• hedik - hadig'den gelir aslında. hadig (tanecik) anlamına gelir ermenicede. bebeğin dişini buğday tanesine benzetmekten doğmuştur bu ifade. o yüzdendir ki ilk diş çıktığında buğdaydan yapılır bu yiyecek. bebeğin dişleri rahat rahat çıksın, sıralı olsun temennisiyle. bizim adetimize göre ilk dişi çıkan bebek bir yere oturtulur, başının üzerine ince bir örtü veya tülbent tente gibi gerilerek hadig dökülür biraz. o sırada bebişin önüne kalem, kitap, hesap makinesi, bıçak gibi daha önceden aşina olmaması kaydıyla bazı objeler koyulur. bebeğin bunlardan hangisini seçerse ileride ona yakın bir meslek seçeceğine inanılır. bıçağa uzanırsa doktor olur, hesap makinesine uzanırsa mühendis olur, gibi...
  • bazı yörelerde haşlanmış buğday ve nohuttan müteşekkil şeker koyulmadan yapılanı da mevcut yiyecek.
  • çok karlı yerlerde bata çıka karda yüzmeye çalışma işkencesine son vermek üzere geliştirilmiş vücut ağırlığını geniş alana yayıp batmayı engelleyen bir ayak aksesuarı (bkz: leken). audi reklamındaki eskimoların ayağındaki şey (bkz: audi quattro reklamındaki bilge eskimo). hediklerin aşmış dağcı modelleriyle karda yürümek artık bir zevk.
  • rize terminolojisinde ahşap malzemeyle yapılan, ızgara biçimli kar ayakkabısı
  • diş buğdayına diş hediği de denilir. buğdaydan yapılır ki çocuğun dişleri buğday gibi düzgün, başaklarınki gibi sıralı, dizi dizi olsun derler. bebek ilk dişini çıkardığında kaynatılır, komşulara dağıtılır. tabağı boş göndermek ayıptır. komşular tabağa çocuk için küçük hediyeler, çeyrek altınlar koyup öyle yollarlar.
  • buğdayın bulgur haline getirilmeden önce, kaynatılması işleminden sonraki hali. ekinler tarlada veya daha sonra harman yerinde buğday taneleri ayrılacak şekilde işlemden geçirilir. (bkz: patöz) bu buğday taneleri yıkanıp kurutulup ambara kaldırılır. buradan ara ara değirmene götürülerek un halinde de yine ambarda da saklanır en temel gıdamız.

    ancak bulgur yapmak için bu yıkanmış buğday, harman yerlerindeki dev kazanlarda iyice şişip kabuklarını yaracak hale gelinceye kadar kaynatılır. bunları tuzlayıp yemesi çok zevklidir, çocukların diş çıkarma merasimlerinde ikram edilen hedik buradan çıkmış bir şey sanırım. ancak asıl amaç olan bulgur yapma durumunda bu kaynatılmış buğday yani hedik, damlara şilteler üzerine serilir ve güneşte kurutulur, bu kurutulan buğdaylar (bkz: dibek) taşında tokmaklanarak dış kabuklarından da kurtatılır ve (bkz: yarma) haline getirilir. tokmak link 2 yarmalar daha sonra el değirmeni veya büyük su değirmenlerinin özel taşları ile bulgur olacak şekilde öğütülür.

    normalde orta halli bir ailenin hasat sonrası hedik pişirme eylemi burdaki ölçeğin 10 katı büyüklükte yapılan bir işlemdir: https://www.youtube.com/…ilpage&v=1q8umvc_s5a#t=247
  • kimi yerlerde çocuk 1 yaşına bastığında kaynatılır. buğday-nohut. servis edilirken üstüne fındık-badem altına cırcır.
  • cukurova'da tuzlayarak da yenmektedir, fakat asure asigi bir insan olarak nohut ve seker kombinasyonu ile meydana gelecek bu saheserle tanismak icin can atmakta oldugumu belirtmeliyim.
  • iç anadolu bölgesinde de hedik kaynatmak vardir. özellikle kış günleri sobanın üzerinede kaynayan hedik, güzel bir koku bırakır.

    tanım: soba üzerinde kaynaması özlenen bir tür buğday.
  • rakete benzediği için kar raketi de denen alet. eski dönemlerde oldukça büyük ve ahşaptan yapılırken, günümüzde hafif ve sağlam olması için genelde plastik alüminyum veya kompozit malzemelerden üretilmektedir. klasik olan askerden kalan alışkanlıkla ayı ayağı denilen büyük ve düz hedikler genelde düz ve toz karda işe yararken dağcılık gibi etkinliklerde eğimde geriye doğru kayabileceğinden dolayı pek tavsiye edilmez. aynı zamanda sık ormanlık arazide de çok rahat kullanılmaz. özellikle iskandinav ülkeleri kanada gibi coğrafyalarda yoğun olarak kullanılır. türkiye de genellikle ufak olarak yapılır arası da kar tutuculuğu sebebiyle keçi kılından iplerle örülür. basit ve hafif olması sebebiyle çantasız kullanımlarda rahattır. günümüzde pek kolay bulunamamaktadır.
    dağcılıkta 8 şeklindekiler adım atma anında sağ ve sol hediğin üst üste binmesini engeller. burnundaki krampon ve altlarındaki sivri metallar tutuş gücünü arttırır. bu şekilde yokuş yukarı kullanılabilir.
    hedik alanların çoğunlukla hedikten beklentileri çok fazla olur. sanki hiç yorulmadan gitmek isterler. halbuki her hediğin bir yüzey alanı ile doğru orantılı batma kapasitesi vardır. yeni model hediklerde ideal kaldırma kilogramları yazar. hedik aldım çok battım diyenlere tavsiyem aynı yolu hediği çıkartıp yürümeleridir. o zaman hediğin avantajını fark edeceklerdir.
hesabın var mı? giriş yap