6 entry daha
  • ernst alfred cassirer, hamburg üniversitesi'ne 1929'da rektör olarak atanmıştır. almanya'daki ilk yahudi rektör.
    martin heidegger ile 1929 davos kongresi'nde yürüttüğü tartışma felsefe tarihinde önemli bir yer tutar. avrupa'nın savaş sonrası yaşadığı kriz, bir dünya savaşının ardından ikincisini haber veren sıkıntılı bir dönem. aydınlanma'nın vaatlerine karşın büyük bir düş kırıklığı yaşanan bir çağ. cassirer aydınlanma'nın mirası bir yaklaşımla insanın aklına, duyularına, düşüncelerine yani yaratıcı kapasitesine bağlı olarak aşabileceğini düşünüyor. insan aklının gücüne sonuna dek inanan bir liberal hümanisttir. heidegger ise bu krizden aydınlanma'nın insanı akıl varlığı olarak gören, tarihselliğinden ve akıldışı yanlarından arındıran yaklaşımından sorumlu tutmaktadır.
    insan sonlu, sınırlıdır, aklı da sınırlıdır. bu durumda mutlak bir özgürlük hiçbir biçimde tesis edemeyecektir.
    cassirer'in iyimserliği biraz titanik batarken "aman bişi olmaz kocaman gemi yapmışlar batmaz o" diyen üsttenci iyimser abilere benziyor sanki di mi ama?
    davos tartışmasının parlayan yıldızı o sıralar genç bir akademisyen olan heidegger'dir. genç levinas'ın da dinleyiciler arasında olduğunu ekleyelim. o zamanlar cassirer ile dalga geçmek için saçına beyaz pudra sürmüş, ancak sonra cassirer'in eşinden özür dilemiş. demek ki neymiş, o kadar öteki öteki diye içlenen levinas gençliğinde pek küstahmış. bilemiyorum, bunu böyle dedim ama değiştirebilirim ifademi.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap