yitirilen
-
artik degerli olan.
-
boyutundan daha buyuk parcalar koparan, yasam e$igi du$uk insanlari ardindan surukleyen her$ey.
-
umut altınçağ'ın harika şiiri..deler geçer kalbinizi,yitirenseniz eğer.
olaki yürürüm bir başka aşka
ya da yürürüm mavi olmayan bir gülüşe
unutmaki tek aşk olduğum sensin
aşık olduğum değil
karanlıkla süzülüyor içime yıkım
dur diyorum yıkılıyorum
uçurumları baş ucuma koyuyorum sonra
okşuyorum saçlarını rüzgarda
sıcak, ılık bir koku siniyor yüreğime
gitme diyorum gitme düşüyorum
sonra beni soruyorlar bana
tanımıyorum diyorum
daha hiç karşılaşmadık
aynı çizgide bilge sus umu dinliyorlar
ben sustukca
yazık, bir çığlığın doğuşu gibi ölüyorlar
önce bir bir, sonra hepsi
sonra bir uçurumlar kalıyor birde yıkımlar
verilen herşey borçmus gibi alınıyor
önce bir bir, sonra hepsi
sonra mı bir ben kalıyorum, birde yalnızlık
uçurumlar, yıkımlar, ben ve yalnızlık
zorlu bir savaşın unutulmuş cesetleri gibi
yatıyoruz yan yana
öpüşüyoruz, sevişiyoruz da hatta
herşey oyunun yasaklarına uygun bir günah oluyor
tek umudumuzu göğe gelin ediyoruz
telli, kanlı düğün işte
üşüyor saçlar biliyorum dargınmısın
bu baharda mayısta bıraktığım gibi misin hala
vurulmuş çocuk gibi büyümemiş yüreğinde hüzün
hala kaçıyormusun zamansız
gözlerini bırakarak birilerinde
hala ellerinden tutup sevgileri
dipsiz kuyuya salıyor musun ağlayarak
küçücük bir dokunuşla son sevilen olabiliyor musun
kendin kadar aklımdasın
hala öyle savruk bir gök
hala öyle yerini yurdunu bulamamış bir mavi
ve aşkını şaşırmış bir tanrı
çoğalan sızısıyla mutlu bir yara
öyle misin mavi gözlü sarı saçlı yoldaşım
öyle bıraktığım gibi misin
gerceği yakmada hala usta mısın
yoksa çırak mı yanarken yalanda
saçlarıma dolanan aydınlığımsın
somutlaştıramadığım tek imgemsin şiirde
anlattıkça eksilen tek anlam
anlattıkça eksilen tek anlam
hala bıraktığım gibi misin
yoksa beni bıraktığın gibi mi
kaç mevsimsiz kar düştü toprağıma
kaç mevsimsiz kar düştü benim toprağıma
hala bıraktığım gibi misin..? -
mevsimsiz kar albümünde yer alan şiirdir.
''ola ki yürürüm bir başka aşka
ya da yürürüm mavi olmayan bir gülüşe
unutma ki tek aşk olduğum sensin
âşık olduğum değil'' -
umut altınçağın genelde "ola ki yürürüm başka aşka" diye bilinen, tüyleri diken diken eden şiiridir..
-
ağrı saplayan nadir şiirlerdendir efendim.
ruh halimin falan önemi yok ne yazık ki. nasıl olursam olayım, bir şekilde acıtmanın bir yolunu buluyor. "sonra, beni soruyorlar bana, tanımıyorum diyorum, daha hiç karşılaşmadık." -
''...vurulmuş çocuk gibi büyümemiş yüreğinde hüzün
hala kaçıyormusun zamansız
gözlerini bırakarak birilerinde
hala ellerinden tutup sevgileri
dipsiz kuyuya salıyor musun ağlayarak
küçücük bir dokunuşla son sevilen olabiliyor musun...''
fazla soze gerek birakmayan bulutlari kirpiklerinize tasiyan siirdir. -
yurdunu yatağını bulamamış bir maviye yazılmış şiir. ağladı ağlayacak bir ses, şiiri okuyan.
-
"...hâlâ kaçıyor musun zamansız,
gözlerini bırakarak birilerinde?
hâlâ ellerinden tutup sevgileri,
dipsiz kuyuya salıyor musun ağlayarak?
küçücük bir dokunuşla
son sevilen olabiliyor musun?
kendin kadar aklımdasın..."
bunlar nasıl kelimeler, nasıl cümleler, nasıl sorular? bir insan çaresizliğini bu kadar yalın ve şiirsel nasıl ifade edebilir? ya bu şiiri okuyan/dinleyen? nasıl olur da içinden geçen bu kelimeleri dışa vurabilir ve sonra sıradan hayatına dönebilir? -
handan hanım 1 saati geçiktir,kan çanağı gibi
olmuş gözleri ve şişmiş burnuyla onu farketmemi bekliyor.
beni sorarsanız mandalina yiyorum, biri isyerine
muthis acı biber getirmis.bende yeme gafletinde
bulundum.her yerim yanıyo, biri ekmek ye dedi
2 ekmek yedim acı dinmedi.yogurt ye dediler,
onu da bitireli bi on dakika oldu.kimse mandalin
ye demedi ama dolapta kalan tek o var, mecbur
onları yiyorum.
hah, anlatmaya başladı;
"yitirdik birbirimizi, neler yaşandı aramızda ama artık bitti"diyor.ne yaşadınız lan?daha iki hafta
oldu tanıştığınız, benim bildiğim bir kahve bir de
yemek için buluştunuz.
"siz,siz erkekler gerçek şeytanlarsınız.hiç duygu
yok mu içinizde" diye tıslıyor.
içimden evet gerçek şeytanlarız biz, yeraltında
ayinler yapıp,ölümüne mandalina yiyoruz hep
beraber. sizi nasıl üzeriz,onun hesabini yapiyoruz
demek istiyorum.ama yapamıyorum, onun yerine
mandalinaları soymaya devam ediyorum.
teselli etmeye çalışmak beyhude, zaten bizimkini
hicbir cümle durduramaz, zavallı adami
dusundum bir an, içim titredi.
sende erkeksin birseyler söylesene diye sohbet
kısmini bitirip, tartışma bölümüne hızli bir gecis
yapiyor handan hanım, elimden birsey gelmez
ama istersen konuşayım diyorum.cillop gibi
soyduğum mandalinamı elimden kapıp agzina
sokuyo, yüzüme sularını fışkırta fıskırta yerken
"bak ne de biliyormusun"diye başlıyor.
offff yandım ki, ne yandım....
ama yitirilen, inan esas sen yandın....
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap