feedback

• herkesin kertenkele'yi ekmiş olduğu^* bir gün, iki cengaver olarak sabahın korunde adada tanıştık, ormanları arşınladık, örtüler serip piknik yaptık dört kişi^****. sineklerle boğuştuk, çeçe sineği hakkında derin geyikler çevirdik, sinek yakalamaktaki çevikliğimizi gözler önüne serdik birer birer. derken konu bir önceki hafta yapılan bir toplantıdan açıldı ve kertenkele " e sen de bir grup kuramadın da adını yazalım kokteyle gelen müzisyenler listesine" dediği anda göz göze gelmemiz, bu güzel insanla başlayan ortaklığın ilk adımı oldu. sonra sevdiğimiz şeylerden bahsediyorduk, bir den gözleri parladı ve yavuz çeçen dedi. kafası o kadar bulanmıştı ki çeçe sineğinden dili sürçmüştü.. uzun zaman kendimize gelemedik gülmekten.. hatta her konuşmalar tıkandığı anda söylenen şey haline geldi çeçen.. bu geyikten tam bir sonra ki hafta idolünü kaybettiğinde gözlerindeki mum ışığını gördüm ben bu koca adamın..
  roxy'de beni usanmadan tuvalete taşıyan, ben x kişiden bahsederken, onun tam arkamda olduğunu bana söylemeyen, zira söyleseydi daha kötü olacağımı bilen koruyucu melek. mojo gecelerinde alkol tavana vurdukça bana kötü kötü bakan, batu baba'yı benim kadar seven^*** gitarist.
  arabalı vapur zirvesi'nde ve sonrasında en komik anlarıma şahit olmuş olan, biram ısındıkça kendi soğuk birasıyla değiştiren, sonra mojo'ya benimle gelip geçeleri nasıl vampire dönüştüğüme şahit olan, buna rağmen beni her gün daha fazla seven^* balık mütehassısı.
  bigbrother'da yapılan kahvaltı seanslarının omlet sorumlusu.
  ve hatta bigbrother la yanyana gelince en sevdiğim elma oluyor bu ikisi.