iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar

• - görüşmeye yarım saat geciktiniz.. nedenini sorabilir miyim?
  + iki dene garı vardı, anca bitti işim..
  - yarın gelip başlayın.. lütfen, nolur..
• - sizce soyut zekalı bir misiniz yoksa somut zekalı birisi misiniz?
  + doğuştan gerizekalıyım ben
  
  samimiyetle söylüyorum dedim bunu. iş görüşmelerine gire çıka artık mala bağlamıştım, sinirlerim bozuktu, şöyle bir 10 saniye kadar bakıştık
  
  - 5 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz? ( hay sokayım lan yine mi, her yerde sabit bu soru, ulan zaten sıçtık batırdık, battı balık yara yara gider)
  + valla bi tane grand cherokee altımda, o sahil senin bu sahil benim dolanıpdurum, bir bahşiş bırakıyorum aldığın maaş küfür niyetine.
  
  bunu da dedim, bir 10 saniye kadar geçti, gergin bir ortam, oda buz kesmiş, vaziyet boktan.
  
  - biz size olumlu ya da olumsuz geri dönüş kesinlikle yapıcaz, teşekkür ederim
  + siz de saolun.
  
  ne mi oldu? hiç öyle artist cevap veren, işi alan yalancı pezevenklerdeki gibi olmadı anam, normal şartlarda illa ki olumlu ya da olumsuz geri dönen şirket ki görüşmeye giden bazı arkadaşlarımdan da bilediğim üzere, bana mail bile atmadılar.
• - neden enerji bakanlığına başvurdunuz, enerjiye özel bir ilginiz mi vardı, yoksa...
  - hayır ilanda belirtilen özelliklere uyduğum için başvurdum (enerjiye özel bir ilgim vardı, her gün ballı ceviz, mesir macunu ve snickers yiyip red bull içiyorum anasını satim. makul bir insanın enerjiye neden ve nasıl bir ilgisi olabilir?)
• -okul uzamış biraz. çok mu gezdiniz? ehe ehe ( gerizekalıca sırıtmaktadır)
  +üçüncü sınıftayken annemle babamı kaybettim.
  -ee..ıı..omf...başınız sağ olsun...
  
  (görüşmeden sonra)
  
  + alo anne! aldım lan işi. sen babama da haber var. he.
• + ingilizcenizin çok iyi olduğunu yazmışsınız...
  - what can i do.. sometimes...
• -aileniz izmir'de değil yani, yalnız mı yaşıyorsunuz?
  +hayır ev arkadaşım var bi tane, iki kişiyiz.
  -nasıl kalıyorsunuz?
  ...............................
  +iyi kalıyoruz.
  
  sonra adam bana baktı, ben de gülümsedim. olmadı tabi. böyle salak soru var mı amına koyiim? "nasıl kalıyorsunuz?" çıplak kalıyoruz, üst üste kalıyoruz, ellerimizle de memelerimize dokunuyoruz sevgili insan kaynakçısı abim, sen de gel.
• -bizim dışımız da hangi şirketlerle görüşüyorsunuz?
  + ??****??? bu bilginin ben de gizli kalmasını tercih ediyorum.
  -peki.
  
  bu nedir yaa? sanane kiminle görüştüğümden? valla microsofttan genel müdürlük teklifi var hanginiz daha çok verecek onu merak ediyorum. onun için senin gibi bir salakla görüşmek istiyorum demek vardı ama neyse.
• genel müdür yardımcısı ile mülakata başlayalı daha 5 dakika bile olmamıştır:
  -buraya, şu an çalıştığınız şirkette aldığınız maaşı yazmamışsınız.
  -evet yazmadım.
  -maaşı yazmazsanız görüşmeye devam edemeyiz.
  -etmeyelim o zaman! deyip masadan kalkılır ve arkaya bakmadan şirketten uzaklaşılır.
• -master collection'un hepsini biliyorum ben
  -peki macintosh biliyor musunuz?
  -anlamadım?
  -biz macintoshla çalışırızda hep...
  -tamam ben programların hepsini kullanıyorum zaten, farketmez her bilgisayarda çalışırım
  -peki kurgu biliyor musunuz?
  -evet
  -hangi programda?
  -anlamadım?
  -kurguyu, hangi programda yapıyorsunuz? (pff sesleri çift taraflı)
  -ben... şey... final cut pro, premier, avid pek farketmiyor sonuçta kurgu bir noktadan sonra teorik birşey daha ço... (ses azalır)
  -hmm.. anladım.
  -*derin sessizlik*
  -peki, evlimisiniz?
  -hayır
  -aa neden?
  -yani, şimdi zaman, mekan, yer bık bık.. (ben artık gideyim ses tonu)
  -referansınız olan "x" ajansımızda sevilen bir tasarımcıdır.
  -eminim öyledir
  -peki size onun pozisyonunu teklif etsek?
  -... (bu noktada "ya abla sen naaptın yeaaa" demem gerekirken)
  -benim için düşük nitelikli bir iş olacağını düşünür ve reddederim.
  -teşekkürler, en kısa zamanda olumlu/olumsuz geri döneceğiz.
• dersane sahibi ile öğretmenin görüşmesinden:
  -getireceğiniz öğrenci başına yüzde kaç vereceğiz?
  -öğretmen aradığınızı düşünerek geldim, insan tüccarı değil!