• alkol satisinin/tuketiminin sartlarinin zorlastirilmasi, sinemada/televizyonda alkol tuketilen sahnelerin makaslanarak gosterilmesi, alkol fiyatlarina astronomik zamlar yapilmasi, her gun toplumun beynini yikarcasina alkol kotudur, dinimizde yeri yoktur nutuklarinin atilmasi ve toplumun buna kayitsiz kalmasi sonucunda olabilecek seydir.

    adim adim buna yaklastigimizi dusunuyorum.

    son gelen haberlere gore:
    http://www.hurriyet.com.tr/…mi/16730038.asp?gid=373

    - yılbaşı sepetlerine içki koymak yasak, bedelsiz içki sunumu yok
    - restoranlara içkili tanıtım yasak
    - alkollü içki satışları tabelada görünmeyecek
    - bakkalda gofretle rakı yan yana konulamayacak

    bunlar neyi gosteriyor daha acalim:
    - ege ve akdenizde otoyolun denize paralel yapıldığı kıyı şeritlerinde deniz manzarası eşliğinde balık eşliğinde bir kadeh rakı içmek mümkün olmayacak.
    - bu durumda alkollü içki üreticilerinin artık hiçbir organizasyon, festival, etkinlik vb. sponsor olma veya yardım amaçlı dernek organizasyonlarına içki temin etme imkanı kalmayacak.
    - aynı maddeye göre, indirimli fiyattan içki satışı, bir şişe içkinin yanında bir bardak vs. promosyon malzemesi vermek satış artırıcı faaliyet olarak kabul edilip yasaklanıyor.
    - içki satan işyerinin tabelasına dahi içki satıldığını belli edecek marka yazması, işyerinin kapısına bir reklam asması, içkileri vitrine dizmesinin artık mümkün olmaması sektörde kaygıları artırıyor.
    - maddenin devamındaki “alkollü içkiler çocuklara yönelik olan her türlü materyallere bitişik alanda yer alamaz” hükmüne göre de 10 metrekarelik bakkalda, örneğin gofretle rakının yan yana konulmaması gerekecek.

    sigara yasaklarini destekliyorduk, cunku sigarayi birinci dereceden tuketmeyenlere zarari var deniyordu. cocukken ben de cok rahatsiz olurdum, babam salonda pufur pufur sigara icerken, olay cikarmisligim cok var. ama birinin sigara icmesiyle bir problemim yok. o insanin kendi tercihi.

    + alkole geldigimizde ise, alkolde ikinci dereceden tuketici diye bir sey yok. bir insan tuketirse, sadece kendi etkilenir. cevreye bir zarar yok.
    + zaten 18 yasindan kucuklere satilmiyor. ki annesi babasi istiyorsa icirebilir cocuguna, ona karisan da olmamasi lazim.
    + alkol tuketenler taskinlik yapiyor savini da kabul etmiyorum. 1-2 munferit olay yuzunden benim hakkim neden elimden aliniyor? ayrica mekanlarda alkol satisinin yasaklanmasi bunu engellemez, evinde icebildikten sonra.
    + islam dinine gore haram olmasi da beni enterese etmez. turkiye cumhuriyeti, her dine, irka, mezhebe esit mesafede durmak zorundadir. bir dine gore kurallari sekillendiremez.
    + benim tercihlerim yuzunden, devlet bana ikinci sinif vatandas muamelesi de yapamaz.

    o zaman ne oluyor bu yasaklar? neden bu tuketimi engellemeye calisma cabalari?
  • (bkz: yarra yering)
  • ağız tadıyla rakı içmek deyimine alışkın olan bir çok insanın, gelecekteki olası en büyük rahatsızlıklarından biri.
    bana şöyle bir fıkra uyarlaması hatırlatmıştır;

    "1960 yılının çok soğuk bir kış günü kasımpaşa'nın en sevilen akşamcısı yolunun üzerindeki küçük bir falcı dükkanına girer; "hayatımdaki en önemli şeylerden biri rakı dır, rakısız bir hayat düşünemem, bu akşam dostlarımla çilingir sofrası kuracağız, daha vakit var, bir falıma bakar mısın? "diye yaşlı falcıya sorar.
    falcı kadın, önündeki küreye uzun uzun bakar ve; "sen rakısız bir hayat düşünemem diyorsun ama, o kadar kötü bir şeye sebep olacaksın ki, senin yüzünden gelecekte akşamcılar ağız tadıyla asla rakı içemeyecekler..." diye cevap verir.

    akşamcı bir hayli üzgün, falcıdan çıkar, yürürken kendi kendine konuşur; "benim yüzümden akşamcılar ağız tadıyla rakı içemeyeceklerse, yaşamanın ne anlamı var ki..." diye söylenerek deniz kenarına gelir ve kendini soğuk sulara bırakır.

    üzerindeki paltonun ağırlığıyla tam sulara batarken, kıyıda top oynayan çocuklardan birisi, kaçan topun peşinden koşarken denize düşer.

    akşamcı son bir gayretle boğulmak üzere olan çocuğu kurtarır ve iskeleye bırakır, ağır ağır sulara gömülürken, içinde bir tebessümle çocuğa seslenir;
    "ismin nedir senin yavrum?"
    çocuk anlamsız bir hiddetle cevap verir; "tayyip" der.
  • inadına..

    (bkz: trakya cumhuriyeti)

    neden mi? akp'yi başa getiren insanlar trakya dışında kalan insanlar.. (bu sefer ağır konuşmıycam) bu insanlar böyle yaşamayı seçmiş, geri kafalı bir toplumdur. iranlaşmayı isteyen, yobaz beyinlerdir.. bunların seçtiği kurallarla yaşamayı, bulunduğu ülkeden çok farklı kalmış ve kültürünü korumayı başarmış insanların yaşadığı topraklarda doğmuş bir insan olarak reddediyorum..!

    bunu ister bölücülük, ister faşistlik, isterseniz utopik olarak nitelendirin. bu tarz bir insan için söyleyeceğim son söz; sikimde değilsin..
  • çok özgürlükçü hükümet destekçilerinin her ne hikmetse yasaklanma hadiselerini de şakşaklayarak desteklediğini gördüğümüz uygulamadır. internet siteleri yasak, içki yasak, sigara yasak, hükümet eleştirisi yasak, osmanlı padişahlarını istenmedik şekilde göstermek yasak. faşizm yasak değil de mi bir tek?
  • alkol tüketimi falan yasaklanamaz, olmaz öyle bir şey de, benim aklıma şu takıldı: yahu gofret de zararlı mesela. içinde bir tane yararlı şey yok; yağ, şeker, un. ne diyor? üç beyazdan uzak dur diyor. neymiş üç beyaz: un, tuz, şeker. rakı diyor mu? demiyor. ama rakı da beyaz. o zaman gofret reklamları da engellenmeli. hem de çocuklar yiyor bunu, yetişkinler değil, amaniiin. o zararlı bu zararlı, sana ne canım, keyfimin kahyası mısın!

    brokoliden başka faydalı şey yok ki zaten. biradan zararlı 100 tane şey sıralarım ama şurda. yasaklansın kardeşim mesela piza reklamları. piza için faydalı diyen bir ademoğlu var mı aramızda? her gün piza ye, üç senede 20 kilo alıp, 5 sene sonra yüksek tansiyon hastası olursun. 40'a gelince de gudbay lenin.
  • ickiyi sadece ozel yemeklerde ve eglencelerde tuketen biri olarak, hukumete "sana ne be!" diyorum. ben kimsenin inancina, eglencesine, kulturune ya da adetine karismazken, birilerinin gelip benim eglence anlayisima engel olmasi, benim yasantima hosgorusuz davranmasi despotluktan baska bisey degildir. bu da bu hukumetin ne kadar iki yuzlu politika yaptigini gosterir. demokrasi demokrasi diye bagirmasalar bari. onlar demokrasi dedikce bazilari onlari ciddiye aliyor.
  • tapdk aracılığıyla bir dolu yönetmelik çıkartıp "yasak veya satmayın demiyoruz ki kurallara uygun satın/tüketin, burası bir hukuk devleti" durumuna getirdiği , akp'nin her defasında olmadığını iddia ettikleri ama uygulamalarda nedense varmış gibi gözüken gizli ajandasının notlarından biridir alkol tüketiminin yasaklanma isteği. özgürlük dediklerinin yalnızca kendi işlerine gelen ve tabanına hitap eden uygulamalar olduğunu anladığımızda her şey için çok geç olmasın.

    edit : yazım hatası
  • olursa daha ucuza içeriz gibi geliyor..
    mafia dediğin şüphesiz ki içki satışında devletten daha insaflı olacaktır.(vergi olmayacak, düşünsenee)

    ayrıca elbette bir istatistik veremem ama içkinin bu kadar üzerine gidilmesiyle son yıllarda artan esrar kullanımı bu sefer devasa boyutlara ulaşacaktır.
hesabın var mı? giriş yap