• ülkemizde yine bir yayın etiği sorunu.

    hakemlik yaptığı makaleye olumsuz yorum verip reddedilmesini sağladıktan sonra makaleyi başka bir dergide kendi adına yayınlayan ülkemiz akademisyeni.

    link
  • "bu ne cesarettir yarabbi...seni tanımak istiyorum, yiğidim..." (gökçek, 2016)

    dicle üniversitesi'ndeymiş kendisi o zaman (gerçi bu sene harran üniversitesi'ne geçmiş, kariyer yolu böyle). hukuk, akademik etik metik ne varsa tek bir hamlede hepsini çiğnemeyi başarmış. bir noktadan sonra yabancı dergiler bu tip olaylardan dolayı hakemlik taleplerini de azaltıyorlar.

    iyi kötü o noktaya kadar da çalışmaları var ama bu noktada didik didik ederler muhtemelen çünkü bir açıdan böyle bir risk hakikaten rasyonel bile değil, nitekim akademide özellikle türkçe yazdığınız çalışmalarda yabancı makaleleri çevirip yollasanız hakemlerin %70'i falan fark etmez, editör de sallamazsa öyle geçer ben diyeyim... yakalanırsanız da akademik maceranız başlamadan biter tabii. benim elimde kaynak olsa sırf geriye dönük bu duruma bakarım ve ortalığın toz duman olacağına yemin edebilirim ama kanıtlayamam.

    edit: bu arada bir twitter hesabı açık bir kapalı (o nasıl olduysa?), internet archive ile bakarsanız bir de akademik etik twiti falan var. hey yarabbim. bu öyle basit bir gözümden kaçmış, atlamışım, unutmuşum gibi bir şey değil ki onları bile affetmezler yurtdışında, doğrudan kötü niyetle bir hareket söz konusu.
  • normal bir ülkede görevden atarlardı ama muz cumhuriyetinde kimsenin umurunda olmaz.
  • off off olaylara bak. bu olay gerçekse cidden büyük rezalettir.

    ancak ülkenin de bazı gerçekleri var. bizim bir hocamız spesifik bir konu üzerinde tez yayınladıktan sonra o yıl, o spesifik konudaki makale sayısında ciddi bir artış yaşanmış. üstelik hiç atıf matıf da yapmamışlar. tezden alıp alıp babalarının hayratı gibi kullanmışlar. resmen yıl yıl bakıyorsun o konuda yazan var mı diye, hocanın tezi yayınladığı yıllarda bir patlama var. akademide resmen birileri oturup, "makale yapılacak yeni bir tez var mı bir bakalım" diye el ovuşturuyor. o yüzden tezi yazar yazmaz makale konularını belirleyip bir dergide yayınlamak lazım. yoksa bunların mezesi olursunuz.

    edit: ikisi farklı şeyler diyenler var da, değil abi valla değil. bunlar memur kafalı oldukları için hep sağdan soldan başkasının çabalarından ekmek yiyorlar. ha alıp birinin makalesine kendi adını yazıp yayınlamışsın ha başkasının tezini alıp meze diye götürmüşsün. arada bir fark yok. bu memur kafalı asalakları belirleyip fakültelerden şutlayacaksın.
  • "ferhat çıra served as a reviewer of the original paper and recommended it to be rejected, then used the same material in his offending paper in results in physics."

    kısmen bir intihal de söz konusu değil zannedersem. adam bildiğin aynı içeriği alıp göndermiş. gerçekten ilginç bir cesaret örneği.
  • bu çok ağır bir itham. orjinal makale nerde?

    edit: linki şimdi gördüm. cennet mahallesindeki pembe aklıma geldi; (bkz: feratlar ve küpekler giremez)
  • makaleye girince büyük puntolarla ve kırmızı renkle "retracted" yazıyor ya resmen tüylerim bir bir oldu, korku filmi sahnesi gibi yemin ediyorum. millette ne yürek var.
  • sahte diplomayla en üst kademeye çıkılan ülkede şaşırtmayan olaydır.
  • normal bir ülkede olsa görevden atarlar denmiş. normal bir ülkede kimse bunu yapmayı aklından bile geçirmez.
hesabın var mı? giriş yap