saybia

• (bkz: underrated)
• vapur ile beşiktaş'tan kadıköy'üne geçerken dinlerseniz terapi etkisi gösterecek olan gruptur. coldplay'i daha ziyade şahsi aracımızla güneşin batmasına beş dakika kala boğaziçi köprüsünden geçerken dinliyoruz. hadi bakalım.
• bend the rules, i surrender, the day after tomorrow, in spite of, guardian angel, empty stairs, the second you sleep gibi birbirinden güzel şarkılara imza atmış, tarz olarak kimseyle karşılaştırılmaması gereken enfes grup. benzer müzik yapan her grubu coldplay ya da radiohead taklidi olarak değerlendirmenin ve sırf bu yüzden eleştirip özenti diye nitelendirmenin de ne kadar yanlış olduğunu kafalara vura vura ispatlayan gruplardan biridir ayrıca, severek dinliyoruz.
• her şey aslında 5 gencin 1993 yılında kopenhag'a 130 km uzaklıktaki nyborg civarlarda birlikte müzik yapmaya karar vermeleri ile başladı. 2001 yılına gelindiğinde grup danimarka'da belirli bir hayran kitlesi oluşturmuş ve çok sayıda demo da kaydetmiş durumdaydı ki bu da müzik şirketlerinin gözünden kaçmadı. zaten bu süre içerisinde grup nyborg'dan danimarka'nın hem başkenti olan, hem de müziğin kalbinin attığı yer olan kopenhag'a taşınmışlardı bile. vokallerde soren huss, gitarda sebastian sandstorm, bas gitarda jeppe knudsen, klavyede jess jensen ve davulda palle sorensen'den oluşan saybia 2001 baharında emi ile bir sözleşme imzalayarak kariyerlerindeki en büyük adımlardan birini de atmış oldular. 6 şarkılık bir ep kaydettiler ve ep'de yer alan the day after tomorrow ve fool's corner şarkıları ile tüm dikkatleri üzerlerine topladılar. danimarka müzik ödüllerinden en iyi rock albümü ödülünü kaptılar. daha sonra yayınladıkları albüm the second you sleep oldu. grup bu albümle birçok müzik listesinde en başlarda yer almayı başardı. bu danimarkalı müzik grupları için bir ilkti ve övünç kaynağıydı açıkçası; fakat başarı ve şöhretin de bir dezavantajı vardı. grup arasındaki arkadaşlık bağları zamanla çözülmeye başladı ki 2003 yılı bu nedeniyle grup için kabus gibi geçti; çünkü çözülmeler başlamıştı grup bünyesinde. bunun üzerine bu sorunu çözmek üzere grup kopenhag'ın kuzeyinde eski bir ev satın alıp bir süre buırada yerleşip sorunlarını çözmek için uğraştılar. bundan sonraki kararları ise danimarka'dan bir süre uzaklaşıp yeni albüm için şarkılar üretmek yönünde oldu. 2004 martında artık danimarkaya dönerlerken yanlarında hem yeni bir albüm vardı, hem de dostlukları adına yıprattıkları bağları tekrardan bağlamanın yollarını bulmuşlardı. these are the days albümü 2004 yılında piyasaya çıkmıştır ve grubun ikinci stüdyo albümüdür. şiddetle de tavsiye edilir.
• müzikal yetenekleriyle hayranlık uyandıran, çok başarılı şarkılara imza atmış danimarkalı grup. şarkıları kendilerinden daha meşhurdur.
• bazı kaynaklara göre 2008 yılında dağılmışlar ve søren huss 2 solo albüm çıkarmış ardından... şahsen grubu dinlediğim sıralar bile dağıldıklarını sanıyordum. 6 ayda bir falan da hatırlayıp dinlediğimde "ulen ne güzel grup bu aslında" diyorum... tiplerini de dinlemeye başladıktan bir 3 sene sonra merak edip aratmıştım... herkes bilmesin ama "o" anlasın, sevsin gruplarından!
• malesef epey bi underrated kalmış grup. halbuki ne şahane şarkıları vardı...
• radiohead ve coldplay karisimi bir grup sanki.in spite of adli sarkilari dinlemeye degerdir,guzeldir..hele ki su bahar gunlerinin sakin ve huzunlu gunes batisi semalarinda dinlenirse^**
• in spite of ile bizi bizden alan damar grup. tarzı gerçekten de coldplay ile paralellik gösteriyor olsa da onlar kadar tutulmaları mümkün değildir; lakin tipli bir vokalistleri bulunmamaktadır.
  (bkz: mtv kriterleri)
• (bkz: the day after tomorrow)