• sözcü'deki haber doğruysa, gerçekleşecek olay.

    http://www.sozcu.com.tr/…duzenleme-geliyor-1758616/

    eser aşamasıydı, jürisiydi derken doçent olduktan sonra farklı şehirdeki bir üniversiteye gitmece... durmak yok üretmeye(!) devam.

    edit: yök tarafından yalanlanmıştır.
  • doğuda öğretmen bile tutamayan devletin akademisyenleri hiç mi hiç tutamayacağı "ön çalışma"dır.
    nabız yokluyorlar, öyle bir şey yapamazlar raad olun.
  • academic inbreeding onleme amacliysa cok yerinde karardir.

    buradaki mantigi da duzgun anlayalim. kimse hadi seni suraya gonderiyoruz demiyor. doktorani yaptin hadi biraz entellektuel zekani gelistir, ufkun acilsin yeni ortamlar gor, ezik gibi ayni universitede kamp kurma amaciyla yapilir. ayrica torpilin onune gecer.

    size kalsa lisansta girsin universiteye prof olana kadar kamp kursun.
  • ülkedeki 5 tane üniversiteyi çıkarsan gerisi zaten lisenin devamı sayılır ve akademisyenlerinin de hem mental olarak hem de üretkenlik olarak lise öğretmenlerinden farkı yok dolayısıyla kolayca uygulanabilir.
  • yök'ün milli eğitime bağlı olduğunu bilmeyen yazarları görmemize vesile olmuş başlıktır.
  • akademisyen ile öğretim görevlisi arasındaki farkı belirleyemeyen yo(ö)k' ün başarılı olanı cezalandırarak eğitim çalışmalarına bir son verme projesidir. ondan sonra çok şükür okumuşların şerrinden korunmuş olacağız! amin.
  • akademisyenliği, öğretmenlik veya turizm rehberliği zanneden biri "dolaşsınlar biraz" buyurmuş. ilk 6 ay anne sütü şart.

    araştırma alt yapısı diye birşey var. yatırımsız arge olmayacağını anlamadı bu gecekondu topluluğu. orada durmayacağını bildiğinden uğraşmaz artık akademisyen. ya bırakır, ya boş beleş işlere bakar. sen çiftlikleri bozacaklar diye goygoy yaparsın, onu alıp bir yere gelmiş olanı bozmak için kullanırlar bunu, hiç merak etme. türkiye'de akademisyenlerin bu işi seçmelerindeki tek sebep, aile düzeni, yoksa dışarıda burs alıp doktora yapmış, post-doc yapmış adam neden gelsin bu ülkeye bir düşün.

    çiftlikleri bozmanın on tane yöntemi varken, amaç üzüm yemek olmadığı için, böyle süper öneriler olabilir tabi. yök, kendisine iletilen cv'leri ihtiyaç olan üniversitelere atasın, atadığına da sahip çıksın yeter.
  • demek ki aynı ütopya ile bütün üniversitelerde aynı laboratuvar ve araç gereç imkanı olacak, aynı kalitede hocalar ve öğrenciler olacak, bütün danışman hocalar, bütün konularda akademisyenleri desteklemek için yeterli olacak ki böyle bir kanun teklifi düşünülüyor.

    yoksa çok saçma olurdu.
  • akademisyenlerin üretkenliğine darbe getirecek düzenlemedir aksine.

    her üniversitenin sahip olduğu kaynaklar farklıdır. bu sadece ekonomik olarak ayrılan ödenek ve maddi imkanları kapsamaz. sen üretken birisini alır da farklı altyapıda bir kuruma gönderirsen aynı seviyede üretimi, başarıyı bekleyemezsin.

    akademisyenler üzerinde baskı kurmayı hedefliyor. yine kalkmış sanki en gelişmiş demokratik ülkede getirilmiş düzenleme gibi çok da iyi olmuş diyorlar. aynısını memurlukta yeterlilik sınavı gelecek dendiğinde de yaptınız. körlükte sınır yok.
  • şikayet edilen konuya bak. sonuç itibarı ile devlet memurusunuz. devletin size nerede ihtiyacı varsa seve seve gideceksiniz. yok anam diyorsanız vakıf üniversitelerinde çalışın tabi sizi sikleyen olursa.
hesabın var mı? giriş yap