• the first avenger türkçeye ilk yenilmez olarak çevrilmiş.
    tebrik ettim. intikamcı kötü çağrışım mı yaptı nedir.
  • türkiyede ilk yenilmez kaptan amerika ismiyle yayınlanacak olan film. hasbinallah!
  • "avenger", bildiğiniz üzere tam karşılığı olmayan kelimelerden (vigilante gibi). motamot "intikamcı" anlamına geliyor ama kelimenin anlattığı o değil. "kanunu çiğneyenlerden hesap soran", "suçları, işleyenlerin yanına kâr bırakmayan" gibi anlamları var. filmin adı "the first avenger: captain america" olunca, anlamı tek kelimeyle karşılamak için inisiyatifi ilginç bir şekilde kullanarak "ilk yenilmez: kaptan amerika" demişler türkçe'sine ama bence talihsiz ve basiretsiz olmuş. daha da vahimi, "ilk yenilmez" şeklindeki tamlama oldukça gülünç duruyor. "yenilmez kaptan amerika" bile daha iyidir ki biz ne film ismi çevirileri gördük. "ilk kahraman: kaptan amerika" da fena olmazdı.

    şimdi "herkes de çevirmen kesiliyor başımıza" demeyin ama böyleyken böyle.

    ekleme: filmin altyazılarının daha düzgün olmasını temenni ediyorum.
  • yeni fragmanı an itibariyle yayınlanmıştır.

    http://www.firstshowing.net/…cond-official-trailer/

    şunlar da yedek olsun.

    http://www.youtube.com/watch?v=7e_6duxkj3s

    http://www.traileraddict.com/…er/theatrical-trailer

    harika gözüküyor. merakla beklemedeyiz ama geç izleyecek olmamız gerçekten üzücü.
  • iron man kadar dikkat çekemeyecek film. sırf hugo weaving için gidilir ama o da adı amerika olan sikindirik tipli, saçları yana yatırmış, steroid kullanmış bi bebeye yenilecek. hay a.q.
    hollywood görselliği biliyor ama hala kurguda, karakter seçiminde problemleri var. konuştu bal kabağı
  • ülkemizde kırk günden fazla gecikmeli olarak vizyona girecek filmdir. bizden daha geç izleyecek tek ülke japonya. biz 2 eylül'de filme kavuşurken onlar ta ekim'i bekleyecekler. çok sinirliyim. bugüne kadar 13'ünde harry, 22'sinde captain'ı izleyeceğim diye temmuz'u iple çekiyordum. bugün cnbc-e dergi'nin film ekinde kaptan'ı göremeyince şüphelendim ve berbat haberi imdb'de doğruladım.

    transformers ve harry potter varken türkiye'de dağıtımcıların daha fazla bilet satmak için bir filmi daha sonraya bırakmalarını anlıyorum. bir pixar filmini, örneğin cars 2'yi, ertelediğiniz zaman seyircinin büyük çoğunluğu (çocuklar) sizin türkçe dublajınıza muhtaç olduğu için gişeden kaybetmezsiniz. ama captain america'nın bu kırk gün içerisinde izlenebilir kalitede bir rip'inin internete düşeceğini tahmin ederek söylüyorum, bu film türk gişesinde seyirci kaybediyor bu kararla.

    bu durumu ciddiye alıyorum, zira eğer the avengers'da böyle bir şey yapmaya kalkarlarsa filmi türkiye'ye hangi şirket getiriyorsa onun ofisini basarım, şimdiden haberleri olsun.

    gelelim türkçeleştirilen ad konusuna. 24 nisan 2011 tarihli the avengers entry'mde filmin adının muhtemelen "yenilmezler" olacağını müjdelemiştim (!). zira the first avenger captain america'nın adını ilk yenilmez olarak çevirmişlerdi. şimdi, vigilante gibi kavramların türkçe'de tam karşılıkları olmaması bir bahane değil. o zaman bir yaklaşık sonuca gidersiniz, oradan puan kazanırsınız, değil mi ama? "ilk intikamcı"nın nesi vardı sanki? hiçbir filmi türkçe adıyla zihnime kaydetmem, benim için dert değil. ama yine de işe saygısızlık olarak görüyorum bu baştan savma isimlendirme olayını.
  • daha önce de tahmin ettiğim gibi film, amerikan karşıtlarının tepkisini çekmemek için rusya'da sansür denetimine tabii tutulmuş ve sadece '' the firs avenger'' ismiyle vizyona girecek.
  • marvel studios'dan çıkmış şimdiye kadarki en başarılı film. 2012 mayıs'ında bu durum kesinlikle değişecek gerçi. bu sene vizyona giren iki marvel filmi çok önemliydi. (diğeri thor) zira the avengers gibi muhteşem bir projenin öncüleri olarak hem o film için seyirciyi heyecanlandırmaları, hem de başlı başına bir film olarak iyi olmaları gerekiyordu. neyse ki bunu başardılar. bu saatten sonra the avengers'ın harika olacağından şüphesi olan yoktur sanırım. ya da şöyle diyelim, en azından mayıs ayını iple çekiyordur herkes. her ne kadar ismi geçmese de joss whedon'ın bu filmin senaryosuna da ufaktan el attığını da belirtelim.

    howard stark ve stark expo'nun da hikayede yer almasıyla, gerçekten birbirine bağlı karakterleri içeren bir evreni izlediğimiz hissiyatına ilk defa rahatça kapılabildik. origin filmleri, filmi asıl izleme sebebimiz olan kahramanın ortaya çıkışına kadar seyirciye acı çektirircesine kötü olabilirler. ancak bu film, captain'dan önce de, sonra da izlemesi çok keyifli bir iş olmuş. harika bir atmosfer yaratmışlar. chris evans'ın aynı evrende iki karakteri canlandırmasına karşıydım, hala karşıyım. ama itiraf etmem gerek, harika bir captain olmuş. filmin blu-ray'i çıktığında steve rogers'ın super soldier serumunu almadan önceki hallerinin nasıl çekildiğine dair görüntüler izlemek için sabırsızlanıyorum.

    --- spoiler ---

    steve rogers'ın içinde olduğu durumu anlatan o kadar güzel sahneler var ki. stark expo'da duvarda çerçeveli duran ordu afişindeki boş kısma yüzünün denk gelmemesi ve komutanlarının bayrağı getirmelerini emrettiğinde tüm güçlü askerler bunu beceremediğinde steve'in pratik zekasını kullanarak başarıya ulaşması beni mest eden iki sahneydi.

    sahneyi fragmanda defalarca izlemiş olmama rağmen, serumu aldıktan sonra steve'in makineden çıkış sahnesinde koskoca bir "yuh!" demekten kendimi alamıyorum. o ne vücuttur chris? insanın cılız oynamak için efektlere, super soldier serumu almış birini oynamak için hiçbir şeye ihtiyaç duymaması güzel bir duygu olsa gerek. adamcağıza çabuk t-shirt giydirmişler. bir sonraki kovalamaca sahnesi de aynı şekilde geçilebilirdi. filme giden bayanları da düşünmek lazım, değil mi ama? bizi komplekse sokmak istememiş olabilirler, canlarım.

    iron man 2'de tony captain'ın kalkanını beni yerlere yatıran bir şekilde kullanınca nasıl "nerd-gasm" olduysam, steve ortasında yıldız bulunan taksi kapısını kalkan olarak kullanınca da aynı hislere kapıldım.

    captain america'nın bir reklam malzemesi olduğu ve ordu propagandası olarak kullanıldığı ihtişamlı sahnelerde steve'in ülkesine "hizmet"ini izledikten sonra onun italya'da savaşan gerçek askerlerle karşılaşmasını izlemek de savaşın birden fazla yönünü görebilmek açısından güzeldi. askerliği gönüllülük esasına bağlayan bir ülkede gönüllü çekmek için böyle şeylere gerek var demek ki. bir de katılanların çoğu sonradan pişman olmasa...

    stan lee cameo'su her zaman olduğu gibi muhteşemdi. x-men first class'a kendisini davet etmeyerek yapılan devasa saygısızlıktan sonra bir "true believer" olarak onu yeniden görmek beni sevindirdi.

    --- spoiler ---

    captain america'yı sevin sevmeyin, aslında işin özü şu: sonundaki the avengers görüntülerini görmek için ve 2012 mayıs'ına hazırlanmak için bile izlemeye değer bir film captain america.

    son olarak, beni bu filmi kamera çekimi haliyle izlemek zorunda bırakanları allah'a havale ediyorum. eylül'de film ülkemizde vizyona girdiğinde onlara para kazandırmayacağım. internette dolanan kamera çekimi son derece izlenebilir, beğenilebilir bir kopya. uzun zamandır bu yönteme başvurmamıştım, sanırım teknoloji ilerlemiş, kamera çekimleri güzelleşmiş. ancak bir beş dakika daha sabredip the avengers görüntülerini çekmeyen kameramana teessüflerimi iletmek isterim buradan.
  • x-men serisinden sonraki en guzel marvel filmi.
  • --- spoiler ---

    aslında filmi duyduğumdan beri captain america kötü adamları dövecek, amerika kazanacak diye düşünüyordum. elbette her marvel filminde olduğu gibi bu filmin başında da karakterin nasıl kahramana dönüştüğünü izlemek seyirlik açısından güzel olacaktı ama filmin sonunda samuel jackson'ı görmek ve captain'ı bu güne getirmek müthiş bir zeka, pazarlama örneği oldu. götünüzde don varsa ikinci filme gitmeyin demişler resmen.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap