• her daim ordalar gibi bir izlenimim var. zaman zaman festivalleri falan da oluyor. istanbul'un rizelilerin işgali altında olması sebebiyle horona katılacak adam bulmakta sıkıntı da yaşamıyorlar. tek bir dileğim var kendilerinden; ismail türüt falan çalıp oynamayın güzel abilerim. iskele önünde bekleyemez oldum sizin yüzünüzden.

    bir fıkrayla bitirmek istiyorum; bir gün temel dursun'a demiş ki: "tım tıs tım tıs muzikte horon tepmek rezilliktur ha uşağum. yöremizun folklörune ihanettur."
  • vapurun o acı acı öten sesinin içine ediyorlar.. kadıköy meydanı'nı sadece yağmurlu günlerde boş bırakıyorlar bir de miting günlerinde. hayır anlamadığım nasıl organize olup orayı seçiyorlar.feysbukta özel grupları mı var nedir yani. varsa üye olup sahil kısmında bir yerleri ( maltepe, kartal vs) tavsiye edecem.
  • bunlar evrilmişler ve kadıköy iskelede halay çeken (dün) ve apaçi müzikleri ile dans eden güruha dönüşmüşler. türkiye gerçekten enteresan bir ülke. adamın teki koca siyah aracı çekmiş, son ses müziği açmış, millet de dans ediyor. lan kimsiniz, nesiniz, nasıl izin veriliyor size? kafamda deli sorular.
  • birkaç aydır napıyor bunlar diye anlam verememekle beraber hoşgörü, özgürlüklere saygı, ne bileyim kimseye zararları yok kendilerince eğleniyorlar gibi düşüncelerle üstünde durmamıştım ama son birkaç haftadır daha çok düşünmeye başladığımı farkettim bu güruh üzerinde.

    neden ordalar, neden sürekli orada delicesine horon tepen, halay çeken insanlar var, kim bunlar, bir şey mi kutluyorlar, kafayı mı yemişler, amaçları ne, neden yolda yürürken horon tepen bir grup insan arasından geçmek zorunda kalıyoruz anlam veremiyorum. orda her an halay çekmek yerine her an kitap okuyan bir topluluk olsa yine kimse müdahale etmez miydi, napıyosunuz siz şehrin ortasında demezler miydi, bilemiyorum.

    bir de insan gelip geçerken görmekten sıkılıyor, onlar aylardır horon tepmekten bıkmadılar. biri de çıkıp "napıyoruz lan biz burda her gün zıp zıp" diye ortama yabancılaşmıyor mı, kendinden uzaklaşmıyor mu? nasıl bir psikoloji içindeler tanrım nasıl bir sosyolojik yapılanma bu.
  • kimseye zarari olmayan ve sahit oldugum kadariyla 8-10 senedir o horonu tepen insanlarin olusturdugu topluluk.

    belli araliklarla ido iskelesine dogru tezgahlarini kuruyorlar, yemek, el isi vs. yapip satiyorlar. herhangi bir siyasi propaganda vs. de yapmiyorlar, birakin dans etsinler insanlar.
  • şimdi farkettim de değil izlemek yanlarından geçerken bile mevzunun üzerine düşünmemek için hızla geçip hep kafamı başka şeylere yormuşum. her zaman her insanın sokaklarda özgürce istediğini yapabilmesi ayri bir hoşuma gider. bu güruhun yanından hızla geçmem de mazallah yanlışlıkla biri elimden tutup da beni aralarına alirsalar diye korkmamdan hep. sevmem horon falan. madem düşünmeye başladım aklıma ilk gelen soru acaba hiç bu insanlardan biri ile tanışmışlığım var mı? pekala bu toplanmayı, müziği her seferinde kim organize ediyor? bu geleneği ilk kim başlattı? acaba kim 'ya bu akşamlık bu kadar yeter, hadi kalan horonumuzu bi dahakine artık' diyerek sonlandırıyor? aslında bunları bilebilmek için iyi bir gözlem yapıp birkaç kişi ile konuşmak gerek. ama yine de ben hızla geçip gidicem yanlarından.
  • o frontera oraya nasıl giriyor, o ses tesisatını hangi akü kaldırıyor merak ediyorum. akü bitmesin diye sürekli çalıştırman lazım o arabayı ya da direkt bir yerlerden elektrik hattı bağlaman lazım araca. belediye hizmeti gibi, adam her akşam meydanda.
  • ilk bir iki gördüğümde ne güzel gençler horon oynuyor falan demiştim. her büyük şehirde olur bu tip şeyler, ama bir süre sonra hiç eksilmediklerini ve spontane bir eğlence olmadığını anladığımda gıcık olmaya başladım. bunlar meydandaki olası bir harekete karşı konuşlanmış mit midir, polisler midir, o araba içinde dinleme cihazları vardır de böylece tuhaf görünmesini mi engelliyorlar çözemedim. çünkü organize olmayan bir grup bu sürekliliği sağlayamaz ve bu işin de bir maliyeti var, hem bir sürü insan, hem elektrik vs. bunların bir horon grubu olmadığı belli. belki de gezi benzeri bir oluşumun şehir merkezlerinde varlık gösterme hareketidir, meydanda bir bölgeyi düğün salonuna çevirmiş olmaları hoş değil. artık meydanın o bölgesi onlara tahsis edildiyse bana da bir bölge tahsis edin, ben de büfe açmak istiyorum.
  • benim için karaköy-eminönü,beşiktaş iskelesi,haldun taner sahnesi ile kadıköy rıhtımının tarihi ve kültürel değerlerinden biri olmuştur adeta. bunu ben istemedim, o kalabalık zorla kafama soktu.
  • yakinda "halaycilar'la horoncu'lar birbirlerine girdi 6 yarali var" seklinde bir habere konu olabilecek guruh.
    bende break'ci olarak gidip sabahtan aksama kadar break dans yapicam muzugu sonuna kadar acip.
hesabın var mı? giriş yap