dindar olmayan insanların yaşama amacı

• doğduğun günden bugüne kadar birileri seni sürekli samanla besleseydi bugün sözlükte "neden siz de saman yemiyorsunuz" diye başlık açacaktın farkında mısın..
  
  bu dünyada gözle görülen tek gerçek hayatın tadını çıkarmaya çalışan insanlara gelmişsin "neden fantezilerle dolu bi dünyayı reddediyorsunuz" diye soruyorsun..
  
  - sen o fantezilerle mutluysan bundan bize ne..
  
  - biz elimizdeki hayattan keyif alıyorsak mutluysak bundan sana ne..
• dindar insanlar, öbür dünyanın derdine düştüklerinden dolayı bu dünyanın neredeyse farkına ve tadına varmadan yaşarlar. pek çoğu bu dünyayı dert cefa çekilen ve hediyesinin öbür dünyada alınabileceği bir an önce bitmesi gereken kısa bir durak olarak görür.
  dindar olmayan insanlar ise bu dünyadaki her anı değerlendirmeye ve tadını çıkarmaya çalışır, pek çoğu için tek amaç budur. inancı ve inançsızlığın doğruluğunu kanıtlayamayacağımıza ve ihtimalleri %50 şer olarak eşit olduğuna göre dindar olmayanların amacı da gayet mantıklıdır.
• boşver sen cennete odaklan yorma kafanı böyle şeylere
  bize bu dünyadaki yaşam yetiyor .
• dindar olan birinin yaşama amacından daha manidar olan amaçtır. sizin inandığınız dinle benim inandığım din bir olamaz. benim dinimde tecavüzcü, hırsız, katil olan, yolsuzluk yapan cezasız kalarak elini kolunu sallayarak dışarıda gezemez. benim dinimde hoşgörü vardır. insanları olduğu gibi kabul eder. onları ayarıştırmaz ve ötekileştirmez. ne olduğu belli olmayan insanları tanrılaştırmaz.
• bir ateist olarak şöyle cevaplayabilirim ki;
  evrimsel süreçte gelinen bu noktadaki amacimiz yarinlara daha guzel, daha yasanabilir bir hayat birakmak ve homo saphiens’in kultur ve bilgi birikimine olabildiğince katki yapmaktır.
  
  bu sureci de insan olmanin onuruna yakisir sekilde kendi ahlak ve etik dogrularimiz dahilinde yonetmeliyiz.
  
  haa ayrica her canlinin yasam amaci olan bir sonraki nesillere kendi genlerini aktarma amacindan hic bahsetmiyorum. (bkz: üreme)
  
  not: ingilizce klavyeli telefondan girdigim icin turkce harfleri kullanamadim.
• asıl dindar olunca bu dünyadaki hayatın hiç bir önemi kalmıyor. b*ktan geçen ortalama 75 sene hurilerle sonsuz bir hayatın yanında nedir ki? lafı bile edilmez.
  
  oysa ölümden sonra hayat yok ise bu dünyada olabildiğince mutlu olmaya çalışmalı insan. bir tane hayatın var ve geçip gidiyor onu da iyi yaşamak lazım.
• dindar bir insan değilim. bir değil birden fazla yasama amacım var. kendimi, ailemi, ülkemi seviyorum. sevdiklerimle geçireceğim kısa bir ömrüm olduğunu düşünüyorum. allah'a inanıyorum. sizin inandığıniz gibi değil ama kendimce. yaratıcının merhametli olduğunu biliyorum ve başımın açık olduğu icin yanacağımı, islam'dan sapmışım (!) gibi yargılanacağımı düşünmüyorum. hedefim iyi bir insan olmak. kendime, aileme, beni sevenlere karşı iyi olmak. islami yanlış anlayıp benim bakış açılarımdan bakmayanlara yanlış yoldasın eyy kafir demek yerine etrafımı güzelleştirmeye çabalıyorum. kendi kendime yaşıyorum dinimi. bana göre her dinin her kutsalın doğruları var. benden olmayana yuh, kötü diyemem. ben bunu seçtim buna göre yaşıyorum. sen seninkini yaşamakta özgürsün. ben senin yolun hakkında fikir beyan edemem. ama hakkım olsaydı yolunu değil beynini değiştirmeni isterdim. günümüz dindarlarının dinden uzak olmaları kısmına hiç girmeyerek entryi kapatıyorum.
• insanın bilinçaltının onu yaşatma üzerine çok kuvvetli bir şekilde kurulu olması ve dindar olsun olmasın her insanda ruh denilen gerçeğin bulunmasındandır.
  
  her insan aynı özden yaratılmıştır. her insanın ruhu vardır. ve ruhun olduğu yerlerde de nefis karartılmadan önce o kişi hayatta hakikate dair pek çok kanıt yaşamıştır. (çoğu, çocuk ve genç yaşlarında)
  
  bu yüzden bir yerlerde içten içe aranılan gerçeğin ve daha üst boyutların var olduğuna dair, kalpleri tamamen mühürlü kimseler haricinde hemen herkesin belli hisleri vardır. ve ruhun sesini de insanın vicdanı oluşturur. bu yüzden ilk önce ahlak açısından bakarsak dindar olmayan kimselerde de dindar kimselerde de ruhun doğası gereği benzer davranışlara şahit olabiliriz. bu da "iyilik" ve "kötülük" kavramlarını birbirine çoğu yerde benzer şekilde oluşturur.
  evet dindar olmayan insanlar da onu hakikate çağıran ruhlarının gereği olarak ahlaklı ve doğru davranışlar sergileyebilirler ve bundan mutlu olarak da yaşayabilirler. vicdanının sesini dinleyip iyi bir insan olabilirler, veya hayatta sayısız zevk kaynağı olduğundan bunları tüketme üzerine kurulu bir bakış açısıyla da yaşayabilirler. bu örnekler sonsuz kez çoğaltılır ve bence bilinmesi gereken en önemli şey dünyada çok az kişi yaşamın ve zamanın değerini bilerek gerçekten yaşadığının farkındadır.
  
  her şey haricinde dünya zaten islami düşünceye göre de ahiretin tarlası olarak müthiş önem içeren bir yer olduğundan bu imtihanın kolay olmaması için insanın gözünü boyayacak ve diğer hayatını unutturacak çok şeyin de olması gerekir. çünkü dünya fevkalade bir tiyatroya benzer çoğu zaman. büyülü kırmızı perde açılır ve sen hem içindesindir hem de o mükemmelliği izleyensindir. en güzel yanı da karşındaki kim olursa olsun bilimin de kanıtladığı üzere gerek beynindeki nöron miktarı ve onları işleme kapasitesi, gerekse de ruhun varlığı ve ilahi özden geliyor oluşu bakımından seninle eşittir. farkı da ödenecek bedeller, yapılacak fedakarlıklar, sınanacak sabırlar ve geçilecek imtihanlar oluşturur. hiçbir bedel ödemeden ve hiçbir çaba gösterilmeden hiçbir şey elde edilemez.
  
  allah kalbi tertemiz ve iyi niyetli kişilere bu imtihandan geçmeyi nasip etsin.
  
  inanın kibirle, hasetle, kinle, nefretle ve samimiyetsizlikle bir hayat geçirmek için zaman çok kısadır.
• yaşam amacı değil mesele, yaşamdan sonrasına dair bir beklentilerinin olmamasıdır.
• sakin ol dindar sorgulamaya başladın