• "moderatör olmak için, insanın delirmiş olması lazım." -- gerrain, temmuz 2004

    "bana teklif etseler 'deli miyim lan ben' derim. uğraşılır mı abi o kadar adamla?" -- gerrain, aralık 2005

    "mekiğe konmuş maymun gibiyim" -- gerrain, 30.06.2006
  • fatih ekspres, ankara istanbul seferi
    tuzla- pendik arası
    saat 07.35

    gerrain, elleri göbeciğinin üstünde kavuşmuş, çok mülayim bir şekilde tren penceresinden dışarıdaki çirkin apartmanları seyretmektedir. bir süre sonra dönüp dingince şöyle der:

    -türkiye'de sandığından çok daha fazla feyyaz isimli insan hayatını devam ettirmeye çalışıyor olabilir.

    (bkz: aman oğlanı)
  • (saat sabah 03:30)
    aziz kedi işten eve gelir. üstünde keşiş cübbesi, elinde de ton balıklı sandviç poşeti bulunur halde kapıdan girer.
    gerrain'in odasının eşiğinde durur. gerrain yatağında sırtüstü yatmaktadır. odada gerrain'in on iki santimetre ötesinde duran 37 ekran lüllüş kadar televizyondan yüzüne vuran ve kendisini nosferatu gibi gösteren cılız ışıktan gayrı bir aydınlatma yoktur. gözleri açık mı kapalı mı anlaşılamamaktadır. gerrain uzunca bir sessizlikten sonra

    "etiyopya çok ilginç lan" der.

    göbeğinin üstünde yer alan uzaktan kumanda hafifçe inip kalkmaktadır.
    (gerrain on senelik bakkalına tek bir defa bile ismiyle hitap etmemiş; abiyle, babayla, amuş'la idare etmiş birisidir)
  • (telefon)
    (evin kombisi bozuktur. nazendedir.)

    g-abi konuşabiliyo musun?
    a-toplantıdayız ama konuşurum?
    g-şimdi senin saçın var ya...
    a-ney??
    g-saçın var ya uzun.
    a-evet?
    g-banyoda nasıl yıkanıyosun sen?
    a-şampuan filan sürüyorum? duşdas? nasıl nasıl yıkanıyorum lan?
    g-ya su beş dakika içinde soğuyo ya, nasıl yetiştiriyosun saçını yıkamayı?
    a-haa. bekliyorum abi.
    g-ney?
    a-su ısınana kadar bekliyorum abi. beş dakika, on dakika sabunlu mabunlu oturuyorum bekliyorum.
    g-düzeliyo yani?
    a-maksimum on dakika bekledim.
    g-tamam abi.
    a-yalnız suyu kesintisiz akıtıyorum
    g-orrayt.
    a-koykoy.

    (bkz: aynı evde yaşayan iki devlet memurunun maceraları)
  • bir içki sofrası, p ben, g gerrain
    p :abi şu suyu uzatır mısın
    g: al bakalım ringo (burada suyu garsonların şarap şişesini tuttuğu gibi tutmaya çalışıyor. şişenin götünü avucuna yerleştiriyor, öbür eliyle de tepesinden tutmaya çalışıyor)
    p : öyle değil şöyle tutacan. avucuna iyice yerleştiricen. üstten desteklerken şişenin önünü göstericen. (burda şişeyi alıyorum gösteriyorum) bak böyle
    g : kendime her şeyi öğrettim, her şeyi öğrendim, bir tek şu uşaklığı öğrenemedim.
    p : hahahaha...hahah... vay ibneeee !!
    g : hahahah.. ohhh be... 23 yıldır bunu söylemeyi bekliyordum lan !!

    (2 saat sonra evde)
    p : (içinden içinden) vay ibneeee !!!
  • memurlar.net'te yazsın, üye olmazsam şerefsizim.
  • aziz kedi: bana kalın kartonla maket bıçağı lazım
    gerrain: napıcaksın?
    aziz kedi: hacivat
    gerrain: alt katta var
    aziz kedi: tamam
    gerrain: çıta da var istersen ekmekliğin üstünde

    (insanın soğukkanlılıkla hacivat yapabildiği bir evde çıta bulunması ihtimali bulunmaması ihtimalinden daha yüksektir)
  • gerrain, entrylerinin tümünü konuşma tonuyla yazmaktadır. mesela ona yan odadan birşey söylesem bana "bu entiri" veya "abi bu konuşma dilin" diyebilir. ama o bana birşey söylese ben bunun entiri mi günlük hayat cümlesi mi olduğunu anlayamam.

    şimdi siz gerrain'in konuşma tonu, sesi ve vurgularını filan bilmediğiniz için bütün heyecanım söndü benim bir anda yalnız.
  • elindeki spor aletini (vuccik vuccik) hızlı hızlı sıkarak odanın ortasında bir aşağı bir yukarı yürürken:

    -senin niye hiç hamam kültürün yok lan?
    -bilmiyorum ki. hiç gitmedim?
    -ben de hiç gitmedim!!!

    (yürüyüşe devam)
  • görevden ayrılmasıyla mizah ve moderasyon işleri birbirinden ayrılmıştır.
hesabın var mı? giriş yap