• (bkz: #22744084)
  • bankayı bile polis önlemi almakla tehdit ettiğine göre aldığı sayısını bilmediğim yeni memurları başımıza zabıta dikecek zahir..
    bakalım günlük hayatımızda tamamen onun uygun gördüğü gibi hareket ediyor muyuz diye..
  • (bkz: türban ilköğretim okullarında serbest olsun eylemi)
    gül ailesinin karşı çıkması ile cesaret bulan gazetecilerin rte'ye ısrarlı sorularına, rte'nin lal olması ve sonrasında da "o da bir gün olacak inşallah" anlamlı mimik ve bakışlarından okunan niyet.
  • silivri'deki ceza infaz kurumunun büyütülmesi ve buna benzer bir yapının da anadolu yakasında pendik-kurtköy civarlarında inşa edilmesi...
  • aynı zihniyette düşünecek olursam aklıma bir şeyler geliyor mesela;

    - denizli'ye deniz, pamukkale'ye pamuk getirmek.
    - eskişehir'i yenileyip, kırıkkale'yi yapıştırmak.
    - adana'ya allah'ın adamları yardımlaşma ve dayanış derneği kurmak.
    - malatya'nın ismini değiştirip papatya yapmak ve kayısı şenliklerinin yerine papatya festivali düzenlemek.
    - batman'ı ikiye bölüp yarısına 'batman' diğer yarısına 've robin' ismini vermek.
    - adıyaman'ın ismini kibarlaştırıp adımelis yapmak.
    - diyarbakır'ın ismini değiştirip diyarbor demek, malum geleceğin madeni bor.
    - kahramanmaraş'da halka bedava dondurma dağıtmak.
    - çankırı ve çorum'u birleştirip...yine çorum demek.
    - şereflikoçhisar kelimesinin anlamını araştırmak. gerekirse bulmak.
    - aydın'ı karartmak, bodrum'a kat çıkmak, çeşme'yi kapatmak, foça'yı hıckk gel öpüjem.
    - milas'da 'shop and milas' kartı çıkarmak ve mila biriktirmek.
    - zonguldak'a doğalgaz getirmek, rize'de kaçak çay satmak hem de iran malı.
    - giresun'da fındık yemek, antep'te kıçına buzlu badem...öhöm neyse.
    - siirt'in adını değiştirip şam yapmak ve siir fıstığını şam fıstığı olarak pazarlamak.
    - merzifon'da eşeğe binmek, sivrihisar'da inmek.
    - balıkesir'deki balığı kurtarmak, çanakkale'yi geçmek.
    - kütahya'da saçlarını küt kestirip düzce'de düzleştirmek.
    - uşak'a asgari ücretten iş bulup, osmaniye ile evlendirmek ve çocuklarının adını erzin can koymak.
    - erzurum'da -35 derece soğutan klima dağıtmak.
    - istanbul'da kanal projesinden vazgeçip gemileri gerekirse karadan geçirmek.
    - bu kadarı yetmek, ben yatmak uyumak.
  • ufaktan bir listesini yapmaya başlamamız gereken icraatlerdir efenim... haydi pisssssmi*...buyrun;
    (bkz: ösym'den denklik sınavı skandalı)

    gerçi tam bu değil derdim ama olsun. akp, mhp, chp, bdp bilmemne mevzusu değil mesele aslında, asıl mesele ülkenin, milletin, vatandaşın vesaire, siyasilerin ne kadar skinde olduğu yeğen, ya da olmadığı, işte bütün mesele bu...

    15-20 gün bilemedin bir ay veriyorlar millete gazı "aslansın, kaplansın, ülke senin, sen seçersin, sen yönetirsin, hadi seç, aman da ne güzel seçiyon sen öyle, agucuk bugucuk..." falan diye, ee sonra? aynı tas aynı hamam. işin en ilginci de vatandaşın bu numarayı her seferinde yemesi, her seferinde "aha bu sefer çok şey değişecek, bu sefer düzelecek olm galiba her şey, hissediyorum" diye koşa koşa sandığa gitmesi. yok güzelim alış artık, sen bu memlekette hiçbir şeyi değiştirmeye kâdir değilsin. pardon bir dakika, bir şey var aslında. ödediğin vergilerle toplanan paralar kimin cebine insin onu seçebiliyorsun bak, nasıl da unutmuşum...

    mevzuyu açayım azıcık istersen bak da ayrı bir başlık lazım onlara, sığmaz sağa sola. hadi biraz tüyo vereyim madem; kendi çocuğunun nerde okuyacağını seçemezken sen benim güzel kardeşim, kimlerin çocukları yurtdışında en güzel okullarda okusun seçebiliyorsun mesela. ya da kimlerin çocuğu gemiciklerle oynasın, kimin çocuğu lise çağında şirketler kursun, kimlerin çocukları tam gümrük vergisi düşerkene mısır ticaretine girsin onu da seçebiliyorsun. hangi "daha skine söz geçiremeyip de millete söz geçireceğini iddia edenler" seni yönetsin seçebiliyorsun. senin 20 yaşına kadar gözün gibi baktığın oğlunun ölümünden sorumlu olanları yücelten adamlardan hangilerine "dokunulamasın" seçebiliyorsun. kimler yetkileri olmasına rağmen kendilerini göstermek adına hiçbir şey yapmadan, sadece ve sadece rakiplerine bok atarak prim yapsın, boş boş konuşup, duygu sömürüsüyle, acıh da bağa vir modunda reklam yıldızlığına soyunsun onu da seçebiliyorsun mesela. vay be, sen neymişsin be abi...

    "iyi güzel de, n'apalım yani?" dendiği zaman orda işte tıkanıyorum ben de biraz. "aha çözüm bu! kurtuluşumuz budur." gibi birşey yok tam olarak bulabildiğim. yanlış anlaşılmasın, oy kullanan arkadaşına* "dur! seçme ve seçilme, hakkı!" diyor da değilim tam olarak. ama bu siyaseti, bu kadar ciddiye almaya da gerek yok kanımca, zira o bizi ciddiye almıyor.

    neyse boşver, uzattıkça uzattım zaten ufacık mevzuyu, ne diyorduk; sen türkiye'sin çok düşünme bunları...
  • polisin artık atığını direkt vurması, hesap sorulmaması.

    (bkz: yıldırım ayhan)
hesabın var mı? giriş yap