ekşi sözlük

• topluluklarda, kurumlarda, örgütlerde (örgüt kelimesi hemen yüzü maskeli, keleşli adamları getirmesin akıllara, sivil toplum örgütü gibisinden) bulunmuş herkes kolaylıkla idrak edecektir ki, bir cemiyet maksadına yönelik faaliyetten çok kendini konuşur hale geldiği zaman işler yolunda değil demektir.
  
  iş olan yerde, laf pek olmaz. laf iş yokken kendini gösterir. işler boka sarınca da laflar, uğultuya dönüşür.
  peki işi laf yapmak, yer yer uğultu çıkarmak olan bu cemiyette işlerin boka sarıp sarmadığının ayrımı bu kadar kolay ve keskin midir?
  
  tam da öyledir işte. yaşananı ve yaşanılmışı binlerce yazar vesilesiyle kayıt altına almak, bu işi ansiklopedi sıkıcılığında değil bilakis eğlenerek vücuda getirmek gibi bir temelde varolan ekşi sözlük'te, bu cemaat içinde yaşananlarla ilgili kayıt-kuyudatın adedi, sözlük harici yaşanıp sözlüğe yazılanların adedini aşmaya başlaması işlerin yürümediğine yi bir dalalettir.
  
  tekrar olmadan, yazılmışlara bulaşmadan yazılabilecekler azalmasa, tükenmeye yüz tutmasa, sekizküsür milyon entry'den sonra hala söylenecek çok söz olsa ne sözlükten alınan keyifler azalırdı, ne kopmalar gitmeler, buraları sabote etmeler olurdu. kısacası, polemik işi aşıp, iş polemik olunca o polemik seni de beni de yutar abicim. böyledir bu.
  
  gelin itiraf edelim, mevzu onbin yazar gelmiş, üçyüz çizer gitmiş mevzusu değil. mevzu yazılmışların çokluğu. mevzu, bu kadar yazarın potansiyelinin 9 milyon entry'e varınca, eskisi kadar üretken olamayışı. on milyon'a gelelim, bir yıkım bir devrim olmamışsa o ana kadar, kazan kaldırmalar artacak. iyice sallanacak buralar.
  
  ortalama insanın yazabileceği bir yer'den çok uzaklaştı burası. doğal sonuç olarak geldik, şaşırmaya lüzum yok. jeniffer lopez diye başlık açıp, latin amerikalı taş gibi bir hatun yazılabilecek devirler geride kalmış. geçmiş olsun. bak son 6 ayın çalkantılarına, incil mi yazılmadı ayet ayet, kürtçe-isveççe-almanca sözlükler mi iğnelenmedi, onbin şarkı sözü mü girilmedi, sokak sokak şehir rehberleri mi yapılmadı. onlar çırpınışlarmış meğer. bu birikimler de gün geldi tükendi, artık
  ya yazmayı bilecek, 40 harf üstü başlıklar açıp "abi evet ya" diye kahkahayla diz yumruklatan entryler yazacaksın, ya da polemik yaratacaksın. gidiyorum diyeceksin, nah gidersin diyeceksin, kalırsan ekime kadar gidersen sikime kadar diyeceksin. ne kalmış başka diyecek?
  
  hala açılabilecek bir pena başlığı olsaydı keşke, hiç ağrımazdı başımız. onu yazardık.