• biraz daha içerse intihar edecek yazardır. entrilerinden onu anladım.
  • nickini bildiğim bir arkadaşımdı liseden corwin. arada açar okurdum yazılarını. ama sanırım iki sene olmuştur okumayali. bugün intihar haberini duyduk ve bunda basarili olduğunu. hala inanamasam da yazdıklarını ne zamandır okumadigima çok pişman oldum. keşke intihar hakkındaki yazılarını görmüş olsaydım. belki bir faydam dokunurdu. güle güle corwin. yattığın yerde dinlenmen ve huzur bulman dileği ile.

    dün basçı bir çocuğu sana çok benzettim hem tipi hem sesi. şarkı girdi hemen ne kadar huzur buldum diye. bende aniden senin huzur bulduğunu hissettim. umarım doğru hissetmişimdir.
  • çok uzun süredir tanıdığım değerli bir dostumdu. depresif kişiliği* dahilinde sürekli git-gel içinde olduğu intihar fikrini*, bipolar bozukluğunun malum kutubunda iken bir anlık karar ile gerçekleştirdiğini düşünüyorum. o kafadayken kısa ve uzun vadede pek çok faktörü düşünme yetisi olmayabiliyor sanırım insanın. bir nevi soğuk denizle bakışırken "sikerler" deyip atlamak gibi. daha gündelik konularda bu tip bir cürretkarlığın artıları da varken, bu tip bir mevzuda hiçbir artısı olmadığını ve olamayacağını söylemek yanlış olmaz herhalde.

    en depresif hali benim en depresif halim kadardı, en mutlu hali de benim en mutlu halim kadar. yaşam, ölüm düşünceleri üzerine çok felsefe yapmışızdır geçmişte, gerek birlikte gerek bağımsız. hayatı övmüşüzdür, yaşamaya sövmüşüzdür, ölümü düşünmüşüzdür, sonlandırmayı değerlendirmişizdir, değerlendirsek bile götümüz yememiştir. hep böyle olmuştur bu. o yüzdendir ki göremedik, göremezdik. ve yine o yüzdendir ki, "benim de mi kapasitem var bunu yapmaya?" diye sormadan edemiyorum şimdi kendime.

    yazacak çok şey var elbette, ama şahsen enerjim veya isteğim yok.

    huzur içinde yat güzel adam.

    cenazesi bugün antalya'da defnedilecektir.
  • rhcp şarkılarıyla andığımız, uzaktan bir dost. yolun ışık olsun.
  • bugün mezarına giderken her an altında şort ayağında terliklerinle sağdan soldan çıkacaksın gibi geldi. ooo herkes toplanmış, toplanıp bira mı içsek diye sorardın muhtemelen.

    hoca duanı okurken, cenaze namazın kılınırken, hardcore ateist olarak ne düşünürdün çok merak ettim. oğlum hemen musluman olmusunuz, bu ne hal mi derdin bize bakıp. daha 10 gün önce bira fiyatlarıyla alkol oranlarını kıyaslayıp "amsterdam alayım alkolü fazla tisisisisisi" diye gülüşün gözümün önünden gitmiyor.

    o kadar yakın da değildik halbuki, mezarına gelenler arasında ne en sevdiğin, ne de en sık görüştüğün biri değildim. yine de ne zaman beraber olsak muhabbeti ilerleten muazzam bir adamdın sen. son konusmalarimizdaki anlattıkların etkiledi bizi, seni evinde bıraktıktan sonra "corwin ne kadar iyi ifade ediyor kendini, adamdaki analoji gücü kimsede yok" dediğimi hatırlıyorum.

    müthiş bira içme potansiyelin, devasa kültürünle baya eşsiz bir adamdın. en azından son günlerinde gördüm seni. keske daha yakın olsaymisiz, kolay bağ kuramayan kafamı sikeyim zaten.

    bugün annenin yanına gittik, en son bizimle görüşmüşsün sanırım. iyi vakit geçirdiniz mi diye sordu annen sadece, içim daha önce bu kadar acimamisti. baban tabutuna toprak atarken de o kadar acıdı sonra. insan insana bunu yapar mı oğlum, öbür tarafta bira eşliğinde konuşmamız lazım bu konuyu.

    harambeye benden çok selam söyle, ne zaman bahsi geçse çok gülerdin, bu yazdığıma da gülerdin muhtemelen. yanına gelirken amsterdam ve rhcpnin albümlerini getiririm hocam.

    allah rahmet eylesin ya da ışıklar içinde uyu. en iyisini nasıl biliyorsan öyle yapacağından ve kimsenin engel olmasına izin vermeyeceginden şüphem yok. seni hep şort terlik kombosu ve kendine has aksaninla "anladın mi" diye sorarken hatırlayacağım.
  • nick altına girdiğim ilk girdinin bu olması ne kadar üzücü.

    haberi aldığımda önce anlam veremedim. hatta hangi corwin, diye sorduğumu hatırlıyorum. sanki kaç corwin tanıyorduysam. o kadar yakıştıramadım sana ölümü. daha 1 hafta önce kahvaltıya gitmiştik olm biz. saatlerce durmaksızın anıra anıra gülmüştük. aklımın ucundan dahi geçmedi böyle bir şey yapacağın. intihardan bahsederdin ama böyle düşünüyorsam eğer beynimde bir bozukluk var demektir böyle düşünmemem lazım diyorum, derdin. ben mi fazla iyimser ve/ya aptalım yoksa sen hakkaten iyi mi oynadın, hiç bilemeyeceğiz sanırım.

    öğrendiğimden beri göğsüme bir taş oturdu, boğazım düğüm düğüm. sanki şimdi gitsem lara'daki roberts cafeye 20 dk sonra ayağında şıpıdık "almanya" terliklerin ve tam tepeden toplanmış at kuyruğunla ağzını yaya yaya naberr diyerek gelecekmişsin gibi geliyor. sanırım bu duygu hiç geçmeyecek. yazamayacağın yazıları, atamayacağın twitleri hep bekliyor olacağım. senin gidişinle içimden bir parça koptu ve bıraktığı boşluk hiç bir zaman dolmayacak sanırım.

    gözümün önüne geliyor onca anı. onca discord saati, haftalık "kahvelemelerimiz" ... lügatıma kattığın kelimelerden biri de bu, kahvelemek. ben hastayken her hafta salı kahvelerdik. sonra günü değişti, ben iyileştikten sonra bazen oldu bazen olmadı. ama hep orijinal fikirlerin olurdu bahsedeceğin. mesela erken doğduğun için çene/damak yapın tam gelişmediğinden konuşmakta zorluk çekermişsin çocukken. hala r leri söyleyemezdin. bununla alakalı oyun yapacaktık beraber. millet a ya basacaktı ama e çıkacaktı falan. eğlenecektik saçma sapan. karaokeye gidecektik bir kere bile olsa. almanyaydı pandemiydi gidememiştik. falezlerden denize girecektik. neredesin ama neden gittin? o gün yanında olsam vazgeçirebilir miydim seni? elimden bir şey gelir miydi? ya da arasaydım o gün, acaba değiştirebilir miydim fikrini? hala bizimle olur muydun? hiç bilemeyeceğim sanırım.. ve bu sorular hep benimle olacak..

    gidişinin acısını sadece daha iyi bir yerde mutlu ve huzurlu olduğunu düşünerek hafifletebiliyorum. almanya'dan döndüğünden beri çok zorlanıyordun, umarım huzuru bulmuşsundur. ışıklar içinde uyu benim canım arkadaşım.
  • yaşasaydı bugün viski eşliğinde 27. yaş gününü kutlayacağımız yazar.
  • bir başlıktaki entrysinden profiline girdiğim ve intihar ettiğini öğrendiğim yazar. çok üzüldüm. üstelik memleketimiz aynıymış. ruhu şad olsun.
  • nick altıma ilk entry'i girmiş dostumdur.

    bu dünyayı terk etmeye karar verdiği haberini aldığım zaman benim de mental anlamda hayatımın en zor dönemiydi. olduğum yere yığılıp kaldığımı hatırlıyorum. onunla bir daha hasbihal edemeyecek olmanın acısını da diğerleriyle beraber hasır altı ettim uzun süre. cenazesine gidememiş olmak en büyük pişmanlıklarımdandır ama kendisini birazcık tanıdıysam zaten "tısısı boşver hacım, gelince ödeşiriz" derdi o da.

    ben sanmıyorum ki hayatına bir şekilde girip de hissedilir derecede dokunmadığı bir tek kişi olsun. ya bir konuda farklı bir bakış açısı kazandırmıştır, ya hayatında demirbaş haline gelecek bir şarkıyı veya müzik grubunu tanımasına vesile olmuştur, ya hiç unutmayacağı bir deneyimde yanındakilerden olmuştur... öyle ya da böyle illa ki o kişinin hayatında iz bırakmıştır. öyle tesirli bir adamdı corwin.

    onu dibine kadar tanıdığımı iddia edemem ama mücadele ettiği lanet mental durum dışında kaybettiği savaş yok desem abartmış olacağımı sanmıyorum. inanılmaz kültürlü ve birikimliydi bir kere. konuşamayacağınız konu yoktu kendisiyle. çok çabuk öğrenirdi, bilgiyi sünger gibi emerdi. eminim bu özellikleriyle birçok insana ilham kaynağı olmuştur.

    şimdi biraz anlıyorum ki verdiği mücadele çok başka boyuttaydı. ne desem boş yapmış olurum. normal şartlarda dünyaya vereceği daha çok şey, geliştireceği çok oyun, dokunacağı çok hayat vardı. keşke başka bir yolu olsaydı demekten gayrı bir şey gelmiyor elden.

    huzur içinde uyu bir kase çorba.
  • hey selam delikanlı. buraları okuyorsan seni andık geçenlerde. herkesin senle anısı var bol bol. benden bahsetmişsin denize. yattığın yerde huzurlu kal. iyi uyu. hatta benim için de uyu. dualar seninle.
hesabın var mı? giriş yap