• sıkıyorsa başlamamak gibi bir seçeneği mevcuttur. sağda solda "pff çok sıkılıyorum öpüşelim mi?" diye dolaşmaya gerek yok.
    illa tanışmadan direkt öpüşmek isteniyorsa çeşitli uygulamaları denemek mümkün. tabi tipiniz müsaitse...
  • heteroların imrendiğim "sıkıcılığı". biz lubunyalar için bazen "sakson iyi mi? & dar mısın?" ile bazen de "öpüşmüyorum, sadece oral istiyorum" ile başlıyor.
  • bunun sıkıcı olması ilişkinin ilişki değil alışveriş olduğunu gösterir. yalnız haklılık payı da yok değil. bunu yeni başlayan ilişki şekilciliği şekline çevirirsek sonuna kadar katılırım. rol yapmak da doğal olarak insanı sıkar.

    flört aşaması günlük hayatta bilinen birisiyle bile şekilcilikten ibaret bir hal alabiliyor. bunu bir de yabancı birisiyle yaşayınca resmen sidik yarışına dönüyor olay. meslekler, statüler, kültür seviyeleri, fiziksel çekicilik seviyesi gibi bir ton şey yarıştırılmaya başlanıyor. mesela hevesle yazan birisi "ben ilkokul terkim" denilince ışık hızıyla kaçabilir. çünkü kendisi gönlünce ilişki yaşamak değil etrafa poz yapmanın derdindedir. iç sesi hemen kendisini sen öyle birisiyle nasıl konuşabilirsin diye sıkıştırmaya başlar. böyle uçurumların olduğu ilişkiler bitmeye ve genellikle de zarar vererek bitmeye mahkumdur ama o noktaya kadar dolup taşan hevesin sırf şekilcilikten dolayı sönüyorsa sıkıntı var demektir.

    insanlar aynı hatayı fiziksel özelliklerde de yapıyorlar. benim en iyi ilişkilerim fiziksel olarak ayılıp bayıldığım kızlarla değil de ortalama veya kötü fizikli fakat erdem sahibi kızlarla oldu mesela. benim de fiziği sorun ettiğim zamanlar oldu, olmadı değil. benim için bir sürü şey yapan kızları taş kafalı gibi "olmuyorsa olmuyordur. ona karşı bir şey hissetmiyorum" düşüncesiyle hiç düşünmedim bile. sonraki yıllarda yanlış düşündüğümü gördüm. bunun salakça bir inat olduğunu anlayınca daha ılımlı olmaya çalıştım. sonuç olarak yeni başlayan bir flörtleşme de olsa karşıdakine gerekli fırsatı verdiğime inanıyorum. zaten olay kendiliğinden akıp gidince de ne şekilcilik kalıyor ne de muhabbetin tıkanıp bayması.
  • bence de en tatlı yeri başlama vuruşundan önce ki yakınlaşmalar, bakışmalar, ne dediğini kollamalar, sevdiği şeyleri yapmalar. başladıktan sonra her geçen gün, ay, yıl ilişkiyi değişikliğe uğratır. hiç bir zaman ilk günkü heyecanını korumaz.
  • haftada bir yeni insan tanırsanız bir yerden sonra sıkıcı gelir elbet. işin diğer boyutu ise artık umudun kalmaması, kimseden bir beklenti içinde olmamak ya da artık yorulmuş olmak yeni insan tanıma isteğinin önündeki en büyük engellerdir. lakin burada gördüğümüz abaza bir elemanın karşı cinsten tek beklentisinin öpüşmek, sevişmek olduğu için yüksek ihtimal üç mesaj sonra bunu belli edecek ve de karşılık göremezse sohbet bitecektir. ertesi gün yeni biriyle tanışıp tekrar aynı sırayla yaptıklarını yapacak ve kısır döngü böyle devam edip gidecektir.
  • valla ne beklediginize bağlı olarak değişen durumdur, sadece yatmak icin birilerini arıyorsanız size sıkıcı gelebilir. ama bence en keyifli tarafı o tanıma evresidir, sonuçta her kadın keşfedilmesi gereken ayrı bir dünyadır bana göre.
  • hayattan zevk almayan iki insanin sıkıcıligi demek daha dogru olur bence. yeni tanismissiniz ya da tanimaya basliyorsunuz ogrenin herseyini ne guzel, ogretin herseyinizi zaten bunları da yaparken sıkılıyorsanız bir problem var demektir. demek ki birbirinize gore degilsiniz birbirinizi sevmiyorsunuz demektir bana göre.
  • taraflardan biri 2 bira içmediği için meydana gelen bir durum.
  • yeni bir ilişkiye heyecansız başlamak amatörlüğünüzü gösterir.
    oysa kalp atışlarınız asla yavaşlamamalıdır.
  • öylesine takılayım sevgilim olsun diye başlıyorsan tabii ki sıkıcı olur?. zaten aşık olmak kolay iş değil ama en azından yanındayken heyecanlanmadığın, vaktin nasıl geçtiğini anlamadığım birisiyle neden ilişki sürdürürsün ki??
hesabın var mı? giriş yap