• evet, varsayalım ki milletvekili seçimlerinde akp tek başına hükümet kuramadı, cumhurbaşkanlığında ise tayyip kaybetti.

    peki, gerek kurumların içine yerleştirilmiş ve neredeyse a’dan z’ye aynı düşünceye adanmış bürokratları temizlemek gerekse de içi boşaltılmış eğitim sistemi, adalet, ysk, aym gibi kurumları temizleyerek liyakat ekseninde vatansever insanlardan oluşturmak ne kadar zamanımızı alır ?

    aynı zamanda sistemin içine sonuna kadar entegre edilmiş bademleri temizlerken o sırada heba olan gençlerimiz bu ülkenin en büyük kaybı olacaktır.

    edit: düşerse kelimesine duyar kasıp algı operasyonları yorumu yapan arkadaş var. kendi mensupları algıyı çok iyi bilirler halbuki. bir adam 16 yıl sonra seçimi kaybediyorsa ister düşmüş de ister inmiş de isterse de kaybetti de, fark yok. bir ikincisi de dingonun ahırımı demiş, malesef 16 yıldır o kelimeyle özdeşir oldu ülke.
  • bürokratik kadroların temizlenmesi en az 5 yıl. o zihniyetin ne zamana kadar temizleneceğini kimse bilemez.

    bi de her devrin yalakaları var ki, barlaslar gibi, ertuğrul özkök gibi, o insanlar türkiyede hiç bitmez.
  • akılla yönetilmeye başlanırsa bence zarar 8-9 yılda sarılır,20 yıla sorunlarının çoğunu aşmış medeni bir ülke oluruz
  • o kadrolar sadece onlarla dolu değil. mevcutlar aşağı adamlar yukarı. 1 yıl bile sürmez.
  • valla nasıl temizleneceğine göre değişir,
    silahlanan akçomarlar gibi hareket edilecekse, yenikapı miting alanı
    (bkz: auschwitz)'e çevrilir, 3 günde temizlenir. ortada ne badem kalır, ne dinci

    ha cumhuriyetin ve demokrasin ilkeleri doğrultusunda adım atılacaksa (ki benim tercihim bu, diğer muhalefetleri akp ve mhp'ten ayıran şey bu zaten) elbet uzun sürecektir.

    önemli olan kişiliği, şerefi namusu olmayan her dönem rüzgar nereden eserse götünü oraya çevirip domalan insanlardan kurtulmak. ülkeyi çürüten bunlar.

    bunun o kadar çok örneği var ki...
  • kamu ve kuruluşların çok büyük bir kısmı malumun maymunlarıyla dolu.
    askeriye desen azınlık diyebileceğimiz miktarda gerçek vatansever ve atatürk'ün ilkelerine bağlı komutan mevcut.
    emniyet teşkilatı ve jandarma komutanlığının halini hepimiz biliyoruz.
    bu ülke sittin sene ayağa kalkamaz. adam ülkeyi resmen köle pazarına çevirdi. halkımın cesaretine saygım sonsuz fakat zekası konusunda ciddi endişeliyim. bu gider başkasına köle olurlar artık.

    sözüm ona halkımın aydın, muhalif kesimi, malum şahıstan kurtulmak için mafya eskisi bir kadından, sivas katliamının baş faili, ağır bir yobazdan, teröre açık destek veren bir partinin cezaevindeki teröristinden, malumun eski kankasına kadar akla hayale sığmayan tiplerden medet umuyorlar.
    bazen bu herif size az bile yapıyor amklarım diyorum ama sonra kızıyorum kendime çünkü ülkemi de, içinde var olan bütün canları da ailem gibi seviyorum ve onurlu, özgür, mutlu yaşamalarını istiyorum.

    şuan bütün seçenekler fiyasko. tek yol devrim ama atamın yaptığından.
  • çok temel bir mesele olarak 'bir şeyin oluş nedeni' konusu ilk çağ yunan felsefesinde şöyle irdeleniyor: bir varoluşun açıklaması tek bir etmene bağlıysa, o zaman o etmenin başında ve sonunda o varoluştan bahsetmemek gerekir. yani aydınlığın sebebi ışıksa, ışığın öncesinde de, sonrasında da net bir karanlık olması lazım (ama net bak, az biraz değil).

    bu bağlamda türkiye'nin normalleşmesi erdoğan'a bağlıysa, erdoğan öncesindeki türkiye'nin de bugünün zıttı olması lazım. o zaman soruyorum, aşağıdakilerden hangi sorun bundan 20 yıl evvel yoktu da erdoğan gelince çıktı, ve o gidince düzelecek, hiç olmamış gibi olacak:

    -hukuk
    -medya
    -statüko
    -kürt politikası
    -ekonomi
    -eğitim
    -cehalet
    -muhafazakarlık
    -rüşvet
    -vesaire

    ülkesini düşünen birinin derdi tek bir adamın varlığından, yokluğundan ziyade ülkedeki sistem, bireyler, o bireylerin eğitimi olmalı. büyük gidişata bakmalı yani. bu kafada olan millet erdoğan gibilerinden kurtulamaz zaten. zira sistem niceliği oranında sonuç verir.

    işte bunlar hep felsefe bilmemekten.

    edit: imla
  • ekonomi, sanayii , para pul 10- 20 yılda normalleşir de toplumsal çöküntü, ahlak, inşa edilmiş bir nesil ve onların yetiştireceği nesil nasıl normalleşecek? bu yozlaşmışlık, bu ahlaksızlık uykuya mı yatacak? asıl yanıtlanması gereken soru bu.
    sosyolojide "alt yapı üst yapıyı belirler " teorisi vardır. evet, ama o teori normal ekonomik düzeni az çok yürüyen toplumlar için geçerlidir. burda üst yapının ahlaksızlığı ve çöküntüsü alt yapıyı da bozuyor, anormalleştiriyor. nerden baksan ahmakça, nerden baksan tutarsızca. biz göremeyiz ama torunlarımız görürse ne mutlu bu ülkeye.
  • bu cenahta dakkasında satış koymak çok meşhurdur.

    başka bir yazarın da dediği gibi haftasına rakı masasındalar.
  • biz göremeyiz ama belki çocuklarımız normal bir ülke de yaşayabilirdiler
    bizde torunlarımıza ya evladım işte böyle manyak bir adam vardı böyle yatırdı böyle kaldırdı bütün millet izledi anlatırız
hesabın var mı? giriş yap