• zaman zaman gözleri dolduran hatta ağlatan savaşın korkunç yüzünü yaşatan kitap. yazarın okuyucuyu sıkmaması için konuyu dağıtması, savaşın gerisinde kalanların da duygularını anlatması hoş olmuş. yüce atalarımızın yüce destanı. türklerin, anzakların, ingilizlerin hatta herkesin okuması gereken kitap.
  • mehmed niyazinin belgesel romanı. mutlaka okuyun. gerçek tarihimizin ne olduğunu çanakkale kahramanlarından cevat paşa nazım yüzbaşı kimdir öğrenin derim. bu sıralar zaten yakın tarihe merak saldım. kemal tahir de okuyorum.
  • başarılı betimlemeler ve etkileyici bir dil kullanılarak çanakkale savaşı'nın anlatıldığı romandır. yazarı mehmet niyazi'nin kitabın kapağındaki açıklamasına göre, kitap yazılırken hayal gücü öğelerine çok az yer verilmiş, mümkün olduğunca gerçeklerin dışına çıkılmamıştır ki kitabı okuyanlar, sadece savaşın duygusal boyutunu görmek değil; aynı zamanda bu konuda tarih bilgisi edinebilmek amacını da güdebilsinlerdir. verdiği bilgilerin tamamının, yaptığı örneklemelerden ise biri hariç hepsinin gerçeğe dayandığının altını çizen yazar, tarihi roman yazacak olan bir yazarın gerçeklerin dışına çıkmaması gerektiğini savunmaktadır.

    bana göre kitabın tek falsosu, anafartalar'daki başarısıyla çanakkale savaşı’nın zaferle sonlanmasında büyük rolü olan ve çanakkale savaşı'ndaki müthiş performansıyla yıldızı parladığı bilinen mustafa kemal atatürk'ten kitabın sonlarına doğru yalnızca üç kez kısaca bahsediyor olmasıdır. kitabı okurken gözlerim sürekli "mustafa kemal" yazısını aramış; ancak son sayfalara gelinceye kadar ne ismine ne cismine kesinlikle rastlayamamıştır.
  • okunulası kitapların başında gelir. çanakkale ile ilgili yazılmış eski bir eserdir fakat yine de kalitesi geçilebilmiş değildir.

    yalın bir dille ve etkileyici bir şekilde anlatılan her cepheden hikayeler ve olaylar anlatılır. anlatılır demek ne akdar doğru olur bilemiyorum. yaşanılır desek daha iyi olur.
  • film gibi romandır. alır sürükler bir siperden diğer sipere götürür sizi. bir romanın ağlatabileceğine inanmayan varsa bu romanla fikri değişebilir.
  • unutulmaz mehmet niyazi eseri.

    efendim, yıl 1999 sanırım. ne hikmetse bizim lisede bir bilgi yarışması yapıldı. farklı şubelerden son sınıf öğrenciler teknik ve genel kültür konularında yarışacak ve birinci gelen gruba hediyeler verilecekti. nitekim yarışmayı benim de içinde bulunduğum 3 kişilik grup kazandı. sevgili müdürümüz hepimizi tebrik ettikten sonra bizlere tek tek hediyeler verdi.

    yanımdaki arkadaşlara nispeten ince görünen kitapları takdim ettikten sonra en kalını tuttu bana verdi. ben de müdürümün elini sıktım ve ilk defa bir yarışmada bilgimle bir hediye edinmenin nasıl birşey olduğunu hissetmeye başladım. müdürümün verdiği kitabın adı "çanakkale mahşeri" idi.

    kitabı okumaya başladıktan sonra nasıl bıraktığımı bilmiyorum. sizlere kitap içeriği hakkında bilgi vermek istemiyorum ama en azından tavsiye ediyorum.

    hayatımda ilk defa bir yazılı kaynağı okurken ağladığımı hatırlıyorum sözlük. kitap içinde geçen ve birçoğu gerçek olan hayatları (kaldı ki kitapta yazan hikayelerin tamamına yakını gerçekte yaşanmış durum ve olaylardır) okudukça ve çanakkale zaferi'nin nasıl kazanıldığını anladıkça gözyaşlarım daha da arttı.

    meğer bize ders kitaplarında öğretildiği gibi değilmiş o aylarca yaşanan kıyamet. meğer bir ulusun bir milletin kaderi bu savaşa bağlıymış. meğer herşey çorap söküğü gibi gelecekmiş. meğer ardından mustafa kemal diye bir güneş doğacakmış.

    kitapta bunları hem okuyor hem öğreniyorsunuz. dili, anlatımı ve kurgusu muhteşem bir kitap. kesinlikle başucu olabilecek nitelikte. mutlaka okumalısınız. en azından türün sevenleri mutlaka okumalı.
  • hakkında bu kadar az entry girildiğinde üzüldüğüm kitap. çanakkale savaşını belki de en güzel anlatan kitaptır.
  • okurken goz yaslarinizi tutamayacaginiz. bir cogu yasanmis olaylara dayanan mehmed niyazi romani.
  • bitmesine az kalan, sarsıcı kitap. savaşın apaçık anlatılışı sarsıyor, insanların psikolojileri de çok güzel anlatılmış. okumak için de çok geç kalmışım. çanakkaleye tekrar yolum düşerse siperleri elimde bu kitapla gezerim.
  • bu şaheser kitap ile ilgili bu kadar az entry girilmesi bizim ayıbımız sanırım.saçmasapan başlıklarda sayfalarca ve çoğu gereksiz bir ton entry varken bu başlıkta iki sayfa bile dolmamış.bu vatanın nasıl kurtarıldığını gerçekten anlamak isteyen herkes okumalı bu kitabı.kitabı okuduğumda başlarken mükemmel satırlarla karşılaşmış ve çok etkilenmiştim.belki okumak isteyenlere yol gösterir ve ilham olur diye o satırları burda paylaşmak istiyorum: ey boğaz 'ın hülyalı suları!..şimdi hürriyetin neşesiyle yeşil tepelerin eteklerine köpüklü dalgacıklarınızla dantelalar işliyorsunuz.sizleri çiğnemeye gelen o çelik devlere karşı kükreyemez miydiniz! bir millet,bir ümmet,bir medeniyet kaderini sizlere emanet etmişti.yüzyıllardan beri canları pahasına sizleri koruyana sadakatinizi esirgememeniz için cideli mehmed çavuş'un,lapsekili ali'nin,kilitbahirli yüzbaşı hasan'ın,libyalı üsteğmen mevsuf'un kurban olmaları mı lazımdı! siz ey kanlısırt,kocaçimen,kabatepe,alçıtepe!.. baharın şu günlerinde üzerinize bir gelinlik gibi düşen güneşin pırıltıları altında bahtiyar uyuyorsunuz.pütürgeli bilal,yozgatlı kınalı murat,ezineli yahya çavuş,konyalı mıstık ve iki yüz elli üç bin vatan evladı kemiklerini sizlere siper etmeseydiler,haliniz nice olurdu! bedelinizin ağırlığını göstermek için mi alev saçan namlulara karşı lavlarınızı püskürtmediniz. ve siz ey hayatlarının baharında şehadet mertebesine erenler!.. alemlerin rabbi sizler için'' diridir'' derken destanınızı fanilerin yazamayacağına da işaret ediyor.biz yazamasak da kanlarınızla yoğurduğunuz tepelerde rüzgar ebediyete kadar cenginizi terennüm edecek,mahzun vadilerde sütun sütun fatihalarla yükselen mezar taşlarınızı gökler selamlayacak!...
hesabın var mı? giriş yap