*

  • ayrıca gülünmemesi gereken bir hastalıktır. başıma geldi ondan biliyorum.
  • yıkıcı eleştiri boyutuna gelir çoğu zaman. zira eleştirinin yapıcı etkileri, hastalarda yıkıcı olarak gözlenir ve bir süre sonra karşı taraf tarafından art niyetli olarak düşünülür kimse. ilişkileri ciddi boyuta zedeler, insanı yıpratır, bir süre sonra mutsuzluğun laneti altına girer insan.
  • tedaviye ihtiyacı olan türden insanların illeti.
  • kişisel eksikliklerden kaynaklı olması muhtemel bir hastalık olsa gerek. eleştiri denilen şey bir şeyi geliştirmeyi amaçlamıyorsa veya yapılan yanlışı göstermiyorsa zaten başlı başına gereksizdir. "güneşe bak sarı, off ya" minvalinde cümleler kurmaktan çok da farklı değildir yani.

    ama bunun bir beteri daha varsa o da iyi niyetli birine karşı yöneltilen öfke. adama "bağcığın çözülmüş" diyorsan ve adam da sana "sen git de kendi bağcığına bak" gibi bir cümle kuruyorsa bu, adamın kötü niyetine ek olarak içeride bir yerlerde eksik bir şeylerin var olduğunu gösteriyordur.

    ilgili olarak (bkz: yansıtma)
  • eleştirmezse geberir çünkü. şurada akıl sağlığı yerinde olan çok az yazar var. milletin derdi ile gerilen, atılan her kemiğe koşan, samimiyeti iyiliği kendinde, kötülüğü karşıdakinden bilen, hasetten kendini yiyip bitiren bir dolu manyakla iç içe yaşıyoruz resmen. aklım almıyor yahu, bir insan hiç tanımadığı biri hakkında nasıl yargı dağıtabilir? onu merkeze koyup, nasıl kinlenebilir? bakıyorum yazılanlara etliye sütleye karışmayan kendi halinde bir yazar var ortada, diğer tarafta yazdığı her giri şaibeli, sürekli nefret kusan bir tayfa. bir de bu tayfaya yaranabilmek, beğeni toplayabilmek için bekleyen asalak eğilimli ara formlar.. bu düşmanlık, bu “farklı olan herkesten nefret ediyoruz” tutumu, bu sınır tanımayan şerefsizlik, bu üstünlük kurma tahakkümü, bu kışkırtıcı öfke, kokuşmuş düşüncelerinizi ortaya çıkarıyor sadece. ve gittikçe daha zehirli bir hal alıyorsunuz. düşünüyorum da sizi, anneniz domalıp yüzükoyun mu emzirdi, ne yaptı?
  • ülkemizde sosyal medyada ilk örneklerini ekşi sözlük'te gördüğümüz ve son yıllarda özellikle 2023'ün ilk yarısında sosyal medyada aşırı derecede artan, her tweetin her ınstagram gönderisinin altında benim yalnızca güzel bir şeymiş diyerek bakıp geçeceğim şeyleri tek tek tek her detayıyla irdeleyip muhakkak istisnasız şekilde eleştirilecek bir şey bulan insanların sayısı o kadar çok ki.
    en basit örneği ınstagram'daki yemek tanıtım hesaplarının altında gerçekten bazıları haklı olmakla birlikte herhangi bir gönderinin altında eleştiri içerikli en az 100 gönderi var.
    ve bu eleştirilerdeki içeriğin pek çoğunu bu insanların günlük hayatında da eksiksiz biçimde uygulaması imkansız. ülkede herkes eleştirmekten zevk alıyor üretmeyi bıraktık eleştiriyoruz, sadece olumsuz konuşuyoruz, eleştiriyoruz.
    türk toplumu gerçekten gelecek yüzyıllarda toplum yapısı çok detaylı incelemelere tabi tutulmayı hak eden bir patolojikliğe doğru hızla ilerliyor. 85 milyonluk bir tımarhane benzetmesi birkaç yıla kadar benzetme olmaktan çıkacak gibi.
hesabın var mı? giriş yap