6 entry daha
  • filmde üç ana karakter var.

    1 – paloma josse (garance le guillermic)
    2 – renée michel (josiane balasko)
    3 – kukuro ozu (togo igawa)

    bular içinde de bir as karakter var: paloma josse.
    şimdi bazılarınızın “sanki filmdeki önemli karakterleri “tek”e düşürmeliyiz!” şeklinde düşündüğünü sezebiliyorum! ne yalan söyleyeyim, kendi muhakemem için ben de aynı şeyi düşündüm!

    ama, aslında öyle değil!

    film bir çocuğun, –bu çocuk bir kızdır ve on bir yaşındadır– hayat ve ölüm konuşmalarıyla, düşünceleri ve imgeleriyle başlıyor, sürüyor, gelişiyor ve bitiyor! baştan sona filmde bir sorgulama var; bir çocuk anlağından ölüm gibi soyut bir mefhumun anlaşılabilme çabası var.

    evet, bu filozof çocuğun ismi paloma josse.

    sarışın, zayıf, gözlüklü şirin bir kız! yer yer kameraya bir genç kız gibi aksediyor; göz yanılıyor evet, ama hanımefendideki edalar, bakışlar, duruşlar hiç de çocukça ayarsız, mini mini, pıtı pıtı değil; bilakis en az yirmisinde bilmiş bir nazenin gibi etkileyici ve şaşırtıcı! daha en başından anlıyoruz ki, bu kız sıradan bir kız değil ve misyonu büyük!

    renée michel, karşımıza çıkan diğer bir sacayağı. bana sorarsanız, paloma’nın kendini bulması ve kafasındaki sorulara cevap bulmasını sağlayan bir vesile.

    şöyle…

    o, bir kapıcı, asık suratlı bir kapıcı, asık suratlı suskun bir kapıcı, asık suratlı suskun, kitapsever bir kapıcı; asık suratlı, suskun, kitapsever, kedisever bir kapıcı. (bu cümlemin kurulum esprisini kakuro’nun “bir insanın birçok vasfı olabilir!” sözünü hatırlayanlar hemen anlayacaklardır.) paloma’nın ondan öğreneceği şeyler var. hatta o yaşına dek hayatındaki en mühim gerçeği onunla öğrenir. renée’nin ölümü, bizim yumurcağa hem ölümün ne’liğini, hem de sevgiyi öğretir! renée, belki biraz da bunun için vardır; paloma’ya hayatın değerini öğretmek ve ölümün nefesini koklatmak için.

    ve kakuro…
    o, yaşlı ve bilgedir. yaşlı, bilge ve japon.
    bu üç karakteri bir apartman buluşturuyor. kukuro, sonradan bu apartmana taşınan bir kiracıdır. güler yüzlü, içtenlikli ve mütevazı. o, gören bir adam. paloma’yı görüyor, apartman sakinlerinin yıllar yılı her gün baktıkları ama bir türlü göremedikleri renée’yi görüyor; mutluluğu biliyor, eksikleri fark ediyor ve bildikleriyle amel ediyor, muameleye önem veriyor! nitekim, renée, onun sayesinde hayata dönecek, kendini görecek, varlığını hissedecektir. bu onun için bambaşka bir şeydir. ve bununla birlikte –üzülüyoruz!– doğarken ölmek ne demek hayatını kaybederek gösterecektir!

    biliyorum, yazdıkça uzayacak; sonra entry değil, bir çile olacak!
    iyisi mi, ne benim cümlelerim uzasın, ne sizin gözleriniz yorulsun!

    yalnız şunu bilin:
    bu film herkese göre değil!
    çünkü hayat herkese göre değil!

    laf aramızda, içimizde yaşamayı hak etmeyen o kadar zevzek var ki!
95 entry daha
hesabın var mı? giriş yap