panduri

• bir gürcü enstrümanı.
• kendi içinde farklı türleri olabilen,perdeleri degişebilen(genellikle 7-12), bölgeden bölgeye farklı çalma biçimlerine sahip,muhteşem sesli enstrüman. üç teli vardır. çalması çok zordur,ellerin ve parmakların ayrı bir hızlı olması gerekir. teknik açısından kendine has bir çalış biçimi vardır,diğer telli^* enstrümanlara benzemez.
  velhasıl sesi çok güzeldir.
• dinlemek için
• çalmak için çok heves ettiğim gürcü sazı. zar zor tiflis' ten getirtmiştim kendisini ama günümüzde yaygın olarak kullanılan, 12 perdeli olanıymış. bendeki 7 perdeli olan eski bir versiyonuymuş, haliyle çalması da biraz zormuş. dolayısıyla burada da bana öğretebilecek pek kimse yoktu. yaklaşık 5 sene oldu güzelce sardım sarmaladım tozlanmasın diye, dolaba kaldırdım. sanırım, artık, süs olarak duvara asacağım.^*
• varlığından mandariinid'in müziklerini dinlerken haberdar olduğum muazzam enstrüman. sesi mandolini andırıyor ama daha tok, daha oturaklı. mandolin ne kadar neşeyle eşanlamlıysa benim için, panduri de o kadar hüznü hatırlatıyor. bir de 4 telli versiyonu var imiş, onun için de (bkz: çonguri). etnik müzik güzel, etnik çalgılar daha güzel. dinlemek isteyenler için güzel bir örneği de şurada dursun:
  
  lela tataraidze
• deprem bölgesinde enkaz altlarında canını hiçe sayıp bir çok depremzedeye yardım eli uzatan isimsiz kahramanlardan bir tanesi bu ülke sizin gibilerle gurur duyuyor.
• benim efendim
• (bkz: trieste)