9 entry daha
  • kendinden menkul bir semantik katakulli. bir laf oyunu.

    benzer bir teraneyi yıllarca dinledik: abd'nin ırak işgalinde üç trilyon dolar harcamasının masalıyla avutulduk. kimse de demedi ki aga bu nedir.

    herkes bugüne kadar bu cümleyi uyutulmuş zombiler gibi dümdüz haliyle bilançonun parayı veren sütunundan okudu, kimsenin aklına hesabı bir de parayı alan sütunundan okumak gelmedi. nedense.

    abd'nin ırak işgalinde üç trilyon dolar harcaması gibi bir ifadenin bütün dünya dillerindeki meali, abd'nin ırak işgalinde birilerinin üç trilyon dolar kazanması, yani bir takım yandaşların üç trilyon doları indiragandi cebine atmasıdır. cheney, bush ve şurekası ırak savaşı'na bir proje olarak baktılar ve öncesinde artısıyla eksisiyle iş planlarını bir güzel hazırladılar. henüz savaş başlamadan dahi savaş bittiğinde çete elemanları arasında "bu işten" kimin ne kadar kazanacağı üç aşağı beş yukarı biliniyordu. dış kapının mandalları olarak bugün bizim bilebildiğimiz yegane ayrıntı, bu çetenin ırak işinden toplamda üç trilyon kaldırmış olduğu. paranın nasıl bölüşüldüğü bilgisine ise sahip değiliz.

    keza türkiye'de de ekibin başındaki şahıs suriyeliler için 2 milyar dolar harcamaktan söz ediyorsa bunun yalın türkçedeki anlamı "suriyeliler" adı verilen bir piyasanın oluşturulmuş olması ve bu piyasada birilerinin cebine 2 milyar dolar enjekte edilmesidir. ortada duran maklubeye kaşık çalmak üzere yer sofrasına üşüşmüş bir bademgiller tablosu gelsin gözünüzün önüne.

    her nerede kamu kaynaklarının hasredildiği bir projeden söz edilen cümlede, etken kipte "harcadık" veya daha sık rastlanan haliyle edilgen kipte "harcandı" gibi bir yüklemin kullanıldığını işitirseniz okursanız görürseniz, derhal orada bu "iş"ten kimlerin kasasının doldurulduğuna kafa yorunuz ve bol bol kıllanınız inşaallah.

    [harcadık ne lan? sanki o paralar buhar olup uçuyor. yok mu bunun hesabı kitabı? parsayı bölüştükten sonra yaktınız mı lan defterleri?]

    kaldı ki gelecekte bir gün, umarız pek yakında, 2 milyar doların hesabı sorulacak ama kılıf hazır: "suriyeli kardeşlerimizin gıdasına, barınmasına, vs. harcadık" diyecekler ama bu harcamanın denetimi bugün için mümkün değildir. yarın da mümkün olmayacaktır.

    düşünün ki bugün öyle bir çete düzeni süregelmektedir ki emniyet genel müdürlüğü bile hesaplarını sayıştay denetlemesine göndermemekte, kanunlara en sıkı biçimde titizlikle uyması beklenen bir kurum hesap vermeyi reddetmekte ve kendini ibra etmemektedir. sayıştay gönder şu defterlerini bakalım diye ısrarla resmi yazılar göndermekte ancak emniyet genel müdürlüğü bu resmi taleplere cevap vermemektedir çünkü yasama yürütme ve yargı erkleri fiilen tek elde toplandığından, demokratik erklerin üç ayaklı çapraz denetleme işlevi kalmamıştır. hesap vermekten kaçınan kurumlar herhangi bir yaptırımla karşılaşmayacaklarına güvenmektedirler. böyle bir postayı ancak ve sadece her ne pahasına olursa olsun (tekrarlıyorum, bedeli her ne olursa olsun) iktidar koltuğunu asla terk etmeme niyetiyle hareket eden, hukuksuzluklarından ötürü yargılanacak olmaktan korkmayan, köprüleri yakmış, gözünü karartmış birileri koyabilir.

    kısaca, türkiye'de çok karanlık işler dönmektedir.

    bugün itibarıyla, kamu idaresinin türkiye'deki suriyelilere dair işleri "türkiye’ye toplu sığınma amacıyla gelen suriye arap cumhuriyeti vatandaşlarının ve suriye arap cumhuriyetinde ikamet eden vatansız kişilerin kabulüne ve barındırılmasına ilişkin yönerge" adlı bir yönerge ile düzenlenmektedir. ismi yük katarı gibi uzayıp giden bu yönergenin varlığı bilinmektedir ancak hiçbir surette içeriğine erişilememektedir. yönergenin içinde ne yazdığını gören bilen yoktur. aynı şekilde, suriyelilerin ihtiyaçlarında kullanılacak mal ve hizmet alımları da bu gizli yönerge uyarınca ihalesiz yapılmaktadır. yani iki milyar dolar gibi bir meblağ örtülü ödenek muamelesi görmektedir. bunun ne kadarı şahıslara, ne kadarı parti kasasına, ne kadarı suriye'deki teröristlerin desteklenmesi için silah alımına ve geri kalan ne kadarcığı kırık pirinç, çadır ve gocuk alımına gitmektedir asla bilinemeyecektir. gelecekte ak parti aleyhinde yolsuzluk, hırsızlık, irtikap, rüşvet, görevi kötüye kullanma, vatana ihanet ve sair suçlamalarla açılacak olan davalarda bile bu hesapların dökümünü hiç kimse yapamayacaktır. davaların o aşaması sonsuza kadar bir kara delik olarak kalacaktır.

    bu konuda daha ayrıntılı bilgi için (bkz: suriyeli mültecilerin türkiye'yi terk etmesi/#33882279)

    iki milyar.

    deli para.

    üstelik dolares cinsinden. yemyeşil.

    kaç oy satın alınır o parayla, senin haberin var mı?

    .

    .

    ek okuma parçası: (bkz: ak-saray'ın gerçek maliyetinin 6 milyar tl olması/#47408484)

    .
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap