• sintineyi denize pompalayan pompa
  • deniz kuvvetlerimizde acemi askerin gemiye ilk gelişinde genellikle ''bozuk'' olan alet.

    -ehemm şeyyy! burda pompa var,onunla atsak ya suyu dışarı !?
    -bozuk canım bozuk..hemen sağında kova var !
  • yaptığı işe göre değil, bulunduğu yere göre ismini alan pompadır.

    bizans imparatorluğu, önce kuzeyden slavların ardından da doğudan türklerin saldırıları sonunda zayıflamış; bu çöküş süreci, görkemli bizans donanmasının da güçten düşmesine neden olmuştur. 11. yüzyıla geldiğimizde, bizans sırtını, venedik ve ceneviz donanmalarına dayamak zorunda kalmış, 4. haçlı seferinin ardından da bu iki kent devletine ticari imtiyazlar vermeye mecbur olmuş ve galata'da koloni kurmalarına göz yummuştur. artık akdeniz, italyan tüccarların oyun alanıdır. hap kadar pisa bile, akdeniz'in hatırı sayılır filolarından birine sahiptir.

    o günlerin mirası olarak, fatura, konşimento gibi ticari terimlerin yanı sıra, gemi ile ilgili terimler de italyancadan gelmektedir. bu yüzden bahriyeli, duvardan duvara değil; alabandadan alabandaya çarparak seks yapar.

    sintine de yine italyancadan geçen ve geminin en dibinde yer alan, çift cidar arasındaki bölmeyi tarif eden bir terimdir. insanın klostrofobisini depreştirir.

    sentina

    burada, deniz suyu, bok, makine yağı, pas birbirine karışır. yapış yapış, katran karası, leş kokulu balçık birikir. bunlar, sintine pompası ile dışarı atılır.

    tarihi sintine pompası

    askeri gemiden bahsediyorsanız eğer, mini etekli bağyan mürettebatın ortada fink attığı, star trek'in ferahfeza atılgan'ından değil, göt kadar bir hacimden bahsediyorsunuz demektir.

    bunun yanı sıra, genel olarak geminin kendine ait bir çelişkisi vardır. bir yandan sadece ufuk çizgisini ve gökteki yıldızları gördüğün engin bir boşluğun içerisindesin ama öte yandan da bir peynir tenekesine hapsolmuş durumdasın. bu çelişkili uzay/mekan algısı denizcileri biraz arıza haline getirir.

    şimdi alabandadan alabandaya çarparak seks yapan bahriyeliden bahsettik. bu kadar alfa erkeği bir peynir kutusunun içerisine kapatırsanız birbirini çiğ çiğ yer. bakın siker demiyorum. çünkü sikme, serbest gezen tavuk gibi, kendine ait belli bir metrekaresi olan karacılara ait bir lükstür. denizci birbirini yer. işte askeri durulsun diye sintineye sokarlar.

    çarşıda pazarda, beyaz üniforması ile dolaşan bahriyeli gördüğünüz zaman, "onların ki de askerlik, bizimki de" diye hayıflanabilirsiniz. öyle düşünmeyin. beyaz üniforma işin şov kısmıdır. tam da "dışı seni, içi beni yakar" deyişinin görsel halidir. çünkü adamın rutini, sintineye sokulup, katrana bulanmak.

    bu sintine, alien 3 filmindeki, fiorina "fury" 161'in havalandırma bacaları gibidir. medeniyet orada biter, disiplin orada başlar.

    medeniyetten ve gözlerden kilometrelerce uzakta, peynir tenekesine hapsedilmiş alfa erkekleri, hizaya sokmak için uygulanan yöntemlerin tümüne ise bahriye geleneği denir. sintine de bu gelenekte bir aktördür.

    yat ise en nihayetinde pahalı bir oyuncaktır. pompasına çiğdem de diyebilirsiniz.
  • ingilizcesi "bilge pump" olan pompadır.
  • hayat kurtarır, eğer bu zımbırtı yoksa en iyi ihtimalle çakıldığınız yerden çıkmak için gelgit beklersiniz. bu süre zarfında yaşadığınız rezilliği anlatırsanız dinleriz.
hesabın var mı? giriş yap