*

  • yaşamının sonbaharında ve yeteneğinin zirvesinde caz divası abbey lincoln, 1990’da “the world is falling down” ile başlayan verve macerasında, bu firma için yaptığı onuncu albüm “it’s me” ile her sanatçıya nasip olmayacak verimli bir olgunluk dönemi yaşıyor.

    “it’s me”de abbey arkasına çok sağlam bir üçlü almış; piyanoda kenny barron, basta ray drummond ve davulda jaz sawyer var. albümde yer alan 11 parçanın yedisindeki orkestra uyarlamalarının dördü laurent cugny, üçü ise charlie haden ve michael brecker’a yaptığı nefis orkestrasyonlar ile tanıdığımız şef alan broadbent tarafından gerçekleştirilmiş. albüme adını veren şarkı, barron’un parmak ısırtan piyano solosuyla taçlanmış ve abbey’nin aşina olduğumuz siyah duyarlılığını dile getiren geleneksel bir eser. albümdeki üç orijinal abbey kompozisyonundan biri ‘love is made’, saksofoncu julien lourau’nun güzel bir solosunu içerirken, ‘chateaux de joux’, haitili efsane asi ve politik öncü toussaint l’ouverture’un içinde tutuklu olarak yaşamını yitirdiği, fransa ve isviçre arasındaki eski bir kaleden esinlenerek yazılmış. abbey’nin ırkçılara yukardan bakan, çok renkli vakur ses tonu, dünyada ırklar arasında ayrım yapan tüm suçluları mahkemeye çağıran bir celp kağıdı gibi. o yüzden, hoagy carmichael ve johnny mercer ikilisine ait olan açılıştaki ‘skylark’, abbey’nin ırklar arası eşitlikçi dünya görüşüne verilebilecek iyi bir örnek.

    murat beser'in
    "rkçılığa karşı caz; abbey lincoln" başlıklı makalesinden (yayın : cumhuriyet // 07.02.04)
    http://www.muratbeser.com/?p=45
  • çizgi filmler başlamadan önce, çizgi film karakterinin görüntülerinden oluşturulan bir klip eşliğinde çalınan salak şarkılar var ya, işte onların klasik bitiş kalıbıdır bu. şarkı bittikten sonra karakterimiz ekranın bir köşesinden, yırtık dondan fırlar gibi fırlayıp en cırtlak sesiyle "it's me" der. ve o an bendeki pataklama arzusu doruk noktasına ulaşır.
hesabın var mı? giriş yap