• muhabbetşinas biri değildir. açıkçası ben de böyleyim. bu durum bazen beni düşündürmüyor da değil. sonuçta insanlar tarafından yanlış anlaşılıyorum, kötü bir izlenim bırakıyorum diye düşünürüm.

    mesela adam soruyor sana bir şeyler sen de güzel güzel anlatıyorsun; yeri geldiğinde neşeli ve nüktedan aktarıyorsun yaşadıklarını ama iş soru sormaya, muhabbeti tersine çevirmeye gelince hiçbir şey sormuyorsun. o adam senin nereli olduğunu sormuş; nelerle iştigal ettiğini merak etmiş; bunlara yorum getirmiş vs. ama sen her şeyi anlattıktan sonra susup oturmaya devam ediyorsun.

    bazen de ulan ben de sorayım şunun nereli olduğunu diyorum ama harbiden hiç merak etmiyorum lan. sıfır merak yani. adam senin kütük'le ilgili şakalar espriler bile geliştirmiş; sen hiçbir şey sormuyorsun. o yüzden soru sorulmadığı sürece konuşmayan insanı sadece ketumlukla açıklamak mümkün değildir. bazı zaman çoğu şeyi ilginç bulmayan biri de olabilir.
  • benimle aynı ortamda günlerce konuşmadan kalabilecek insandır.
  • sorulan sorulara bile cevap vermeyeni vardir. yasamaktan illallah etmis insanlardir. sitki siyrilmistir. salteri kapatip dünya nimetlerinden elini etegini cekerek inzivaya cekilmesi makbuldür.
  • toplumda asosyal olarak bilinen kişiliklerdir.
  • (bkz: sıkıcı)
  • hayatıni felsefe olarak düşünen ve sorunsuz sorularla muhatap olmayan insandir. meraklarina yenik düştükleri zaman tarzı direk karşınıza çıkar. soru sormadan yanında bulunamazsiniz.
  • her zaman kafasında düşünceler doludur bu şahsın. az ama öz konuşur, en iyisini yapar bence. boş konuşmanın, gereksiz sorular sormanın hiçbir manası yok sonuçta.
  • ıki farklı duruma açılacak kitli kapılardır. ilki çekingenlik denilen kilittir ki anahtarı samimiyettir; ikincisi kibirle gelen soğukluktur ki anahtarı susmaktır.

    is ne ile kitlendiğini çözüp aşağlanmadan veya dışlamadan içeri girebilmek.
hesabın var mı? giriş yap