• vaktiyle mis sokak'ın yalnız ve mahzun sakinlerindenmiş. "ömür diyorlar buna"yı merak edip okuma nedenim kendisi. bu eski zaman hanımının hikâyesini duyup okuduktan sonra artık eski apartmanlara bakarken düşünüyorum, kim bilir o kapıların artlarında saklı nice ilginç hayatlar, portreler var ve rutinin hayhuyu içinde seslerini duyabilmek de ne kadar nasibe bağlı.

    "her kapalı kapının ardını merak etmekte bir sakınca görmeyecek kadar gençtim."

    ayfer tunç şu söyleşiye konuk olduğunda, salondaki dinleyicilerden biriydim. aslında orada madam arlet'le tanışma öyküsünü daha farklı anlatmıştı, ama kitapta, yazarı o apartmana götüren "sebep" daha başka çıktı karşıma. olsun, böyle de sevdim, çünkü sonrasında o sebepten de ayrı bir hikâye çıkmış.

    yazar, madam arlet'in evini tarif ederken "her bir eşyanın taşıdığı zaman izi ve yüksek zevk, evi benzersiz kılıyor, yine aynı unsurlar, aynı evi kalabalık bir şehrin içinde yapayalnız bırakıyordu." diyordu. aslında bu satırlar, yaşlı kadını da tam manasıyla tanımlıyordu kanaatimce.
hesabın var mı? giriş yap