• bakan ziya selçuk'un 8 mayıs 2019 daki açıklamasına göre türkiyede 2018- 2019 eğitim öğretim verilerine göre, öğretmen sayısı şöyle.
    milli eğitimde 853.793 öğr.var.
    (770.427 kadrolu,83.366 sözleşmeli)
    özel okullarda:
    okul öncesi: 20.750
    ilköğretim 74096
    ortaöğretim 74.451
    (toplam 169.297 kişi)

    milli eğitim ve özel okul toplamı ise
    1 milyon 23 bin 90 kişi yapıyor.

    (yani ülkede her 80 kişiden biri öğretmen.)

    bakan bu bilgiye 92 bin 165 öğretmen açığımız var diye de bir ayrıntı daha eklemiş.

    *şimdi şöyle bir bilgi geçelim
    72 ülkede uygulanan pısa 2015 uygulamasında matematikte 52.
    fen uygulamasında ise 49.olmuş .
    okuma becerisinde ise 50.olmuş.

    şimdi bu kadar kadroya rağmen neden ülkede başarısızlık söz konusu?
    ki bana göre bu kadro, nüfusa göre ve ülkenin ekonomik kaynaklarına göre çok fazla.
    ülkedeki işsizlik sorununu çözmek için yapılıyorsa yapılan çok yanlış.

    mezunlar sürekli atama yapılsın istiyor.
    ihtiyaç fazlası bu kadar eğitim fakültesine ne gerek var?
    ülkedeki en iyi fen lisesindeki öğretmen bile velinin sorusuna kaçamak cevap veriyorsa ve öğrencilerin gelişimi için yeterli değilse ve fen lisesi öğrencileri bile kursa ihtiyaç duyuyorsa milli eğitim bakanının bu sorunları binlerce kez düşünmesi gerekmiyor mu?

    şimdi milli eğitim bakanına soru?
    öğretmenlerin bir kısmı yetersiz ve verimsiz ise neden tutuyorsunuz?
    öğrenciler 3 ay dinlenme tatili yapıyorsa öğretmenlerin bu kadar başarısızlık karşısında neden tatil yaptığını anlamlandıramadım.
    küçük bir eleştiri karşısında bile ağızlarından küfür boşalan bir kadro ile nereye kadar gidilebilir?
    ayrıca müfettişlerin bir kısmının kendilerine iş verilmediği zaman aylarca boş oturduklarını bizzat burada çalışandan duydum.
    ülkenin kaynakları neden verimli kullanılmıyor acaba?
    milli eğitime bağlı bir anaokulunda bir müdürün mesai saatinde saz eğitimi aldığını duydum, ayrıca adam gün boyu devletin imkanları ile özel misafirlerini ağırladığını duydum.
    yani ülkenin eğitim sürecinde dinlenmekten ve tatilden çok çalışmaya ve denetime ihtiyacı var.

    milli eğitim bakanına şöyle bir öneride de bulunayım.
    neden öğrencilere zamanın gereklerine uygun sınavsız fakat katılımı zorunlu alternatif dersler vermiyorsunuz?
    1.çevre eğitimi.
    2.çalışma ve iş güvenliği eğitimi
    3.anayasa ve genel hukuk eğitimi.
    4.ifade özgürlüğünün kullanımı eğt.
    5.insan hakları değil, insan hakları ihlaline karşı mücadele eğitimi.
    6.emeğin kutsallığı eğitimi.
    ....
    konu nereden nereye geldi.
    sorunlar çok, yeter ki çözmek istenilsin hepsi çözülür.
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap