4 entry daha
  • bir önceki entrymde bozarslan ile ilgili, eski bir yazısına dayanarak, eleştirmiştim. son dönemde, daha doğrusu kısmen kobane ama özellikle 7 haziran seçimleri sonrası ve öz yönetim tartışmaları, türkiye'deki kürt hareketine daha soğukkanlı bakmaya başladığını görüyorum. ortadoğu'ya esirgemediği akademisyenliğini türkiye'deki kürt hareketine de bahşetmeye başladı. sanırım son dönemde kürt meselesi üzerine yazan genç kürt akademisyenler ve dahi türkiye'deki kürt hareketi üzerine içeriden bakan entelektüel ilgiden beslenmiş. bir de yıllardır tutunduğu barzani'nin, iyice görünür olan despotluğu da onu başka arayışlara itmiş.

    ayrıca ortadoğu çalışmaları kürt hareketi ile ilgili karşılaştırmalı ve hakkaniyetli tartışma yapmasına zemin olmuş (iletişim yayınlarından çıkan kitapları).

    pkk için fanoncu bir orijine sahip demiş ama kendi analizleri de fena halde fanoncu: "bu süreç [karşı şiddet pratikleri], aynı zamanda özneleşme, yani devletin ya da bir iktidar erkinin bir “nesne” ya da “yığın” olarak gördüğü grubun aktörleşmesi sürecidir. kolektif bir aktör olarak şiddete başvuranlar, kendilerine artık hükmedilemeyen, bir geçmiş, içinde bulunulan an ve gelecek okuyuşuna ya da tahayyülüne sahip, başka bir meşruiyeti savunan aktörler olarak ortaya çıkmaktadırlar".

    kürt hareketi bozarslan'ı da dönüştürdü ya :)

    analizlerinden bir kaçını buraya alacağım:

    -" o hendekle anlatılan bir şey var. “serhıldan” (başkaldırı) geleneği oluşuyor koca bir coğrafyada. ölenler oluyor, soğukkanlılıkla gerekirse yenilerinin de olacağı biliniyor. şifreler çözülmüş, karamsarlık geçmiş ama acı çekme devam ediyor. binlerce insan cenazelerini kaldırıyor ve oradaki tek ses diyor ki: pkk, halktır. halk burada. aralarından biri alınmaya kalkışılırsa, öz savunmaya geçiyorlar. devlet mekanizmasının dişleri, bir yerde takılı kalıyor. karşılıklı öğütme başlıyor ve biz izleyenler “şiddet” deyip geçiyoruz. 35 günlük ölü bir bebeğe baktığınızda, bayatlaşmış bir savaşın bu zamana kadarki şiddeti üzerine uzun tahliller yapmaya hacet duymadan, “dursun artık” diyoruz ama bir yandan yakın zamanlarda durmayacağı da aşikar."

    -"güney ve rojava pratikleri bile, çok kısa bir zaman içerisinde gerilla dönemi şiddetinden “iktidarlaşma” sürecinin bir parçası olarak “ordulaşma”ya, yani şiddetin çok daha üst bir düzeyde örgütlenmesine geçildiğini gösteriyor."

    -"şiddet ancak nadiren özerk bir “aksiyon repertuvarı” olarak çıkıyor. ibn haldun’un daha 14. asırda belirtiği gibi, salt bir tepki olarak ortaya çıkan bir şiddet hareketi tarihselleşemiyor, zaman ve mekanı belirleyici bir olgu olarak ortaya çıkamıyor. şiddet, ancak şiddete dayanmayan repertuvarlarla birleşebildiği, iktidar ilişkilerini değiştirebildiği ya da yeni iktidar dengeleri kurabildiği oranda siyasi açıdan bir önem kazanabiliyor".

    -"doğuş aşamasında pkk, “fanoncu” olarak değerlendirebildiğimiz bir yapıya sahipti. şiddeti, sadece kürdistan’ın kurtuluşunun değil, yeni bir kürt insanının, yeni bir kürtlüğün oluşturulmasının koşulu olarak görüyordu. bu -özgürleştirici ve yüzyılların kirliliğini temizleyici- şiddetin, aynı zamanda kürtlüğün ortadoğu’da sosyalist devrimin ana halkasını oluşturmasını sağlayacağı düşünülüyordu. bugün, pkk kürtlüğe yine evrensel bir rol biçmeye devam etse de, bu artık şiddetle belirlenen bir rol değil. aynı zamanda kürt toplumunun ne kadar zenginleştiği, farklılaştığı, dinamikleştiği ve hem siyasi hem de kültürel sahalarda ciddi bir birikim yarattığı ortada".

    -" şiddet, devletin “kahredici”, “te-miz-le-yi-ci” olarak sunduğu zorun işlevsizliğini, hatta, devletin “kendi” sokaklarına tanklar eşliğinde girmeye mecbur kalacak kadar “yabancılaştığı”nı gösteren bir araç haline gelebiliyor".

    -"hendek pratiği da, gerilla ya da serhıldan olguları gibi binlerce yıllık tarihi olan, “korunmayı” mümkün kılan askeri bir pratik. “hendek” kazma, aynı zamanda devletin güçlerine “mekana sahip olamadıkları”nın ve dolayısıyla bir “işgal ordusu”, bir “işgal polisi” olarak değerlendirildiklerinin hatırlatılması" fanon vol. 2.

    hamit bozarslan: şiddet ve devlet zoru arasında diyalektik bir ilişki oluşabilir; http://m.bianet.org/…yalektik-bir-iliski-olusabilir
14 entry daha
hesabın var mı? giriş yap