• başlık ilk kelime hatası, “herkes” olarak elbette değiştirilmelidir.

    onun dışında söyleyecek bir şeyim var.
    hepi topu 70-80 sene ömür biçilen zavallı canlıların evrendeki varlıklarını bu denli abartmaları acınaklı değil de nedir?
  • caner adında dişci bir adam tanımıştım adam her boku aşağılardı. kardeş önce kendine bak.
  • boşverin. bu şekilde düşünce yapısı ve kendi vücut ve zihinlerine yaydıkları kalitesiz enerji ile kısa sürede kanser olup geberip gidiyorlar zaten. bu tip kişiler tespit edildiğinde hızlıca kaçılmalı, engellenmeli.
  • e,kazak abdal son paragrafta da çok şeyi açıklamış zaten.şimdi biz bu kızı aşağılasak haksız mıyız? ucube tarihi eser restorasyonlarını aşağılarsak yanlış mı?boktan kendi yerel özelliklerini ve ürünlerini , sürekli meşhur diye gözümüze sokmalarını aşağılarsak?
    büyük kasabalara kent diyenleri, ortaokulları fakülte diye yutturanları,okuduğunu bile anlamaktan aciz tiplerin ben şurayı bitirdim şu kadar maaş isterim diyenleri,tübitak mucitlerini,açlık sınırı'nın altında asgari ücret uygulanan ülkemizi almanya'nın kıskandığını savunanları el üstünde tutanları ne yapmamızı emredersiniz ? toplum demeye bin şahit isteyen bu topluluğun çoğunluğunu aşağılamak aslında onlara yapılan bir lütufdur, belki şöyle bir hallerine bakarlar da kendilerine gelirler.
  • “yoo, benim bir sürü kerkes arkadaşım var. ne aşağılaması ne ırkçılığı?!”
  • kendini batılı, modern ve ilerici gören kemalist ya da solcu geçinen yarım aydınlardan çıkar bu tipler.
  • pek muhtemel özgüven eksikliği çekiyordur. kendisinde duyduğu aşağılık duygusunu aslında herkesin aşağılık olduğuna kendisini ikna ederek bastırmaya çalışıyordur. düşünsel değil ruhsal sebeplerden ileri geldiğini düşünüyorum.
  • benim bu.

    bununla ovunmuyorum ama altinda yatan nedeni aciklayabilirim. ben hep boyleydim ve inanin boyle olmamak elimde degil ve gercekten boyle yasamak cok zor. ama dusundugun zaman da bu halinin aslinda olmasi gereken en dogrusu oldugunun farkina variyosun.

    tam olarak nereden baslayacayimi bilemiyorum ama en basta mukemmeliyetcilik konusuna deginmem gerekecek. yaptigim her seyi ince ince dusunup, uygulamaya koyarken , herkesi ve herseyi begenmem ne derece mumkun olabilir? boyle dusundugumde bile gercekten de cok iyi is cikardigimin farkina variyorum.

    biraz daha detaya girmem gerekirse, gorsellik'e deginmek istiyorum. en basitinden giyim kusam tarzi bile bana karsi bir saygidir. bu arada bu herkes tek tip veya uniformali oldugunda daha mutlu oluyorum demek degil. herkesin bu konudaki yaraticiligini gormek ve bununla beraber, estetik ile birlikte bir harmoni olusturdugunu gormek istiyorum. olmazsa, begenmiyorum. ama cok da kati olmamaya calisiyorum.

    bunun yaninda benimle konusan kisinin kelimeleri dogru kullanmasini, cumleleri dogru kurmasini tane tane gozumun icine bakarak konusmasini, gozlerindeki bana verdigi onemi gormek istiyorum. ben boyle yapiyorum. buna onem vermeyen dahi, bunu yaptigim zaman bana onem veriyor. bunu bana yapmayani zerre begenmem.

    benim onem verdigim konu hakkinda ne olacak yea yorumu yapani begenmem. beynen tukenmistir benim icin. prof olsa kiymeti yok. be-gen-mem.

    daha cok var da, biraz da cok uc bir ornek vermek gerekirse. su hic muhabbetin olmayip, yolda 3-5 defa gormeyle kil olunan tipler. yas gectikce bu konuda kendimi gelistirdigimi dusunuyorum. eskiden cok yanilirdim. simdilerde yari yariya dogru tutturuyorum.

    yani haters gonna hate birader. ama azcik da siz emek verip, kendinizi ve etrafinizi guzellestirirseniz, inanin geri donusu de cok tatli olcaktir.

    lutfen herkes ayagini denk alsin...
  • (bkz: kerkenez)
  • annesinin babasının prensi/prensesi olarak büyütülmüş bir evin tek ve ya abisinden/anasından sonra küçük çocuğudur.
    belki de ünlülerdendir bilemeyiz.
    şımarıktır falan filan değinmeyeceğim bile oralara.

    çare:fosfor
hesabın var mı? giriş yap