2228 entry daha
  • gerçekten şaka gibi bir şey. üniversiteye yeni başlamış afganlar'ı, somalililer'i görüyorum şakır şakır ingilizce konuşuyorlar. kusursuzlar mu hayır ama oturup sohbet edebiliyorsun. bunu 12 yılda başaramamak türkiye için gerçekten bir ayıptır.

    edit: imla.
  • her bokun sonucunu da sisteme bağlamamalıyız.
    belki de 12 yıl görmesine rağmen öğrenmek istemeyen, çabalamayan, ne ders olduğu önemsiz her anını kaynatmaya çalışan, öğrenmek isteyenlere de engel olan öğrencilere sahip olmasından ötürüdür.

    edit_1 : hayır ingilizce öğretmeni değilim.

    edit_2 : eğitim sisteminin iyi olduğunu yazdığımı göremiyorum bu anlamı nereden çıkardığınıza da anlam veremedim.

    edit_3 : mesaj kutumu rahat bırakın sistemi bu hale getiren ben değilim. suçu biraz da kendinizde aramanız gerektiğini düşünmekteyim .

    edit_4 : hayır öğretmen de değilim.
  • ingilizceyi öğretmeyenden ziyade önemini öğrenci ve velilere anlatamayan sistem olabilir. öğrenci almak istemezse sistem 12 yılda 4 işlemi bile öğretemez ve örnekleri azımsanmayacak kadar çoktur.
  • sistemin amacı ingilizce öğretmek doğru. ama öğrenciler için 50 alayım dersi geçeyim gerisi önemli değil anlayışı kabullenildiği için bu konuda çıkmaza girmiş bir sistem
  • her seferinde, en baştan öğretmeye başlayan, sadece dil bilgisi öğreten keyifsiz yöntemler yüzünden, çoğunluk ingilizce öğrenemiyor. ilgili ve yetenekli olan bireyler birşeyler öğrenip kendilerini geliştiriyor. bizde eğitim sistemli değil kara düzen ilerlediği için her şey kopuk zaten.
  • sorunun bir parçası da ingilizce öğretmenleridir. içeriden yazıyorum. mezun olunca devlette çalışmamaya yeminliydim çünkü gerçekten öğretmek istiyordum. 2 yıl dil kursu toefl ielts yds genel ingilizce, iş ingilizcesi gibi bulduğum her kura öğretmenlik yaptım. süper zevkli bir seydi. sonra hatrı sayılı bir koleje geçiş yaptım. kalabalık sınıf ortamini ve uzun süreli öğretimi denemek istedim. 4 yılda orada çalıştım. şuan ingilizce ogretemeyecegim kimse yoktur diye düşünüyorum. bu arada okulda anaokulundan lise kademesine kadar derslere girdim. gelelim neden sorun öğretmenlerde. üniversiteden çıkan teoriyi yutmuş uygulama aşkı ile yanan arkadaşları son 6 yılda doğuya gönderdik. doğudaki çoğu öğrencinin ingilizce öğretmeni bile olmamış. ilk sen oluyorsun. öğrendiğin her şeyi uyguluyorsun ve sonuç alamiyorsun. sinavlarinda herkes kalıyor ve dayanamiyorsun. sonuç olarak grammar öğreteyim bari diyorsun. sonra herkes matematik gibi ingilizce öğreniyor. suan ben de dogudayim. zumrem dayıyor grammeri. ben de deneme amaçlı dayadım ama çok zevksiz. sonra ı'm a human parçasıyla daldım sınıfa eglendikce derse ilgi arttı. buradakiler ingilizce çoka gerekli diye bakmıyorlar, eğlendikleri için cabalamaya başladılar.

    kısacası öğrenemeyen bir çocuk varsa, öğretemeyen öğretmen, ilgisiz veli, umursamaz öğrenci ve alakasız idareciler vardır. ben sadece mensubu olduğum tarafı yazdım.

    ek1:
    alanım olduğu için tüm iletileri okuyayım dedim ama gerçekten üzüldüm. yapmayın ağalar. tüm suç nasıl sadece öğretmende olur? eğitim sadece öğretmenle hallolsaydı şimdiye hallolurdu. inanının o kadar istekli genç öğretmenler var ki. insanlar kendilerini parçalıyorlar bir kelime öğreteyim de mesleki tatmin yaşayayım diye. biraz gerçekçi olun. bir sorun varsa bu sorunun tek sorumlusu olamaz. kabul edin lütfen.

    ek2: ben de bu sistemin bir çocuğu olarak hiç yurt dışına çıkmadan öğrendim. sonrasında yurt dışına çıktım, 2 ay ingiltere'de kaldım. hiç sorun yaşamadım, bir kaç şirketin fuar anlaşmalarını yaptım, yine sorun yaşamadım. kısacası olabiliyor.
  • 100 yılda uygarlığı ve rasyonel olmayı becerememiş türk insanının yapamadığı şeydir.
  • ülkemizde yapılan "ingilizce nasıl öğretilemez " sistemi.
    diyalog yok,ezber var.
  • o derece ki taksim amca kadar cesaretimiz de yok. gerçi kendi adıma konuşayım maldım ben anlamadım da; herkes mi aynı bunu da bilemiyorum.
  • bunu temel derslerden yalnızca ingilizce için söyleyebilirim. zira diğer dersleri öğretmede sistemden ziyade öğrencilerin yetersiz veya kusurlu olduğu kanısındayım.

    ingilizce'ye gelirsek bu konuda sistemin eksikleri var. ben çok uzun zaman "standart" lise ingilizce derslerinden tam verim alıp ingilizce öğrenen biriyle karşılaşmadım. hatta hiç karşılaşmadım. hep bir dışarıdan destek veya kendi çabası ön plana çıkıyor.

    bunda "dil öğrenme" tekniğinin de etkisi var. bir dili her yıl bir ingilizce öğretme kitabını okutarak öğretemezsiniz. dinletmeli, konuşturmalı ve yazdırmalısınız da. benim sisteme eleştirim buradadır. "yeni bir dil" öğretmeye çalışırken diğer derslerde kullanılan teknik kullanılıyor. ne ingilizce ne de almanca, tarih gibi, coğrafya gibi yalnızca kitap üzerinden öğretilemez.

    sonuç olarak sistem eğer gerçekten ingilizce öğretmek istiyorsa, ingilizce derslerinin yapısını ve akışını değiştirmelidir.
1515 entry daha
hesabın var mı? giriş yap