• iki türlüsü olan stok.
    ilki, 2002 senesinde patlayan toplu konut furyasında,
    hesapsız kitapsız yapılan, insanların seyyar satıcıdan kalem, tarak alır gibi hücum etmeleriyle tetiklenen furyanın,
    gerek insanların heveslerinin kaçması gerek arz-talep dengesinin iyi - kötü oluşması gerekse şişen sun'i fiyatların yarattığı etki
    ve son olarak da yaşanan ekonomik kriz tedirginliği ile, küçük - büyük müteahhitlerin "ellerinde patlayan" satamadıkları konutlardır.
    ikincisi ise; zamanında "param var, yok, krediyle alırım, kiraya veririm, kendi kendine kredisini öder, ben de ev sahibi olurum"
    klasiğinin yine arz-talep dengesizliğini müteakip, mal sahiplerinin ellerinde kalan, kiralayamadıkları konutlarında var olan stok durumudur.
  • ilginç bi tabir. her duyduğumda bi tuhaf oluyorum. sanki evleri toplayıp depoya kaldırmışın gibi. ama hepsi ortalıkta duruyor. hehe.

    gayet kullanışlı bir tabir ama. mesela “mevcut konutların %40’ı güvenli değil” diyeceğine “efendim halihazırdaki yapı stokunun %40’ı” filan diyorsun. yapı stoğu deyince böyle elindeki envanter gibi bir his oluşuyor, hepsini biriktirip bir yere koymuşsun gibi oluyor. bu durumda vaziyeti daha bir ilgiyle değerlendiriyorsun, “ulan envanterin bi kısmını yenileyek” gibi bir his kaplıyor içini.

    faydalı çok.
  • 2020 yılı itibari ile 900 bin konut olmuştur. link
  • kendisi oğlu kızı eşi bmw mercedese binen müteahhit bir tanıdığımız evini satıp kiraya çıktı. bitti bunların çoğu okeye dönüyorlar.
hesabın var mı? giriş yap