• kendimden nefret etme sebebim oldu bu benim..

    5 yaşında bir yeğenim var benim. dün yolda elimi bırakıp koşmaya başladı. ve ben arabanın altında kalır diye çok korktum ve kızdım. kızarken de tekrarında onu kulaklarından duvara asmakla tehdit ettim. yol boyu da küstüm, özürünü kabul ettim ama dondurma almadım yaramaz bir çocuk olduğu için. sonra evde, seninle konuşmamız lazım diye odaya yanıma çağırdım.. böyle boynunu büktü, gözünde boncuk boncuk yaşlarla: "bana ne yapacağını biliyorum, sen çok yaramazsın, sana artık güvenmiyorum, kulaklarımdan uzak dur" diye ağladı.. tam olarak.. hayatımda kendimden bu kadar utandığımı bilmiyorum. ona kıyamayacağımı, kızdığım için öyle söylediğimi anlatmaya çalıştım, özür diledim ama çocuk bütün gece öyle olağanüstü bir usluluktaydı ki, öyle inandı ki, kendimden nefret ettim..
  • inandırıcılık dediğimiz olgu, niyetin belirlediği bir inanma tekniğidir.

    murathan mungan
    189 sayfa
  • mesleğiniz politika, din üzerineyse mutlaka kazanmanız gereken bir özellik.
  • karşısındaki kişiyi ikna edebilme yeteneğidir.
    bazı insanlar kendilerini ve gerçekleri o kadar iyi kamufle edebilmektedirler ki kişinin ağzından girip burnundan çıkarak etki alanına alıp aklını başından alabilmekte. biz bunlara laf cambazı diyoruz.
    oysa ki asıl olan lafların davranışlara yansıyabilmesi ve kişiliği yansıtabilmesidir. yanisi lafla peynir gemisi yürümez. muhakkak ki bir yerden su alır, açığa çıkar gerçekler.

    diyeceğim odur ki;
    inandırıcılık ikna edebilmek ve devamlılığını sağlayabilmektir.
  • yolu samimiyetten geçen her konunun kazanması yükesek olan yaklaşım biçimi.
  • ikna ile paralel orantılı bir olgu
hesabın var mı? giriş yap