1982 entry daha
  • daha önce de yazmıştım ama tekrar yazmakta fayda var....

    önsöz:
    öncesinde şunu bilmek lazım tüm toplumlarda %99 oranında insanın iqsü 130 un altındadır hatta %50 sinin 100 ün altında değeri vardır, bunlar duyumların kölesi olmaya nispeten daha yatkındır. işte insanların %80’i ki bu ekşisözlükte de aynı orandadır araştırma odaklı hareket etmez, kaynağına bakmadan atıp tutar, algısal operasyonların esiridir...bir iki duyduğu şey ile birşeyler çabalama peşindeler ama nafile.. yine de bu %80’i de dahil edip yazıyorum (bu arada %80 altındaki bazı zihinlerin yaptığım yorumlara bir-iki cümlecikle hakaretamiz düşünce yoksunluğunu küfürle dolduracak ve sen kimsin ki duygusunu içerecek şeyler yazmaya niyet edecekler onlara iq mün 150’ye yakın olduğunu ve hayallerini kurmadıkları başarılarımın olduğunu hatırlatmak isterim.detay yok....

    giriş:
    said nursi, 3 ayda 90 kitabı günde üçer saat çalışarak fotoğrafik hafızasına kaydetmenin yanında entersan ve olağanüstü zekice sözleri nedeniyle etrafındaki insanların "asrında benzeri olmayan, asrın harikası" anlamında bediüzzaman ünvanını vermiş olduğu zattır. sıkmıyorum ve onu şişirmiyorum; kitabını okuyan, onu tanıyan bunun efsane olmadığını bilir.ister inan ister inanma, hiç minnet duymam, onun da kuran ve sünnet dışında kimsenin teyidine ihtiyacı yok ama kendi der " her söylediğimi mihenke vurun altın çıkarsa koynunuza koyun ve saklayın; bakır çıkarsa o sözlerin üzerine bedduanızı da koyup bana iade edin, size gücenmeyeceğim." yani en başta kendisi, dogmalara karşıdır hem der " ben şeyh değilim, zaman tarikat zamanı değildir. zaman imanı kurtarma zamanıdır, çünkü inancını kaybeden ebedi saadeti ( (sonsuz mutluluğu) kaybeder...." ve bu hislerle o dehanın şefkatle gözyaşlarına boğulduğunu görürsünüz, işte öyle ilginç bir insan, tüm serveti yanında taşıdığı tek bir sepet, üstündeki elbisede onlarca yama, inanmıyorsan google amcaya sor göstersin sana...

    by the way, yorumlara bakınca önüne gelen atıp tutmuş, bayağı da sıkmış, zihinler de bulanmış.... eserlerini incelemiş biri olarak; akıl ve kalbi tatmin edici binlerce sözü vardır. fizikteki esirden, biyolojideki al-akyuvarlara kadar, 1920 de radyum atomunu örneklerinde kullanan, olasılık ile ilgili matematik kitabı olan, insan psikolojisinden enteresan tahliller veren, ekonomi risalesi olan, karıncalar cumhuriyetçidir diyip cumhuriyete hurmeten çorbaya atacağı ekmeği kırıntı haline getirip o hayvancıklara veren, peygamber mucizelerinden gelecekteki teknolojik gelişmelere işaret olduğunu kuranda gören (davud peygamberin demiri eritmesi sanayi inkilabını, süleyman peygamberin havada bir aylık mesafe uçması ile uçakların varlığını hatta ışınlama..., körleri ve ölüleri diriltmesi ile tıbbın gelebileceği nihayi noktayı, ibrahim peygamberin ateşte yanmaması ile yanıcı olmayan giysilerin icad edileceğini....ve daha bir çok sonradan olacak şeyleri doğru bir şekilde söyleyen hatta 1910 lardaki eserini okuyan, bilimin gayretiyle yakında insanın aya uçacağını yazdığını görür), müslümanların üç büyük düşmanı ayrılıkçılık, fakirlik ve cahillik olduğunu belirten buna karşı bilim, sanat, ittifak ile mücadele edilmesi gerektiğini haykıran, bunun gibi binlerce tahlili olan ve bitlisin küçük bir köyünde, internetin olmadığı bir zamanda dünyaya gelmekle birlikte kendi zamanında mitin raporuyla yüzbinlerce kişiye etki gösteren ve şu anda dünyanın en az 100 ülkesinde milyonlarca insanın ilham aldığı ve eserleri 50 den fazla dile çevrilen, birçok insanın inancına kuvvet bulup sonsuz mutluluğa vesilesiyle yaklaştığı -birine-
    kaynağın merkezine bakmadan, sırf yanlış duyum, düşmanca okum ve salakça yorumlara kendini kaptırıp yok soba ile konuşmuş, mucize yapmış, uçmuş, kaçmış, şeyhmiş, şucuymuş, bucuymuş diyip atanların akıllarına yuh olsun! yıldızlara yüzeysel bakan onu ateş böceği sanabilir, arife işaret yeter diyorum...

    sonuç:
    not 1: bediüzzaman said nursi cemaat, tarikat ve nurculara ait değil o onu tanımaya çalışan herkese aittir. ben tanıdım nurcu olmadan büyülendim. isteyen inansın isteyen inanmasın ama oturduğu yerde araştırmadan orjinalinden sormadan atıp tutmasın....

    not 2: ben bu eserleri okuduktan sonra; ölümün ekşi yüzünün arkasında tatlı bir tebessüm olduğuna yüzde yüz ikna oldum ve hayattan daha çok zevk almaya başladım. hem bu eserler ile bilimin de gözardı edilmemesi gerektiğini ve yaratıcının kanunları olduğunu öğrenince bilime olan ilgim arttı...

    not 3: yazık çok yazık! inançtaki azcık zorluk yanında inançsızlıktaki yokluk hissinin vermiş olduğu zorluk ve hüzün binlerce kez daha fazla değil midir! ey inançsız olmaya yatkın okuyucu ve yazıcılar !!! sinekten (ibadetlerdeki azcık zorluk nedeniyle) kaçıp ejderhanın ağzına ( inançsızlık ile sonsuz mutuluğu kaybetmeye ve sonu olmayan zorluğa) doğru koşmayın....inanırsanız üstün siz olursunuz. hayattaki sevdiklerinizin yokluğa gitmediğini öğrenmek ve sonsuz olduğunuzu kesin bir şekilde görmek sizi zevkten havaya uçurur, inanın bana...
305 entry daha
hesabın var mı? giriş yap