• covid-19 salgınına ilişkin, halk sağlığı için atılması gereken adımları içeren açıklamadır ve şu şekildedir:

    "türkiye komünist partisi ilan ediyor, halkın sağlığını ve yaşama hakkını esas alan aşağıdaki kararlar derhal hayata geçirilmelidir:

    1. salgın ve salgının yaratacağı ekonomik-sosyal yıkım karşısında tüm üretim ve hizmet arzının merkezi olarak planlanması zorunludur.

    halkın insani ihtiyaçlarının karşılanması, sosyal hayatın sürekliliğinin sekteye uğramaması için gerekli üretim ve hizmet tanımları merkezi olarak belirlenmeli ve planlanmalıdır. üretim ve hizmet sunumunun bu tanım ve planlara uygun şekilde yapılması merkezi olarak denetlenmelidir.

    2. tüm banka ve finans kuruluşları derhal bedelsiz olarak kamulaştırılmalıdır. tüm mali kaynakların halkın ihtiyaçları doğrultusunda merkezi olarak kullanımı sağlanmalıdır.

    ücretiyle geçinen tüm emekçilerin tüketici kredi ve kredi kartları borçları silinmelidir.

    3. işsizlik sigortası fonu’nun, patronlara sunulmasına son verilmelidir. işsizlik sigortası fonu, işsizlerin yararlanmaları için oluşturulmuştur. bu fondan hiçbir şekilde patronlara ve ekonomide alınacak önlemler için karşılıksız transfer yapılmamalıdır.

    4. lüks tüketim gibi toplumsal yaşamın sürdürülmesinde zorunlu ihtiyaç olmayan alanlara dönük tüm yatırımlar ve üretim durdurulmalıdır.

    5. devletin tüm iç ve dış borç ödemeleri durdurulmalıdır.

    6. sağlık bakanlığı en kısa zamanda salgınla mücadele senaryosu ortaya koymalı ve personel, tıbbi malzeme, yatak ve yoğun bakım yatağı ihtiyaçlarını bu farklı senaryolara göre belirlemelidir.

    7. sağlık hizmeti veren tüm kurumlar bedelsiz olarak kamulaştırılmalıdır.

    8. tıbbi araç ve ilaç üretimi yapan tüm işletmeler bedelsiz olarak kamulaştırılmalıdır.

    başta solunum cihazı gibi salgın sürecinde kritik önem taşıyacak tıbbi gereçlerin, hastalığın tespitinde büyük önem taşıyan covid-19 test kitinin, sağlık personelinin güvenli şekilde hizmet sunması için kullanılacak hijyen malzemeleri ile sağlık teçhizat ve gereçlerinin devlet eliyle ve yaygın şekilde kullanımını sağlayacak miktarda üretimine geçilmelidir.

    9. olası hastane ve sağlık tesisi ihtiyacını karşılamak için belirlenecek ve sağlık tesisi olarak kullanılabilecek kimi sosyal tesis ve oteller bedelsiz olarak kamulaştırılmalıdır.

    10. sağlık personelinin ve halkın salgın sırasında ihtiyaç duyacakları bütün tıbbi malzeme ve ilaçlar devletçe parasız olarak karşılanmalıdır. sağlık sorunları olan sağlık personeline salgın süreci boyunca ücretli izin verilmelidir.

    11. salgınla mücadele için gerekli kent temizliği, toplu bulunulabilecek alanların sürekli dezenfekte edilmesi, sosyal yardım, mahallelerde önleyici sağlık kontrolleri gibi sosyal hizmetlerin planlaması yapılmalı, bu amaç için kaynak ayrılmalı ve yaygın istihdam sağlanmalıdır.

    12. sağlıksız koşullarda barınan ve yaşayan yurttaşlara karşılıksız devlet desteği sunulmalı, salgın süresince tüm yurttaşlar için barınma, ısınma, beslenme ve temizlik gibi temel ihtiyaçları karşılıksız olarak sağlayacak bir düzenlemeye derhal geçilmelidir.

    13. zarar ettiği gerekçesi ile işçi çıkarımı, zorunlu senelik izin kullandırma, eksik ücret ödeme ya da ücretsiz izin gibi yaptırımlarda bulunan tüm işletmeler takibe alınmalı, gerekiyorsa bu işletmeler bedelsiz kamulaştırılmalıdır. tüm çalışanlar için işyerlerinin sağlık açısından güvenliği ile çalışanların işleri, hakları ve gelirleri güvence altına alınmalıdır.

    14. kamulaştırılan tüm işletmelerdeki çalışanların hakları ve ücretleri devlet tarafından karşılanmalı ve iş güvenceleri sağlanmalıdır.

    15. eğitim kurumlarının tatil edildiği süre boyunca çocukların ebeveynlerinden en az biri ücretli izinli sayılmalıdır.

    16. on binlerce göçmeni zor durumda bırakan ve her tür salgın hastalığa karşı korumasız duruma düşüren yunanistan sınırındaki zorlamaya derhal son verilmelidir.

    türkiye komünist partisi

    merkez komite"

    kaynak

    edit: kamulaştırmanın kaos olmasına ilişkin maval okuyanlara şu linkleri hediye ediyorum. ulan adam afet karşısında komünizm düşmanlığı yapacak ya gelmiş, kamulaştırma kaostur, devrim olmayacak diye bağırıyor. ahahaha. bayılıyorum size, ne mal mülk sevdasıymış. al bak kendi adamın gol diyor.

    ispanya
    fransa
    almanya

    edit 2: aşağıda birileri bildiriyi yazanların bankalara kredi borcu var herhalde temalı dalga geçmişti. halbuki talep edilen ücretli çalışanların kredi borcunun silinmesiydi.

    siz burada dalga geçerken, böyle zamanlarda bu tarz kredilerin tahsil kabiliyetinin olabildiğince azaldığını bilen bankalar birliği bakın ne yapmış? ödenmeyen kredilerde takibe geçme süresi 90 günden 180 güne çıkarıldı

    bu haberle birlikte bahse konu çağrının başlığını hatırlatmak istiyorum: sömürü düzeni dokunulmaz değildir.
  • virüs var hemen komünizme geçelim çağrısıdır.
  • edit3: konuyu çok genişletince atlamışım, eğitim-barınma-beslenme gibi sağlık da asgari yaşam standardının bir parçasıdır. sağlık sisteminde teşhis ve tedaviye erişimde fırsat eşitliği yok bu ülkede. kesin bilgi. çünkü gelir paylaşımında adalet yok.

    eğer özel sağlık sistemi verimsizliğe ve yolsuzluğa karşı çare olarak lanse ediliyor ise daha önce bir çok kere eklediğim bu itiraf nasıl gerçekleşti? sistemin özel sağlık sistemine tepkisi isyan etmekten mi ibaret? & madem özel sağlık sistemi bu kadar büyütüldü neden özel sağlık sistemini tercih eden hastadan alınacak ilave katılım payı ile kamu sağlık sistemi desteklenmiyor? özel sağlık sistemini tercih eden hasta kamu sağlığını fonlamaya mecbur bırakılmalıdır, özel hastaneler bu ek maliyeti yüklenen hastanın yaratacağı rekabet gereği kar marjlarını düşürmeye zorlanmalıdır veya direkt olarak bu katılım payına katkı sağlamalıdırlar.

    gerçekte olan ise tam tersi, özel sağlık sistemi kamu sağlık sistemini fonlamak yerine hazineyi soyuyor https://www.borsagundem.com/…lsuzluk-isyani/1008996

    edit2: insan doğası, insan nedir? evrim? siz devir aldığınız , ergenlikten çıktığını ve olan biteni anlama döneminizde içine düştüğünüz, örgütlenerek güç aldığınız ve ait olma güvencesini elde ettiğini bu eski ideolojilerinizin ve bağlı örgütlenmelerinizin bilimden bağımsız olduğunu iddia edebilirsiniz. kendinize bir tür irade alanı /oyun alanı yaratabilirsiniz ve dünyaya gerçeğinizi dayatabilirsiniz. ama son tahlilde eğer bir gerçek var ise bu gerçeği evren belirler. evren insanı yarattı, insan evrenin sonucudur.

    insan denen canlı şöyle bir şey: https://www.youtube.com/watch?v=rvix6vognry

    rasyonel olduğunu iddia eden yani rasyonelin ne olduğunu bildiğini iddia eden; öngörülebilir ve yasaklarla kontrol edilebilir olduğunu iddia ettiğimiz üst aklımızı ancak bilim denen bu araç ile , "gözlemle, veri topla, korelasyon bul, neden sonuç kur, modelle, deye yap, doğrula" çevrimi ile anlayabiliyoruz.

    bilim bize "insan portresi" çiziyor, biz kendi üretimimiz olan bu bilimsel sonuçla yüzleşip "insan bu muymuş?" diye tepki veriyoruz.

    kısa cevap: insanın tembeldir. çünkü tüm madde ve enerji =bilincin evrendeki tüm canlılık içindeki tüm tezahürleri en düşük enerji kaybı ile kendi üstünden en yüksek entropi yayılımı hedefler. moleküllerin faydalı birleşiminin temel sebebi bu. merak eden okusun. https://www.quantamagazine.org/…n-of-life-20140122/

    tercümesi: moleküler seviyede ve belki atom altı düzeyde , behindbiggate ahlak yasaları tüm evrenin behindbiggate 'in sonsuza kadar tüketimi için seçimler yapmasını şart koşar.

    yarattığımız ahlak bireysel ahlaklarımızın kaçınılmaz birleşimidir/sentezidir, bizi tümün çıkarları uzerinden kendi çıkarlarımızı korumaya iter. evet ahlak bizim yarattığımız kullanışlı bir araçtır.

    soru geliyor: üretim neden düşsün? neden verimsizleşsin? çaresi yok mu? cevap: çaresi tabiki var, adil bir yönetim nedir ve nasıl yaratılır ve sürdürülebilir? soruları ile başlanıyor yola.

    şeffaflık ve sürekli denetim ve tüm toplumun iradeyi kendi üstüne distribute ederek devlete karşı rakip olması ve kanunların devlete karşı sivil topluma pozitif ayrımcılığı, devletin toplum için var olduğu, amaç değil araç olduğu gerçeği vs.vs.vs.

    -----> komunizm bu değil <-----

    edit: demagojinin dibidir bu başlık. ezilenin artık ezilmemesi için sistemin içinden yükselen ve adım adım denge noktasına ilerleyen çözümler yerine, soyut evrende yaratılan ve hep yolları gözlenen o "ideal super aklın" tüm kararları tek merkezden alabileceği ve tüm dünyanın eşit bir yaşama ancak bu sayede ulaşabileceği iddiası. acil eylem planı adı altında "tüm dünya kamulaştırılmalıdır" safsatası yine gündemde, alıcısı çoktur.
    ******
    2 ve 14 nolu "kamulaştırma maddeleri" hariç hepsi doğru adımlar ve chp, hdp, iyi parti acil eylem planı ile %100 örtüşüyor.

    kamulaştırma çözümü(!) kaostur.

    mevcut piyasada dengelerinde toplumun lehine "ertleme ve fon desteği ve bedelsiz asgari ihtiyaç arzı" gibi tüm maddeler sistemin "serbest sermaye aklı" ile "kendisini adil yöneten toplum " hedefleri arasında sürekli toplumun lehine ve serbest sermayeyi bu yeni dengelere uyum sağlamaya /geçiş sürecine zorlayan bir "evrilme" için kullanılır. sizin 100 senedir geceden sabaha hayalini kurduğunuz devrimdir, devrimler kaos getirir.

    her insanın, bugün virus gündeminden bağımsız, sağlık eğitim barınma ve diğer alanlarda asgari yaşam standardına erişmesi ve bu standardın istisnasız yukarı çekmek başka bir hedeftir.

    tüm var olan sermaye ve durağan varlıkların devrim sonrası 80 milyona eşit dağıtılma hayali(!) ve herkes aynı gelir gider dengesi içinde özgürce(!) yaşayacak utopyası bambaşka bir hedeftir. ikisi arasında bireyin özgürlük algısını oluşturan yani insan bilincini yaratan sebepler ve sonuçlar açısından dağlar kadar fak var.

    türkiyenin hedefi iskandinav ülkelerinin başarı ile sağladıkları sistemdir, kademeli ve kayıt içi yüksek vergi oranlarına rağmen katma değer yaratan ve ihracat yapan üretim hizmet sektörü ile toplanan vergilerin asgari standartların tüme yayılması öncelikli hedef olarak yönetilmesidir.

    kamulaştırılan hiç bir kurum kuruluşun devletten kendisine kopyalacağı bürokrasi ile zehirlenen yeni dengesi, ticaret/fikir/bilgi üretim verimliliği/motivasyonu serbest piyasa içinde kalan bir endüstriden* yüksek olamaz.

    (* : hep aklıma aynı örnek geliyor ama, bir son jenerasyon akıllı kamera sensoru geliştiren şirketi kamulaştırın ve ürün/bilg/teknoloji geliştirilmesinin izleyeceği yolu seyredin. )

    ve bu ülkedeki dengesizlikleri denge her neresi ise oraya kalıcı olarak yaklaştırmak için fırsat niteliğindedir. bu hedefe geceden sabaha kamulaştırma ile ulaşılamaz. ve kamunun tek elden tüm piyasayı var etmesi, piyasanın kamudan ibaret olması verimlilik ve katma değerli üretim = refah için geciktiricidir, atalet yaratır.

    kamulaştırma, mevcut sistemi çöpe atıp en baştan sistemi dizayn etme hastalığı =devrimcilik.

    işçiyi kutsayan zihinlerin işçinin de kendi ölçeğindeki sermayesi ile kendisine bireysel özgürlük yarattığını görememesi. işçinin de gerek kooperatifleşme ile gerekse küçük işletme/girişimcilik adımları ile sermaye oluşturmasının, stabil ekonomide sıfıra yakınsayan faiz ile borçlanmasının, fırsat eşitliğinin hedeflenmemesi.

    varsa yoksa 1984 temalı "ağır sanayi hamleleri ve mavi tulumlar"

    virus adındaki canlı ideolojisi ne olursa olsun tüm insanlar için eşit tehdit yaratıyor, eşit savunma hakkı için dengeleyici önlemler almakla komunist bir yeni düzenin tüm sorunların çaresi olduğunu iddia etmek %100 birbiri ile alakasızdır.

    marjinal olmak ve marjinal kalmak sizin asli vazifeniz ise tebrikler yine başardınız. o beklediğiniz "kızıl devrim" bu gezegende asla gerçekleşmeyecek, artık uyanın.
  • 2. madde sonrası gülerek bıraktım laf olsun torba dolsun. yazanlar kendileri bile inanmamıştır
  • kamulaştırma hariç diğer maddeleri haklı çağrıdır ve yerine getirilmelidir.
    kamulaştırma konusunda ise tkp ekonomiden zerre anlamadığı için gülümsenerek yav he he denilmeli ve geçilmelidir.

    edit : 3'den fazla iktisat kitabı okumamış, romantik ergenler lütfen mesaj kutumu rahat bırakın.
  • eklemeyi unuttukları son madde: bir sonraki cumhurbaşkanı ilyas salman olmalı. *

    edit: mesaj atan beyinsiz çaylaklara ithafen; mizahtan bir moh anlamadığınız gibi komünizm'den de bir moh anlamıyorsunuz. en iyisini ben biliyorum tamam mı. *
  • ekmek için ekmeleddin
  • bakınız bu ideolojinin sahipleri bugünün en büyük kapitalistlerinden olmuş durumda. üzülüyorum bu arkadaşlara.
  • sağlıkla alakalı birimlerin en azından bir süreliğine kamulaştırılması konusuna katılıyorum, acilen tüm özel hastaneler ve sağlık kuruluşları devletin kontrole geçmeli ve tüm hastaneler halka ücretsiz sağlık hizmeti sunmalılar.

    bunu ispanya yapacağını açıkladı, inşallah vakalar çok artmaz fakat yarın öbür gün vaka sayısında patlama yaşanır da parası olan tedavi olur parası olmayan olamaz noktasına gelirse çok büyük toplumsal olaylar yaşanır, zaten bu salgın neoliberal anlayışın iflasını ortaya koydu, kapitalizmin babası abd bile ekonomideki çöküşü herkese para dağıtarak aşmayı hedefliyor, kendimi sosyalist olarak hiçbir zaman görmedim hatta komünizm'in o baskıcı yönünden hiç haz etmeyen biri olarak sosyal demokrasiye daha yakın durdum. fakat bu kriz yüzünden neoliberalizmin de topluma bir fayda getirmediğine tanıklık ettiğimizi görüyoruz.

    o yüzden umarım şu krizi atlattıktan sonra tüm dünyada sosyal devlet anlayışının hüküm sürmeye başladığını görürürüz, en azından eğitim, sağlık gibi kritik konularda devlet tekelinde halka ücretsiz hizmet verilmeli kanısındayım.
  • ya sayı saymayı bilmeyen ya da hiç dayak yememiş insanların saçmalaması.
    evlerini, işlerini filanda böyle yönetiyorlarsa allah yakınlarına sabırlar versin.
hesabın var mı? giriş yap