçentlik yapan x kişisi "karadeniz'de petrol bence vardır" dese, "petrol rezervleri üstünde yatıyormuşuz da haberimiz yok!!!" diye başlık atacak bir gazete, ne bekliyorsunuz ki...
  • adana sıcağının kafa yapmakta bire bir olduğunun kanıtıdır.
  • sanırım freud yapmıştı bu benzetmeyi. şöyle bir şeydi yanılmıyorsam: "her şeye bilimsel şüphecilikle yaklaşmak lazım. bir fikri kafadan kabul etmek nasıl yanlışsa, hemen la get manyak mısın tepkisiyle reddetmek de o derece yanlıştır. araştırıp incelenip bakılır. ama bunun da bir sınırı var tabi. adamın biri kalkıp dünyanın merkezinde magma değil, çilek reçeli vardır derse misal, bilimsel şüphecilik falan tanımam kıçımla gülerim". aklımda kalan hali orçun kunekvari olsa da anafikir buydu.

    bu bapta havadan dev pervanelerle bir şehri serinletmek her ne kadar bana ilkokulda hazırladığım çakma bilimsel projeleri hatırlatsa ve "bence adana'nın üstüne bir uydu, tepesine de bi şemsiye takalım, saat 11'le 4 arasında şemsiyeyi açarız, güneşle adana arasına girer, gölgelik yapar şehir serinler bak ehüehehehe" dememek için kendimi zor tutsam da, her katı birbirinden bağımsız kendi etrafında 360º dönebilen gökdelenler, sahil şeridi olmadığı için kilometrelerce denizin kumla doldurulmasıyla yapılmış devasa yapay kumsallar, karaalanı az olduğu için okyanusun ortasına inşa edilmiş bildiğin kelli felli havaalanları var. adamlar uzaya araç gönderip böyle bildiğin makarna süzgeciyle kuyruklu yıldız tozu yakalıyolar ya. tüm bu projeleri ilk bana gelip bak 314 şöyle bir fikrim var diye anlatsa biri kıçımla gülerdim misal.

    şu anda ne kadar gerekli böyle bir proje ayrı mesele tabi. ama gün olur sıcaktan, hava kirliliğinden şundan bundan bu tip bir çözüm zorunluluk halini alabilir. o yüzden demem o ki, fikir kulağa çok absürd gelse de, teknik olabilirliği, yol açacağı handikaplar, bakımı-onarımı-inşası-güvenliği, verimi, gerektireceği enerji, o enerjinin hangi kaynaktan nasıl elde edileceği şu bu adam gibi bir mühendislik projesi olarak ele alınıp fizibilitesi çıkarılmadan dalga geçmemeliyiz diye düşünüyorum. (buradan da ilkokul kompozisyonlarıma selam ederim). pervaneyle olmaz da yelpazeyle olur, çillerle olur ne bileyim şemsiyeyle olur, dörde katlanmış devasa gazeteyle olur.. olur diyorum çünkü şundan 4500 sene önce biri gelip bak 314 süper projem var.. 2,5 milyon taş bloğu üstüste yığıp 150 metre yükseklikte 7 milyon ton ağırlıkta dev bi piramit yapıcaz dese, sopayla kovalardım adamı.
  • sadece adana'yla sınırlı kalmamasını dilediğim, ileri a$amalarını da dört gözle beklediğim proje. böylece o çok sevdiğim repliği de kullanabileceğim;

    (bkz: oh ta$aklarim serinledi)
  • dikkatli olunması gereken proje. cereyan yaparsa tüm adana hasta olur ben söyliyim.
  • 2008'de aytaç durak'ın muhteşem fikri. şu sözünden sonra olmayacağı anlaşılmıştır gerçi.
    “henüz bu konu fulu. net bir şey yok”
    fulu niye lan..
hesabın var mı? giriş yap