36 entry daha
  • göbeklitepe evet neolitik çağ hakkında önemli veriler sağladı ama çok cevapsız soru kaldı şimdi karahantepe ve bölgede var olan on iki ayrı alan bu dönemi aydınlatacak belki.. yani bizim bildiğimiz yaklaşık üç milyon yıl süren avcı-toplayıcı yaşamın on iki bin yıl önce sona erdiğini kanıtladı. hatta on beş bin yıl öncesine dair bilgi edineceğiz diyenler de var. aslında şundan önemli;
    karahantepe buluntularıyla yerleşik hayatın on iki bin yıl önce var olduğu kesinleşti.

    net olan karahantepe ve göbeklitepe'de yapılan kazılar ve keşfedilen buluntular buraların mutlak aynı dine inanan insanlar tarafından yapıldığını söylüyor. ikisinde de t
    biçiminde dikilmiş taşlar var. fakat
    göbeklitepe'nin aksine karahantepe'de hayvan figürlerinin yanı sıra çok sayıda insan motifi de var. insan kafaları sağa sola oyulmuş durumda. göbeklitepe'de neredeyse hiç insana ait bir şey yoktu..
    ve yine karahantepe'de, aynı göbeklitepe gibi örtülmüş veya gizlenmiş.

    ayrıca hem göbeklitepe'de hem karahantepe'de sürekli gördüğümüz
    eril tilki motifi var kafaları karıştıran. bu toplumun dinlerinde tilki neden bu kadar ön planda orası muğlak.. oysa ki anadolu uygarlıklarında tilkiyi görmeyiz biz. astronomi alanında şaşkınlık verecek kadar ileri olan afrika'lı dagon kabilesinde görürüz. yani bu da bir teori tabii çünkü göbeklitepe sirius yıldızına sabitlenmişti ve dagon'da sirius'a tapan bir kabileydi bağlantı ordan aslında.. (eski uygarlıklarda sıklıkla karşımıza çıkar sirius; mesela türk mitolojisinde kutsal kurt asena, roma mitolojisinde romulus ve remus'u emziren kurt ve mısır'da anubis tanrısı olarak geçer, sadece gökte değil yeryüzünde de oldukça popüler olmuş, masonlar'da örneğin tanrısal bir sembol “her an her yerde olanı biteni gören ve bilen” anlamındadır.)

    bir de bir fark göbeklitepe dişil enerji üzerine kurulmuşken, karahantepe'de yarı yılan yarı insan motifi hakim.. cinsiyetlerin ayırt edilebilmeleri mümkün burda. daha eril. mesela
    yılan gövdesine sahip bir baş motifi var. bu başın karşısında on bir adet fallusun şekillendirildiğini görüyoruz. bu da bilinen kadarıyla fallusun en eski hatta ilk örneği bile olabilir.

    ilginç olan karmaşık inanç sistemlerinin yansımaları var buluntuların tamamında. henüz gerçek anlamda bir dinden söz etmek mümkün değil tabii ki ama tanımlı, sınırları radikal bir şekilde konulmuş birtakım ritüeller olduğu aşikar. bu ritüellerin başında da inşa ettikleri yapıları, bir insanın ömrü sonlandığında nasıl gömülüyorsa buradaki yapıların da gömüldüğünü görüyoruz. şunu anlatıyor aslında bize. bilim veya tarihte sabit doğrular yok, yeni bir buluş yeni bir bulgu o güne kadar bildiklerimizin eksik ve hatta yalnış olduğunu gösterebilir. ya da geçmişle ilgili ön kabullerin yanılgı olduğunu. on binlerce yıl önce yaşayan insanların sandığımız kadar basit bir düşünce dünyaları yoktu. gayet planlı mimari, mühendislik seviyesinde anıtsal veya her hangi bir amaçlı yerler inşa edecek kadar akıllıydılar. yani karahantepe, zihin ve arkeoloji dünyasında büyük bir keşif kabul edilen göbeklitepe'den, günlük hayata dair bulgular da verdiği için daha kritik ve farklılaşmaya müsait.
20 entry daha
hesabın var mı? giriş yap