• jose saramago'ya gore:

    ... kırda yuruyordu, derken aciktigini hissetti, şu incir agacini gordu uzaktan, hiç meyve kalmis mi diye bakmaya gitti. ama yaklasinca dallarda yapraktan baska bir sey olmadigini gordu., zaten incir mevsimi de degildi. bunun uzerine isa agaca dedi ki, bundan sonra asla dallarinda meyve olmayacak, ve incir agaci o an kurudu. yani basindan hic ayrilmayan mecdelli meryem, soyle soyledi, ihtyaci olana vermelisin, ama verecek bir seyi olmayandan hicbir sey isteyemezsin. cok pisman olmustu, agaci canlandirmaya calisti ama nafile, agac olmustu artik.

    (bkz: incil'deki ikinci isa)
  • bir görüşe göre:
    "incillerde çevreyi yeşillendirme ve ağaçlandırma gibi motifler yer almamaktadır. aksine bazı yerlerde meyve vermeyen ağaçların kesilmesi zımnen tavsiye edilmek-tedir yukarda nakledilen metne göre, tanrı isa uzaktan bir incir ağacı görmüş ve onda meyve olduğunu sanmış ve meyvesinden yemek için ağacın yanına gitmiştir. ancak incir mevsimi olmadığı için ağaçta meyve bulamayınca ağacı lanetleyerek onu kurutmuştur. bu ne biçim bir tanrı ki, uzaktaki ağaçta meyve olup olmadığını bilememekte ve meyve var zanm ile ağacın yanına kadar boşuna yürümektedir, incilin bu pasajına göre tanrı isa yanılmış oluyor. tanrı hiç yanılır rnı? yanıldığını farzetsek bile markos'un naklettiğine göre mevsim incir mevsimi değildi, dolayısı ile ağaçta incir meyvesinin bulunmaması gayet tabiidir. o mevsimde bu ağacın meyvesiz olması kendisi için kusur ve suç da değildir. peki öyleyse niçin hz. isa suçsuz ağacı lanetleyip onu kurutmuştur? ağacın bu şekilde lanetlenerek kurutulması çevreyi koruma ve tabiatı güzelleştirme esprisi ile bağdaşır mı? meyvesiz ağaçlar da meyve veren ağaçlar kadar tabiatta önemli oldukları halde neden hz. isa kendi karnını doyurmak için meyve aradığı ağaçta meyve bulamayınca sadece kendi şahsî çıkarını ön plana alarak ağacı kurutmuş olsun? muharref incillerdeki bu ifadeye göre hz.isa bencil, kendi şahsi menfaatlerini ön planda tutan, toplum menfaatlerine aldırmayan bir kimse olarak takdim edilmektedir."
    http://www.zehirli.org/node/150

    markos incilindeki bu anlatıyı birebir yorumlamakla ilgili okumanın yanlışlığını ileri süren incil yorumcularına göre ise incir ağacı bir sembol. tam olarak da israil halkının sembolüdür. (bkz. yeremya 24:1-8; hoşea 9:10; nahum 3:12)
    örneğin yeremya 24'te anlatılan meselde:
    "israil'in tanrısı rab : 'buradan kildan ülkesine sürgüne gönderdiğim yahuda sürgünlerini bu iyi incirler gibi iyi sayacağım. iyilik bulmaları için onları gözetecek, bu ülkeye geri getireceğim. onları bina edeceğim, yıkmayacağım; onları dikeceğim, kökünden sökmeyeceğim. benim rab olduğumu anlayacak bir yürek vereceğim onlara. onlar benim halkım olacaklar, ben de onların tanrısı olacağım. çünkü bütün yürekleriyle bana dönecekler.
    "'ama yahuda kralı sidkiya'yla önderlerini, yeruşalim'den sağ çıkıp da bu ülkede ya da mısır'da yaşayanları yenmeyecek kadar çürük incir gibi yapacağım' 'onları bütün ülkelerin gözünde iğrenç, korkunç bir duruma düşüreceğim. onları sürdüğüm her yerde ayıplanacak, ibret olacak, alaya alınacak, lanetlenecekler. kendilerine ve atalarına verdiğim topraktan yok olana dek üzerlerine kılıç, kıtlık, salgın hastalık salacağım.'" demektedir.
    http://kilise.kiliseler.sitemynet.com/…gustos30.htm
    buradan yola çıkarak markos'da isa'nın lanetlediği bol yapraklı ama meyvesiz ağaç ibretinin anlamı kendilerini tanrı'ya çok meyve verenler olarak gösteren ikiyüzlü din adamlarıdır denilmektedir. isa bu meselle onları lanetliyor, onları israil ağacının pek yakında kesileceği hakkında uyarıyordu. denilmektedir.

    öte yandan isa luka'da israil'in yeniden canlanışını da incir ağacına dayandırarak simgesel yolla anlatmaktadır:

    "isa, kendi belirtiler listesini şu çarpıcı ifadeyle tamamladı: "o zaman insanoğlu’nun bir bulut içinde büyük güç ve görkemle geldiğini görecekler" (lk. 21:27). bunu takip eden ayet, sadece, vaftiz olmuş olup tanrı’nın önünde iyi bilinçle yaşamakta olanlara cesaret vermektedir: "bu olaylar gerçekleşmeye başlayınca (yani, şimdi!), o zaman bakın ve kafalarınızı kaldırın; çünkü kurtarılmanız yakın demektir" (lk. 21:28).

    isa, kendi ikinci gelişinin bu kehanetlerine daha sonra incir ağacı hakkında bir benzetme (öykü) şeklinde bir not ekledi: "incir ağacına ve tüm ağaçlara bakın. şu anda onlar yapraklanmaya başlamışlarsa, yaz mevsiminin pek yakın olduğunuzu kendiliğinizden anlar ve bilirsiniz. siz aynı şekilde, bu olayların olduğunu gördüğünüzde bilin ki tanrı’nın egemenliği (ve böylelikle mesih’in ikinci gelişi) çok yakındır. size doğrusunu söyleyeyim: bütün bunlar gerçekleşmeden bu kuşak ortadan kalkmayacak" (lk. 21: 29-32).

    ilkbaharda tomurcuklanan bitkiler yoluyla, yaz mevsiminin ya da mevsimde bir değişimin gelmekte olduğunın sezisi gibi ‘incir ağacı’ tomurcuklanmaya başladığında (yani israil halkı yeniden refaha eriştiğinde) mesih’in geri gelişinin bu özel belirtisi de ortaya çıkmış olacaktır. burada incir israilin de bir şekilde yeniden canlanmasını (filiz sürmesini) ifade eder.

    http://www.kutsalkitap.org/…ms&file=viewtopic&t=114
    http://www.isamesih.org/…itap/yeni_antlasma/lu.html
    http://www.bbie.org/turkish/app/app03.html
hesabın var mı? giriş yap