• ülkemizde, neredeyse her alanda bir rekabet, yetişme endişesi var.
    metrodan inenleri beklemeden binmeye çalışmakta bunun bir örneğidir.
  • medeniyetsizlik gosteregesi kucuk detaylardan falan degildir, bildigin medeniyetsizligin, marabaligin, sigirligin haykirmasidir, isyanidir, "bu maraba ruhum ah haylaz sey duramiyor yerinde illa bir okuzluk yapacak iste sapsik" dedirtir kendi kendilerine heralde...

    oyle edepsizce birseydir ki bu, bu arkadaslara tepki gosterseniz, kavga ciksa, dayak yeseniz de atsaniz da olayi baslatan siz olursunuz, birsey demeseniz siz inmeye calisirken yaninizdan gecen bir suru okuzoglu okuze omuz omuza mucadele etmek zorunda kalirsiniz. ama yalan yok bazilari bazen de olsa hamile kadin gorunce duruyorlar...

    peki bunlari atsak atilmiyooorr, satsak kim alacaaak, sabun yapsak fasizm sayiliyooorr, ne olacak peki? cozum belli. cin'de oldugu gibi her istasyonda tren icin gorevliler olacak. elinde bir sopa. yanlis anlasilmasin vurmak icin degil. kapi acildiginda hemen hamle yapana sopayi tuttugu elini uzatarak dur diyecek, sopa da uzatilmis oluyor zaten... ama dedigim gibi vurmak icin gosterir gibi degil, sopayi sadece elinin uzanabildigi mesafeden daha ileriye ulasmak icin dusunun...

    ise yarar. cunkuz bizim milletimizin buyuk bir cogunlugu henuz bu ortama alisamadigindan sopayi gorunce durur, beyefendi gibi inenleri bekler. yoksa halk kendi arasinda cozemez bu sorunu, kan cikiyor.

    bu konu, benim turkiyedeyken sinir katsayimi inanilmaz artiran konulardan biriydi, allaha binlerce defa sukurler olsun ki artik inenleri bekleyen insanlarin oldugu bir metroyu kullaniyorum. evet bazen ananizi babanizi ozluyorsunuz ama medeniyetin keyfi cok baska ya...

    not: yurtdisinda yasadigimi belli etmek icin yazmadim son paragrafi, artik rahat oldugumu soylemek icin yazdim. her kim ki 'yurtdisinda yasadigini belli etmeye ugrasiyor hebelek' vs. derse bindigi metroda, istedigi durakta inemez sonrakinde iner insaallah.
  • güzel şehrimiz, türkiye'nin başkentinde yaşayan pek çok insanın ısrarla sürdürdüğü gelenek.

    ankara'da yaşayan bir birey olarak, metrodan inerken karşımda ben inmeden metroya binmeye çalışan birisini görürsem perdeleme yapıyorum, o çok değerli vaktini çalıyorum. metroya bindiğim saatlerde metro tıklım tıklım oluyor*, kapıda ancak bir kişinin inebileceği kadar boşluk oluyor, o inebilecek, hatta inecek, kişi de yol vermeyince o kişinin karşısındaki metroyla münasebete ışık hızında girmek isteyen zevat afallıyor, hayatı sorgulamaya bir sonraki metronun kaç dakika sonra geleceğini düşünerek, hesap ederek başlıyor. ben de bir punduna getirip rahat tavırlarla metroyu terk ediyor, sıra yürüyen merdivenlerin solunda bekleyenlere geldi diye düşünerek, inerken üzerime gelenlere aldırmadan, düz bir hat boyunca yürüyen merdivenlere doğru yürüyor, binenlerin inmeye çalışanları beklediği, kimsenin yürüyen merdivenin sol tarafında boş boş dikilmediği bir metronun hayaliyle yol alıyorum.

    düzeltme: kimse de dememiş böyle cümle kurulur mu diye...
    düzeltme2: nereden tutsam elimde kalıyor, yazı yazmayı unutmuşum sanırım.
  • bir de inenlere yol vermek icin metrodan inip bir daha binemeyenler var.(bkz: ben)
  • günlerden bir gün tam mesai çıkışının yoğunluğuna denk geldiğim son durak kadıköy metro istasyonuna varıyoruz. kapıda inmek üzere bekleşmeye başlayan topluluğu görünce hemen atılıp topluluğun önüne atılıyorum. arkada kalınca binmeye başlayanlar yüzünden hiç inemiyorum çünkü. metro duruyor, kapılar açılıyor. o da nesi? inmek için yer yok. peron tamamen dolu. normalde kapı önünü boş bırakırlar ki inenler insin. yok, kapı önü de dolu.. adım atacak yer yok. önde binmeye çalışanlar, arkada inmeye çalışanlar. arada ufacık tefecik kalan ben. hayır şöyle iri güçlü olsam öndekini itip ineceğim ama nerde. tam imdat diye bağıracakken, arkamda bekleyen insanların sabırsızlık ile gelen istemsiz ittirmeleriyle kendimi aşağıda bulabildim.
  • ne yazik ki senelerdir ulkemizde hala bir turlu olusamamis olan (belki de yitirdigimiz) bazi durumlarin sonucudur.
    taksim metrosu zamaninda en kisa guzergahinda calisirken bu durum pek az gerceklesmekteydi. ancak bastan ve sondan guzergah uzatildikca bu hareketin daha cok yapildigini uzulerek goruyorum.

    dunyayi fena olmasa da kismen gezmis biri olarak ben bu olayin en iyi oturdugu yerin japonya oldugunu gozlemledim. binecek kisiler sanki yazili bir kuralmiscasina kapinin denk gelecegi yerde, cift kola ayrilarak ekmek kuyrugu gibi tek siraya geciyorlar. ınenler bitmeden de asla binmeye tesebbus etmiyolar.
  • izmir'de "lütfen inen yolculara öncelik veriniz." anonsu ile bertaraf edilmeye çalışan davranış. şu anonsun varolmasından bile insan utanmalı.
  • tramvayda ve metroda sürekli karşılaştığım durum. ben bu öküzlere bi güzel çemkiriyorum, 'inenlere yol verilir, medeniyetsiz görgüsüzler' diyerek yara yara çıkıyorum dışarı. ve elbette bineceğim zaman inmelerini bekliyorum. empatiden yoksun, medeniyetsiz, hedefe kitlenip rahatını düşünen ülkemiz insanının çekilmez hareketi. üstelik istanbul gibi kalabalığı bol şehirde hiç çekilmiyor.
  • bunu yapanlarla savasmayi biraktim. yoksa gune hep birine soverek baslamis oluyorum ve sinirim gun boyu devam ediyor. onlari boyle kabul ettim. durumu kabullendim. "ah su hanzo kesim olan turk insani davranisi iste" deyip geciyorum.

    tanim: tirnak isaretli cumle icerisinde mevcut.
hesabın var mı? giriş yap