• ev yapımı mamüller içinde yapımı en çileli olanlardan biridir.

    bizim yörede yapılan türünü ele alırsak işlemler sırasıyla şu şekildedir;

    1-genelde 50 kilodan az, 200 kilodan çok olmamak kaydıyla domates alınır. (5 kişilik bir ailenin 2 yıllık salça ihtiyacını gidermek için 200 iyi bir rakamdır)
    2-domatesler büyük leğenlere doldurulur ve yıkanır.
    3-4'e bölünüp kazana atılır. (domates miktarına göre bir kerede bütün salçayı yapamıyor olabilirsiniz 3-4 kazan aynı anda ya da sırasıyla yapmak zorunda olabilirsiniz)
    4-kazanların altı yakılır.
    5-domatesleri dibine az miktarda su koyulur ve sürekli karıştırarak kaynaması sağlanır.
    6-2 saatlik bir kaynama sonunda elde edilen cıvık karışım devasa kevgirlerden geçirilir ve devasa leğenlere doldurulur.
    7-kevgirden geçirilen su tekrar kazanlara doldurulur ve kaynatılmaya devam edilir.
    8-yaklaşık 3-4 saatlik bir kaynamadan sonra salça "çatlamaya" başlar. bu kısımda genelde ocak başını erkekler devralır, uzun kollu gömlekler, eldivenler, ayağa botlar giyilir. zira kaynayan bir volkan gibi el büyüklüğünde parçalar kazanın dışına sıçrar. denk gelmesi halinde de derin yanıklara sebep olur.
    9-son kısımda içine tuz eklenir, bir 15 dakika daha kaynatıldıktan sonra ocaktan indirilir, kavanozlara sıcak sıcak doldurulur, hemen kapakları kapatılır ve tekrar kaynamaya gerek kalmaksızın konserve haline getirilmiş olur.

    zahmetli iştir. genelde köylerde imece usulü yapılan bir iştir. iki kişi salça yapamaz, en az 4-5 kişi olunmak zorundadır. yapım aşamasında insanların o karınca misali yaptıkları işi izlemesi zevklidir, daha da zevkli olanı ise işin bir parçası olmaktır. televizyonun, bilgisayarın olmadığı o ortamda muhabbet gırla gider, salça ocaktan alındıktan sonra keyif çayı eşliğinde kalan ateşte sucuk pişirilir, köze patates gömülür. bazen 2-3 gün devam eder bu çalışma düzeni.
  • anneannemi bir daha sevme sebebim
  • bi kere biber salçası yapımına az biraz şahit oldum ve hayal ettiğim gibi değildi.
    makinede çekilen biberler güneşin altında günlerce suyunu çekip koyulaşana kadar bekledi. bir de arada bir gidip karıştırmak gerekiyordu. biberi temizleme işlemi haricinde kolay gibi. yalnız temizlerken elleri bayağı bi acıtıyormuş. eldiven kullanılsa da o eldiven bi süre sonra bir yerlerden açık veriyor.

    tabi davulun sesi uzaktan hoş gelir.
  • yerleşik ve köklü ailelerin yaptığı spor.
  • salça yapmayı bilmem de burnuma çocukluğumda çokça yediğim salçalı ekmek kokusu geldi.
  • domates ya da biber püresinin odun ateşinde kaynarken oluşturduğu kabarcıkların lav etkisi yaratması ve vücudunda yakmadık yer bırakmaması, sonunda da salçaları şişeledikten sonra kazanda kalan salçayı annenin yaptığı ekmek ile sıyırması paha biçilemez. bak yine ağzım sulandı.
  • senelerdir kaçtığım bu ritüelden dün akşam evde oluşumu bilen halama fena halde yakalanmış bulundum. hayır önceden hep alerjim var ellerim kabarıyo diyip kaçardım annemden öğrenmiş olsa gerek eldivenle gelmiş kadın.
    30 kilodan salça sosu yaptırdı iyi yine yırttık diyoduk kuzenle sonra döndü ve dedi ki
    bu ilk part bayramdan son 50 şer kilodan salça yapıcaz diyince ufak çaplı bir kalp krizi geçirdim. üzerine kışlık için sebzeleri de kitledi ve bir güzel biz orda çalışırken kahvesini yudumladı.

    size tek tavsiyem eğer biri salça yapıcaz derse şehri terk edin çünki asla arkası kesilmiyor.
  • saat 7 oldu, eve adım attığım anla yıkılmam bir oldu... ailemle birlikte olunca gece güzel muhabbet dönüyor, ele ele vererek 2 kazanın üstesinden geldik.
  • yıllardır salça yapılmasına ortak olan biri olarak bu konuda birkaç kelam etmek istiyorum.
    evet kendimi bildim bileli her sene salça yaparız. şu yaşıma gelmişim, marketten aldığım salça sayısı bir elin parlaklarını geçmez; o da üniversite yıllarında mecburiyetten aldığım salçalardır. anneciğim sağ olsun bu konuda asla taviz vermez: o salça yapılacak! e annem böyle olunca, ben de dün akşam acil bir operasyonla evden alınıp salça yapmaya götürüldüm.
    sonrası belli zaten: domatesleri dörde böl, biberler var onları da sapından çekirdeğinden ayır, bahçede odun ateşinde yanan kazanda 2 saat civarı kaynat (önce domatesleri sonra biberleri), salçacıyı çağır ve kaynayan domates ve biberleri çektir, çektirilen domates ve biberlerin biraz suyunu süzdükten sonra tekrar kaynat (bu aşamada iki farklı kazan kullanılıyor: birinde sadece domatesler, diğerinde biber ve domateslerin karışımı), sürekli karıştırmayı unutma ki dibi tutmasın, uygun kıvama gelince tuz at, tuz atınca salça coşsun her yerine daha da sıçramaya başlasın, ateşten indir, sıcak sıcak kavanozlara doldur, baban kavanozların kapağını sıkıca kapatıp ters bir şekilde kasaya koysun, bu işlemi tüm salça bitinceye kadar yap ve tebrikler salça yapma işlemimiz bitmiştir. toplam 70 kavanoz kışlık salçamız hazır, şimdiden afiyet olsun. başka yörelerde salçayı güneşte kurutarak yapıyorlarmış ama bizimki bu şekilde. 3 kişi sabah 8 akşam 6 çalışmak üzere bir günde bitiyor.
    şunu da belirtmeliyim: ailemizin genel felsefesi sen işini kış tut yaz çıkarsa bahtına’dır. kıtlık geliyormuşcasına salça yaparız. çok olsun eksik olmasın mantığında hareket ederiz. bu salçayı yaklaşık 200 kilogram domates + 2 kasa biberden yaptık. salçayla kalın.
  • valide hanımın yakalarsa eger bizi de içine kattığı neredeyse her yazın olmazsa olmaz ritüeli..
hesabın var mı? giriş yap