• bilinmezliklerle dolu dizgin bir durum. bazen bir boşlukta kaybolurken, diğer yandan o boşlukta boğuluyorsun. bazen dolu dizgin mutluluk yaşarken, aynı anda derin bir mutsuzluğa sevk oluyorsun. kendi kendinle konuşurken kendinle çelişiyor, çeliştiğinle çekişiyorsun. zamana meydan okurken, zamansız mücadeleler içine giriyorsun. güzel şeylerin hayali kuruyorsun, akabinde bir bakmışsın sadece hayalden ibaret olduğunu görüyor ve biliyorsun.

    bilinmezliklerle doluyum. iyi miyim kötü müyüm bilmiyorum. direniyorum ama bazen gücüm tükeniyor. zaman göz açıp kapayınca kadar gelip geçiyor ve bu durum hiç hoşuma gitmiyor. yola revan olmam gerekirken kendi benliğim içinde sürünüyorum, kendi bilincim altında eziliyorum.

    iyi tarafı yok değil ama kötü tarafı çok.
  • bazı insanlar gerçekten yalnız.
    hayat yalnızlaştırır,
    maalesef yaşadıklarımız çevremizdeki insanların aslında birer sanal ürün olduklarını öğretir bize.
    bir süre sonra o çok keyif aldığımız arkadaş sohbetlerinde kurduğumuz cümlelerin kimse tarafından duyulmadığını hissederiz.
    sevinçlerimizi paylaşacağımız, derdimizle dertlenen kimse olmayınca ister istemez biraz daha olgunlaşır ve sadece günü geçiririz.
    zamanla kimseye anlatmayız derdimizi, içimizi döktüklerimiz içimizi acıtmıştır çünkü.
    sabah yalnız uyanmak, akşam boş eve gelmek, yalnız yemek yemek, yalnız çay içmek, hastalandığında bile kendi çorbanı kendin yapıp yalnız içmek... zor ama vardır yaradanın bir bildiği deyip sabretmek gerek.

    yalnızlığa dayanırım da, bir başınalığa asla
    yaşlanmak hoş değil duvarlara baka, baka.
    bir dost göz arayışıyla.
    saat tıkırtısıyla…
    korkmam, geçinip gideriz biz mutlulukla,
    ama;
    “günün aydın, akşamın iyi olsun” diyen biri olmalı.
    bir telefon sesi çalmalı ara sıra da olsa kulağımda.
    yoksa, zor değil,hiç zor değil,
    demli çayı bardakta karıştırıp,
    bir başına yudumlamak doyasıya.
    ama; “çaya kaç şeker alırsın?”
    diye soran bir ses olmalı ya ara sıra…
  • cem yılmazın'ın samimi, sohbet tadında röportajlarından birinde değindiğinde olaya bakış açım anlam kazanmıştı. senin seçimin olmayan yalnızlık yalnızlıktır ana fikri kafamda çok yer ediyor
  • insan yalnız olduğu ölçüde kendisi olabilir; yalnızlığı sevmiyorsa, özgürlüğü de sevmeyecektir, çünkü insan sadece yalnızken gerçek manada özgürdür.

    arthur schopenhauer-hiçliğin mutlu sessizliği
  • her şey tastamam fakat yatağa girdiğinizde sarılacak kimse yok, her türlü yalnızlık çekiliyor ama bu güne -5 puanla başlamanıza sebep oluyor.
  • soyut ve istendik olanı, keyifli ve lüks iken; somut ve zorunlu olanı, eziyet ve külfet olan durum.

    hayatımda ilk kez yalnızlığın bir dezavantaj olduğunu tecrübe ediyorum. insan ameliyat sonrası, çorbasını kendi yaparken aydınlanıyor.
  • yalnızlığın bu kadar güzel olduğunu neden söylemediniz?!

    hayatımda ilk defa tam anlamıyla yalnız kalıyorum. ve o kadar mutluyum ki. dün iş çıkışı güzel bir cafeye gidip harika şeyler yedim. çıkışta bi barda resim çizerek bi bira içtim. beşiktaş'ın kalabalık sokaklarında tek başıma kulaklığımla keyif alarak yürüdüm. bugün gün ışığıyla uyanmanın tadına vararak güzel müziklerle dans ediyorum. şimdi pera müzesinde gidip gezerken gördüklerimi eskiz alacağım. sonrada pera kafeye gidip bir kadeh şarap içeceğim.

    yürürken gördüğüm tüm kedileri severim, ayna yansımalarında fotoğrafımı çekerim, yoğunluktan yorulduğumda bir kaldırım taşına oturup gökyüzünü izlerim.

    meğersem ne kadar eğlenceli bir insanmışım! keşke bu zamana kadar yalnız kalsaymışım...
  • ben yalnızlığımı seviyorum derdim de hiç gerçekten yalnız kalmamışım ki! mutlulugunu paylaşacak birilerinin olmaması da kötüymüş. buna pek mutluluk denmiyor ya da sadece telefonla mutlulugunu anlatmaya çalışmak, sevdiklerinin yanında olamaması...
  • çocukluğumdan beri içimde bulunduğum en azından bunu böyle hissettiğim durum
    bugün tekrar düşündüm de çocukken yemediğim dayak çekmediğim huzursuzluk kalmamış ve bu şekilde büyüyerek argo ağızlı, sinirli, asabi, gergin, dengesiz biri olup çıkmışım
    sanırım hep sevgisiz büyümüşüm ve hiç sevilmemişim
    kimseye haksızlık etmek istemem ama 30 yaşımı doldurduğum şu günlerde dahi gerçekten sevildiğimi hatırladığım bir gün dahi olmamış
    beni en iyi anlayan ve dinleyen sanırım yalnızlığımdam başkası değil
    umarım o da beni hiç kimsesiz bırakmaz ve birbirimize sarılarak mutlu mesut yaşarız
    seni seviyorum yalnızlık
  • yalnızım, evet yalnızız! yani, bak, büyük kalabalıkların ortasında, insan denilen sosyal varlık, kendi iç dünyasının mahpusu halinde, şifasız bir yalnızlığa mahkûm...
    (bkz: peyami safa)
hesabın var mı? giriş yap