• odtü öyle önemli bir kale ki her batıl, her cahil onu yıkmaya çalışıyor . ama hep ayakta. . keşke odtü lü olsaydım.
  • kyk yurdu hakkında bir yazı

    (bkz: önder algedik)

    "karşı çıkılan noktalar akla yatsa bile aslında pek de doğru olduğu söylenemez. aslında öğrenciler yurda değil, kyk yurduna karşıydı. o yüzden bir ay evvel #kykdeğilodtüyurduistiyoruz kampanyası yapmışlardı. öyle çelişkili bir durum ki kyk değil odtü yapınca oluyordu ama odtü’nün başındaki kişi için daha yeni “verşan kök odtü’ye rektör olamaz” diye kampanya yapıldığı unutuluyordu. kaldı ki odtü’ye yapılacak her türlü bina zaten bir ekolojik yıkım olacaktı.

    öğrenciler “kyk yapıyorsa olmaz ama yurda evet” diyorlardı. işte bu durum bütün ekolojik ya da diğer argümanları zeminsiz kılıyordu."

    buna pek katılamıyorum, itirazları çoğu özellikle öğrenci cephesinden ağaçların kesilmesine... yapılacak yurdun illa ki ağaçları katletmesi gerekmez ama kavaklık'a alternatif olarak önerilen ikinci konumun (demiray'ların arkası) orman arazisi statüsünde olduğu, burada çok fazla ağaç olmasa bile statünün odtü eliyle bozulmasıyla özellikle bilkent yolu boyunca ciddi arazi kaybı ve yapılaşma riskini beraberinde getireceği söyleniyor.

    bir çok kişinin önerdiği a1 kapısının oradaki uydu otoparka da yine yönetim değil konunun uzmanı hocaların karşı çıktığı söyleniyor. gelecekte odtü öğrencileri ve personeli kampüsü egsoz gazına boğma inadından vazgeçerse bütün araçların burada bırakılacağı (yeterince yer var mı bilmiyorum), buradan ring servisleri ve bisikletlerle kampüse dağılacakları düşünülüyor. bir kısım hocanın bu alanı korumaktaki ısrarı kampüsünün geleceğini tehlikeye atacak olması. bana kalırsa odtü'den bağımsız olarak böyle bir anlayışın önünde kültürel çok fazla engel var, verin gitsin.

    " şimdi karşımıza bir başka resim daha çıkıyor. madem böyle bir sorun vardı, bu sorun neden baştan çözülmedi? mesela 2017’den bu yana odtü’lüler ve kyk bir dizi pazarlık yapıyor. neden odtü’nün haberi olmuyor. bir kişi bile ağzından kaçırmıyor mu? [...] bu süreçte hiç bir bilgi sızmadı mı? ya da 21 mayıs 2018’de arazi kyk’ya devrederken protokol imzalanırken işin aslını neden kimse ortaya koymadı? 23 ocak 2019’da ihale ilan edilirken, 25 şubat 2019’da ihale yapılırken neler yapıldı? çok açık ki işin geliştirilme aşamasında yapılmayanları son aşamadaki itirazlar hiç kurtaramaz."

    buna sonuna kadar katılıyorum ama eksik bilgi var. bu anlaşma yapıldıktan sonra öğrencilerin ve tezcan candan'ın çabasıyla anlaşma kamuoyuna açık hale geldi. bir kaç hoca ve bir grup öğrenci dışında sesler yeterince yükselmedi. yurdun yerinin bu kavaklık olduğunu öğrenciler de hocalar da yaklaşık bir yıldır biliyor, o günden bugüne sadece son iki aya sığdırılmaya çalışılan bir direniş var. direnişin bu kadar geç gelmesi sonuç alınmasını engellemekle kalmadı, ağaçlar gitti, dahası yönetime buna ciddi bir direniş olmayacağı izlenimi kazandırdığı için alternatif senaryolar geliştirme konusunda kararlık göstermemesini sağladı.

    "neo-liberalizm ile gelişen kurum kültürü o kadar yayıldı ki artık kuruma laf edilmesin diye kimse gerçek suçlulara dokunmuyor, sorumlulara laf etmiyor. kurum kültürü öyle bir hâl aldı ki örgüt ya da yapı için kollama kültürüne dönüştü. hatta cezasızlık iyice oturdu. mesela 2013 yılında odtü’den yol geçiren projeyi yapan 6 inşaat mühendisi ve şehir planlamacı aynı zamanda odtü hocasıydı. bunun görüşmelerini yapan seçilmiş rektör de odtü mezunu prof. dr. ahmet acar’dı. ikinci yolun devrini yapan verşan kök de odtü mezunu. kyk ile odtü’de yurt pazarlığı yapanlar da odtü mezunuydu. ama hiçbiri sır vermedi. odtü’yü değil betonun, asfaltın çıkarlarını korudular."

    burada da eksik bilgi var sanırım, benim bildiğim 2013'te ahmet acar yol devri falan yapmadı, 1993 ya da 94'te murat karayalçın belediye başkanlığı döneminde imzalanmış bir prtokole dayanarak inşaat başladı. ahmet acar direnmekle kalmadı, gökçek'in kesilen ağaçlar karşılığı gönderdiği bir milyon civarında parayı da iade etti. hatta iddia edilir ki acar ve yardımcıları bu dönemdeki duruşlarından dolayı kara listeye alındı, ve 2016'daki seçimi kazanan nevzat hoca sırf acar'ın yardımcısı olduğu için atanmadı, o yüzden hala tartıştığımız atama yapıldı.

    verşan kök döneminde açılan yol da aynı şekilde önceki yıllarda hazırlanan bir protokole dayanıyordu. burada sorun gökçek'in özellikle ön taraftan geçecek yolu tünel değil de aç kapa yoluyla (ağaçlar kesilecek, yol açılacak sonra yolun üstü kapatılacak) yapmaya karar vermesiydi. gökçek bunda ısrar edince verşan da ormanlaşmamış kesimi feda edip karşılığında hazırlık binasının arkasındaki ormanı kurtardığını iddia etti. rektörün sırıtarak poz vermekle suçlandığı fotoğraf da bu protokolün imzalanması sırasındaydı. verşan, bu protokole dayanarak bugün ted kampüsünün yaından aynı büyüklükte bir arazi, ya da alternatif olarak oran trt kampüsünün altında eymir'e bakan bir arazinin sözünü aldı. ancak ne bu iki arazinin ne de tünelin akıbeti konusunda bir fikrim yok. malum bu bilgilere ben rektör-öğrenci forumlarındaki sunumlarda erişmiştim, ancak bu forumlar sonradan yalan oldu.
  • artık eskisi kadar yeşil olmayan ve ülkenin kalite anlamında en iyi üniversitelerinden biridir.
  • yks sıralamasına göre ilk 500'deki öğrenciler için böyle bir program açmış: https://adayogrenci.metu.edu.tr/…f0kiqbke3bkmk1gix4
  • "...türkiye'de eğitim alanında burjuva modernizminin sınırlarını ve bugünkü açmazlarını gösteren aykırı bir örnek olarak çıkış yolları açısından da alternatif arayışlara ışık tutabilecek özellikler taşımaktadır. odtü tarihi sosyalist sol ile burjuva modernizminin gerilimli ama süreklilik oluşturan ilişkilerinin verimli sonuçlarının görüldüğü önemli ve belki de tek örnektir. türkiye'de bu gerilimli ilişkiyi bünyesinde 60 yıldır sürekli olarak yaşatabilen ve bu gerilimli ilişkiden bu denli doğurgan sonuçlar alabilen bir başka kurum bulunmamaktadır. günümüzde yaşanan "muhalefet krizini" aşmanın "demokratik-halkçı" bir yönelimle mümkün olabileceği ortada olmakla birlikte, bunun içinin nasıl doldurulacağı büyük bir sorudur. bu açıdan, odtü'nün kendi bünyasinde oluşan bu gerilimli ilişkinin sunduğu olanaklar üzerine düşünmek gerektiği düşüncesindeyim..."

    yalçın bürkev
  • bir bürokrasi silsilesidir.
  • ahdim olsun bir gün bir bölümünü kazanacağım üniversite
  • center for world university rankings (cwur) tarafından açıklanan dünya'nın en iyi 500 üniversitesi arasında, listeye 582. sıradan giren üniversitedir.
  • mezunları geniş bir sikalada işler başarmaktadırlar. bir kısmı için: (bkz: alamos gold inc'de çalışan odtü mezunları)
  • erdal inönü odtü rektörü iken o zamanlarda deniz gezmiş ve arkadaşları 4 amerikalıyı kaçırır. poliste onları odtü yurtlarında ararlar. erdal inönü karşı çıksa da dönemin içişleri bakanı nemteşoğlu aramayı yaptırır. nitekim orada çıkmazlar ancak öğrenciler karşı ateş açarak ortamı ısıtırlar. olaylar sonucunda 3 ölü ve 26 yaralı olur.
    o zamanlar türkiye tatlı nir viraja girmeye başlamıştı.
hesabın var mı? giriş yap