• füruat. birinci derecede önemli olmayan. atılgan bayar çok sever bu kelimeyi. ha bir de, fethullah türban için füruattır demiş.
  • (bkz: teferruat)
  • dinin esaslarından olmamakla tanımlanan dine ve imana dair eylemler. fethullah gülen'in başörtüsü mevzuunda biraz da sıkıştığı bir siyasi ortamda** yaptığı (doksanların ortaları-sonları) bir tanımlamadır.

    bu mantığa göre dinin esasları tanrı ve peygambere ve ilahi kelama iman ve tabi olma gibi konulardan oluşmakta olup, inanan kişi bu iman esaslarını kabul eden, inanan, ibadeti yükümlülük olarak kabul eden kişidir.

    bu ibadetleri fiilen yapmaması bu kişiyi günahkar yapsa da allah'ı inkar eden veya ona isyan eden kişi yapmaz. yani ben içki yasağını tanımıyorum demediği sürece içki içen, veya dinin başörtüsü emri var ama ben bunu saçma buluyorum demeyen ve ancak yine de başını örtmeyen kişi günahkar olsa bile dine karşı gelmiş dinden çıkmış sayılmaz. müslüman ve mümindir.

    buna çok itiraz geleceğini sanmıyorum ancak telaffuz edildiği bağlamda ve dönemde "gülen başörtüsüne teferruat dedi" diye lanse de edilmiştir (hem laik basın hem de kendisine tepkili islamcı kesimlerce). gülen'in bu yanlış anlama ile kendisi ve cemaati üzerine de yönelen militer laik müdahaleyi savuşturmayı hesaplayıp hesaplamadığı ise asıl tartışma konusu olmalıdır.
  • füruat: birinci derecede olmayan, meselenin esasında olmayan ve genele bakıldığında olan.
  • fethullah gülen baş örtüsünün furuat olduğunu bir daha tekrar etmişhaber linki
  • akit gazetesinin ekmeleddin ihsanoğlu'nun ailesiyle verdiği fotoğraf için,
    ailesine atıfta bulunurken tercih ettiği denmiş deniyor.
hesabın var mı? giriş yap