• hafızasını kaybeden evlâdını hayata tutunduran bir anne filmi falan çekilse iyi gişe yapar bence. ben hafızamı kaybetsem "sen nasıl evlatsın unuttun bizi" diyecek bir anneye sahip olduğum için beni etkilemez. kutsalmış. thıh. bütün anneleri sizinki gibi melek sanmayın.
  • ben annemin beşinci yıllar sonra son derece değer verdiği dördüncü kızından sonra doğmuş biriyim. annemi sevmiyor muyum tabiki seviyorum ama onun beni sevmediğini biliyorum. ya da dördüncü çocuğu kadar. evde kimse olmayınca ben varım. ama onlar olunca ben yokum. ne dese önemserim. öğrenciyim çalışmıyorum ama birsey istediğinde onu elimden geliyorsa almaya çalışırım. en azından bulurum o öder. ama ben hiçbir zaman yaranamadım onu biliyorum. eskiden üzülürdüm artık üzülmüyorum çok fazla. bir insan aynı seyi bin kere söyler mi? bir hatanı görünce bin kere tekrar eder mi? ama dördüncü çocuğu ne hatalar yapar hiç bu tepkileri vermez ya da çok nadir. çok büyük olaylardır. ben anlamadım kendi halimde biriyim. inan ben diğer 4 kişinin istemediği son zamanda doğan çocuğun olmayı asla istemezdim. onlar öyle derken ben gözlerimden yaslar akarken hiçbirsey demedin. ama benim en ufak hatamı görünce ki neye göre hata? bugün saatlerce konustuğu sey mesela ben çamaşırların yıkanması vs şeylerle evde ilgilenirim. dördüncü çocuğu olan kızının beyaz gömlek tarzı bulizi birsey olmus küçülmüş mü neymiş. bulizin tarzı öyle ütülenmesi lazım. cumadan beri bugun carsamba her gün söyledi. ben çok bayılıyorum senin kızının esyalarıyla ugrasmaya giyip giyip oraya buraya attığı için haftalarca yıkanmayı bekledipi için insanlık yaptım. ki o derecede yıkamamı der hep. bir kötü buliz mi ne ya bunun için benim günlerdir basımın etini yemen basıma kalkman. hatta bana saatlerce laf söylemen? benim gözlerimi doldurman. ben salağın tekiyim unutuyorum herseyi. ama sevgili anne senin gözünde bir buliz kadar değerim yok onu biliyorum. benim de hiç giymediğim esyalarımın basına neler geldi o zaman hiç böyle bıdı bıdı yaptığını görmedim de duymadım da. ama cidden ben üzülmüyorum o kadar konustu ki ondan üzüldüm. yoksa alıstım bana hep bunun yapılmasına. suan bir işim yok belki ama uğraştığım seyler var. lanet olsun ki çoğu zaman hakkım yeniliyor. çünkü ben hakkımı nasıl koruyacağımı bilmiyorum. hep susturulduğum için öğrenilmiş çaresizlik belki benim ki. sırf bu yüzden her zaman adaletli olmaya daha bir özen gösteriyorum. bazen yanlış seyler de yaptığım oluyordur. ama ben kimseye bile isteye asla zarar vermedim. mutlaka niyetimin özü iyidir. neyse... bu baslıkta üstteki entrylerin birinde bir yazar sunu yazmıs ben de aynen almak istedim...
    "her anne her cocugu sevmez, aynı anne tüm cocuklarını bile aynı esit derecede sevmez." aynen öyle...
    bu hayatta en çok istediğim sey belki bir kızımın olması adının da masal olması ama benim o çok istediğim sey olan kızım benim için böyle seyler düsünse allah nasip etmesin ki bu hayatta en çok istediğim şeylerden biri ben böyle birsey düsünse ki ben annelik ne bilemem o duyguyu suan ama düşüncesi bile üzüntüden ölmeme neden olur.
    eşit derecede sevmeyecekseniz, zaten mutsuz bir aile ortamı varsa çok çocuk neden var bir de yıllar sonra. o çocuğun vebali bence ödenmez.
  • ya hu 83 yasindasin ve dedikodu yapmak icin beni ariyosun leylo ve ikimizde sağırız*

    leylo- serpeen!!!*
    serpen- he anne!!
    leylo- sen nerdesin!?
    serpen- isteyim anne.
    leylo- tatile gitmedin mi?
    serpen- yoo
    leylo- ablan gitmis, gelmis*
    serpen- aa iyi yapmis. ne guzel.
    anne? para ver bana?
    leylo- dit dit diitttt

    annemle sohbeti bitirmenin en kolay yolu.
    senin canim sag olsun be!*
  • ondan uzaktayken size hiç unutmadan, bıkmadan, yorulmadan her sabah "günaydın", her gece "iyi geceler" mesajı atan tek insan çünkü uyandığı ilk an ve uyumadan hemen önce aklına düşen yalnızca siz oluyorsunuz. aynı zamanda her acınızı, dayanamam sandığınız her derdinizi anlatabileceğiniz yegâne kişi çünkü canınızın yanmasına sizden bin kat fazla üzülmesine rağmen buna katlanabilecek kuvvette olan tek insan o. güçsüz bir anne tanımıyorum ben.
  • su hayattaki en guzel hediye.
  • sever. okşar. hayatı dar eder. bağırır. çağırır. elinden tutar. rezil de eder. her şeyini verir. seni deli eder. ama hep oradadır. "iyi ki"lerdendir. en iyisidir.
  • benim için kozmosun kendisidir. anne = kozmos = evren = yaşam.
  • herkes çok pompiş pompiş şeyler yazmış. ben biliyorum ki bütün anneler pompiş değil. o yüzden ben de karakter olarak sapık olan annelerden söz edeyim biraz.

    anne demeye dilim varmıyor ama öyle sapık bir anne versiyonu vardır ki... sapık anne şöyle yapar:

    kızı varsa:

    "kızım evladım zengin çocuk bul, başka hiçbir şeyinin bir önemi yok. düzenbaz, yalancı, pis, karaktersiz olmuş hiç fark etmez, zengin olsun yeterli. ama bulabiliyorsan da çok zengininden bul. dürüst ama parasız bir kocadansa, ahlaksız ama paralı koca yeğdir. çünkü benim hiçbir ahlak anlayışım yok, senin de olmasın. sakın ola öyle öğretmen, memur falan karşıma getireyim deme. hele öğrenci, mesleksiz, işsiz falan olursa intihar bile edebilirim. tamam mı benim güzel bebeğim?"

    oğlu varsa:

    "oğlum evladım, her çiçekten bal al. yanında sürekli kızlar görmek istiyoruz. becer dur birilerini işte. bak kaç yaşına geldin daha yanında hiç kız görmüyoruz veya bugüne kadar daha bir tane gördük..."

    bir de bunu söyleyen bir kadın, bir anne. o da kendi evladı tarafından sağda solda* göklere çıkartılıyor, ölürse dünyanın en iyi insanı ilan ediliyor...

    çocuğunu dünyaya getiriş amacı şu:

    "oğlum seks yapsın, sürekli birileri ile birlikte olsun. biz de onları uzaktan görüp mutlu olalım. yetiştirdiğimiz oğlumuzun tuttuğunu öpmesinden daha erdemli ne olabilir?"

    iki türlü sapıklık. evet, birçok anne baba sapıktır, çocukları da sapık olsun hatta sapığın önde gideni olsun isterler. tabi onlar bir ahlaka bağımlı olmadıklarından kendilerini sapık olarak değil de kurnaz olarak görüyorlar. tabi ben sadece iki noktaya değindim, daha ne utanmazlıklar dönüyor bu çocuk yetiştirme olaylarında. sapık ebeveynler oldukça ve onlara uyan evlatlar oldukça daha çooook kötü nesiller göreceğiz.
  • kaybedilince değeri daha da artan ve her gün aklına giren kişidir
  • hep kıymeti bilinen de yaş aldıkça insan daha bir özlüyor daha bir anlıyor daha bir kıymetlendiriyor.
hesabın var mı? giriş yap