*

  • (bkz: shaft)
  • ortalamanın üstünde grupların çıktığı, fiyatları makul mekan.
  • kapılarını dün gece bir daha açmamak üzere kapatmıştır.

    belki hiçbir zaman müdavimi olmadım shaft'ın, ama her zaman onun o köşede olduğunu, açık olduğunu, o gece yine birilerinin çalıyor olduğunu bilmek; istediğim zaman girip dinleyebileceğimi, canlı canlı rock veya blues'a doyabileceğimi bilmek benim için o kadar önemliymiş ki şimdi onu anlıyorum.

    yurt dışındayım. dönüş biletimi shaft'ta bir geceye denk getirecek şekilde bile ayarlamıştım 1 ay sonrasına, o derece özlüyor insan. ve gerçekten nesnel anlamda tek özlediğim şeyin artık orada olmayacağını bilmek beni çok üzüyor; dün gece gözlerimi dolduracak kadar neredeyse.

    lise 1'den itibaren çok güzel anılar biriktirdim orada ve bu anılarla hatırlayacağım bu güzel müzik sahnesini. kalbimizdeki yeri de kocaman kalacak. shaft, bizim için her zaman o sıcak mavi yazısıyla aklımıza gelecek.
  • eşimle ilk öpüştüğüm mekandı. insanın anılarının birer birer elinden alınmasının tipik bir örneği mekanın kapanması benim için. oysa ben çizgi filmlerdeki gibi birileri çıkacak burda bu yaşanmışlığımız var diyip mekanı açar insanların anılarını korur diye hayal ediyor insan. gel gör sonuçta orası bir ticarethane ve bizde banknotuz hay ben bu saçma evrenin. bu evrende tek eğlenceli olan şey quantum silgi deneyi o da olmasa herşeyi aciklayacaklar diye insan korkuyor. gerçi birde karadeligin içinde ne var sorunsalı ama bu silgi deneyine göre daha akıl yürütülebilir birşey. neyse işte bu gevezelik uzun süre mekansiz kalmanın sonucu. malum krizde hükümeti yöneten beceriksiz siyasal islamcılar ve onlara oy veren panik atak eda yüzünden insan bir iki yudum bir şeyde içemiyor tüm vergileri zavallı sigara ve içki içenler den çıkartmaya çalışıyorlardı artık benzin icenlerede acimiyorlar ama iyi oldu makarnacilarin da canına dokundular sonunda, ki onlar cebine dokunanlara acimazlar acayip çıkarcı cakallardir.
  • rammstein tribute grubum ''gürültü'' ile 4 kez sahne aldığım mekandır. sahnesi bizim gibi 6 tane herifin (ve klavyenin) sığacağı kadar büyük değildi, zaten jazz club gibi bir şeydi esasen. basçı bazen sahneye kıçını koyup ayaklarını yere basardı sığmak için.
    adam başı üçer tane bira hakkımız vardı, müzisyeniz ya hani, sonra ikiye düştü o da. şimdi çıksak hiç vermezler herhalde * kulis olarak çok küçük, penceresiz bir odayı kullanırdık üst katta.
    çok güzel zamanlardı 2012-2017 arası. sonra her şey b*ka sardı. müziği de bıraktık...
hesabın var mı? giriş yap