• hırsızlık, yolsuzluk, adam kayırma üzerine iki kelime edemeyen diyanetin 15 temmuzu konu aldığı hutbedir.

    oysaki ben hükümetin ajandasina paralel olarak ümmetin bölünmemesi üzerine bekliyordum hutbeyi nasip haftaya artık.

    söz konusu hutbe;

    15 temmuz’u anmak, ihaneti anlamak

    muhterem müslümanlar!

    okuduğum ayet-i kerimede yüce rabbimiz şöyle buyuruyor: “allah hakkında yalan uyduran veya o’nun âyetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir? şüphe yok ki böyle suçlular asla kurtuluşa ermezler.”[1]

    okuduğum hadis-i şerifte ise sevgili peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. bunlar, allah'ın kitabı ve peygamberinin sünnetidir.”[2]

    aziz müminler!

    bundan üç yıl önce ülkemiz büyük bir badire atlattı. suret-i haktan görünerek yıllarca insanımızın imkân ve değerlerini istismar eden fetö, en sonunda vatanımıza, istiklal ve istikbalimize kastetti. tarih boyunca nice ihaneti feraset, cesaret ve fedakârlığı ile aşan milletimiz, allah’ın yardımıyla bu işgal girişimine de geçit vermedi. bugün, bir kere daha millet olarak yüce rabbimize sonsuz hamdimizi ve şükrümüzü arz ediyoruz.

    kıymetli müslümanlar!

    15 temmuz gecesi milletin meclisini yıkmaya, gençlerimizi ve geleceğimizi esarete sürüklemeye çalışanlar, bunu din kisvesine bürünerek yaptılar. islam’ı anlatıyor, dine davet ediyor, ümmete hizmet ediyor gibi görünürken aslında fesada çalıştılar. böylesi bozguncuların hali kur’an-ı kerim’de şöyle anlatılmaktadır: “onlara, ‘yeryüzünde fesat çıkarmayın’ denildiğinde, ‘biz ancak ıslah edicileriz!’ derler. şunu bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir, lâkin anlamazlar.”[3]

    değerli müminler!

    ıslah adı altında yapılan bozgunculuktan, fitne ve fesattan daha büyük tehlike olabilir mi?

    peygamber efendimiz “bizi aldatan bizden değildir.”[4] buyurmuştur. öyleyse din adına aldatmaktan, işgal ve istismardan daha büyük suç olabilir mi?

    unutmayalım ki, kendini gizleme, olduğundan farklı görünme, ikiyüzlülük, yalan, tehdit ve şantaj gibi yöntemlerle ayakta kalan fetö, asla islami bir yapı değildir.

    rüyalarla, gizemlerle, sinsi planlarla sözde ılımlı bir islam kurgulamaya çalışan fetö, bir terör şebekesidir.

    aziz müminler!

    kur’an ve sünnete aykırı düşen hiçbir bilginin dini değeri yoktur. sahabe neslinden günümüze kadar müslümanların çoğunluğu tarafından takip edilen mutedil ve müstakim yolun dışında kalan anlayışlar sapmadır.

    islam’a göre, peygamberimizden başka “masum ve tartışılmaz” bir otorite yoktur. dolayısıyla mümin, aklını, iradesini ve kişiliğini körü körüne bir başkasına teslim edemez.

    müminler ancak kardeştir. kibirle, riyayla, fesatla, iftirayla ümmetin birliğini zedelemek, tefrikaya kapı aralamak asla kabul edilemez.

    aziz müslümanlar!

    15 temmuz’u anarken, ihaneti anlayalım ve üzerimize düşen sorumlulukları bir daha hatırlayalım. kur’an-ı kerim’in rehberliğinde, sevgili peygamberimizin sünnetini model alarak yaşayalım. dini kendi menfaatleri için kullanmaya çalışanlara fırsat vermeyelim. yüzyıllardır topraklarımızda oluşan ve dini hayatımızı ayakta tutan anadolu irfanına sahip çıkalım.

    15 temmuz’da yaşadığımız acı tecrübeyi bir daha yaşamamak için dinimizi, dilimizi, ırkımızı, yaratılıştan gelen zenginliklerimizi istismar etmek isteyenlere karşı uyanık olalım. ülkemizi fitne ve fesada sürüklemek isteyen nifak hareketlerine hep birlikte engel olalım. birbirimizin varlığını kendi varlığımız, hukukunu kendi hukukumuz, iffetini kendi iffet ve izzetimiz sayalım. huzur, güven ve kardeşliğimizi zedeleyebilecek davranışlardan uzak duralım. birlik ve beraberliğimizden ödün vermeyelim.

    devletimizin ve milletimizin bekası, ümmet-i muhammed’in selameti için çocuklarımızın sahih dini bilgiyi, doğru yöntem ve metotlarla, ehil kişilerden almasına özen gösterelim. onları kime emanet ettiğimize, kimlerle arkadaşlık ettiklerine, vakitlerini nerede harcadıklarına, din adına ne öğrendiklerine dikkat edelim.

    15 temmuz’un yıl dönümünde vatan uğruna can veren aziz şehitlerimizi rahmetle, yaralarını bir istiklal madalyası gibi şerefle taşıyan gazilerimizi her daim minnet ve şükranla anıyoruz.
  • buram buram siyaset kokan metindir.

    hutbe değildir, islâmî değildir.

    camiler git gide belirli bir güruhun toplandığı mekan haline geliyor umarım özüne döner, herkes özgürce, inandığı şekilde ibadetini yapar.
  • turkuaz medya grubu gibi çalışan diyanetin son edebi eseri.
  • şu an istişare kurulunda bülent arınç gibi birinin atanmış bulunduğu cumhurbaşkanlığına bağlı diyanet tarafından utanmadan camilerde okunacak olan fetvadır... evet, utanmadan...
  • ön edit: dünyalık kelimesine takılan arkadaşlarım olmuş, dünyalıktan kasıt, hutbede kişi ve kurumların menfaatlerini gözetip maddi ve manevi olarak desteklenmesi gerektiğinden bahsettim, cami için, kuran kursu için yardım bunların içindedir, siyasi oluşumlara destek istemek bunların içindedir vs.
    kıt müslümanlık bilgimle anlatayım, hutbe de dünyalık hiç bir şeyden bahsedilmez, tam final yaparken, ey cemaat pamuk eller cebe denmez, hele hele siyaset asla yapılmaz, hatta ve hatta imam dua edince amin bile denmez şimdikiler siyasetten teberruya her şeyi hutbeye kattılar, gram ilmihal okuyan herkes bu yanlışları bilir. bizim imamlar ısmarlama olduğu için tepedekiler ne derse yapmak zorunda, bir aklı başında imam görmedim ben bu yapılanlar yanlıştır diyen.
  • bazı hiyarlar gerçekten olmayan dini bilgisiyle yorum yapmaya çalışmışlar. bir ateist olarak şunu söyleyebilirim ki hutbe öbür dünya değil bu dünya için anlatılır. günlük sorunlar, devlet, sehir, mahalle sorunlarindan, aile sorunlarindan bahsedilir ve dini vecibe altında çözümler üretilir.

    konuşmak için konuşan o kadar insansiniz ki gerçekten yaşınızı merak ediyorum bazen. kimlerle fikir paylaşımı yapıyoruz burada diye endişe ediyorum.
  • kıt müslümanlık bilgisi olan şahıs epey kıt bilgisiyle hutbe konusu bu dünya değildir demiş onu düzeltelim. hutbe dini ve milli bütünlüğü esas almalı, toplumsal sorunlara cevap bulmalı, eğitici ve öğretici olmalı, cemaatin ilgi ve ihtiyacını gidermelidir.

    yarın okunacak hutbenin hangi cümlesi siyaset kokuyor ya da nefret söylemi taşıyor yazın buraya görelim beyler. boş lafla olmaz. deyin ki bak şu şu cümlede siyasi söylem hadi söylemi geçtim ima var.
  • 11-kendilerine, "yeryüzünde bozgunculuk yapmayın," denildiğinde "bizler sadece düzeltenleriz," derler.
    12-oysa onlardır asıl bozguncu; farkında bile değiller.
    13-kendilerine, "şu halkın inandığı gibi inanın," denildiğinde, "beyinsizlerin inandığı gibi mi inanacağız," derler. gerçek beyinsizler onlardır; fakat bilmezler.
    14-inananlarla karşılaştıkları vakit, "inanıyoruz," derler; fakat şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarında, "sizinle beraberiz. biz sadece alay etmekteyiz," derler.
    15-allah da, taşkınlıkları içinde bocalar durumda bırakarak onlarla alay eder.
    16-onlar hidayet karşılığında sapıklığı satın aldı. ticaretleri ne kâr bırakır, ne de onları gerçeğe ulaştırır.
    (bkz: bakara suresi 11-12-13-14-15-16. ayetler)
  • yarısında çıktığım hutbedir. benden sonra 7 kişi daha çıktı. köydeyim zaten. içerde yaşlı çoğu sağır 7-8 kişi kaldı.

    en çok kızdığım nokta iyi ehli sünnet gördük kısmı oldu. ben görmedim.
  • 11 yıldır neden camiye gitmediğimi bana bir kez daha anlattı. teşekkürler ilgililere.
hesabın var mı? giriş yap