• yanlari acik, ustu kapali, kolonlar uzerinde duran bir ust ortuden olusan mimari eleman. zaman zaman yapilara uzun kenarindan, zaman zaman da kisa kenarindan takilir, yuruyen insani bir yerden bir yere yonlendirme istegi ile yapilir, dolayisiyla kesintisiz olmasina ozen gosterillir. insanlarin alisveris edecegi, gezip cosacagi yerlerde bulunur ki, bu tur aktiviteler yagmur ile kesilmesin.
    gorup gorebilecegimiz en acayip arkad ankara'da turan gunes bulvari'nda yapilmistir. (bkz: yildiz mimarisi)
  • (bkz: revak)
  • kurbani olduğum bu arkadlar paris'te geçer muhterem. benjaminden beri sıkı sıkıya korumalı kapali çarşıdan çikip, açık, şeffaf ve havadarına giderken yol üstünde, apartman arasında kalir. beyoğlu belediyesinin çiçeğin yan sokağına ya da nevizadeye kondurduğu boktanliğa benzemez pek onu unutmayin, hem lakin asil önemi hem özel mülk olup da hem kamu alani diye yutturulmasinda, belli belirsiz saydam bir pazar yeri olmasindadir yazar kitaplar. ki taaaaa sömürgelerden gelen doğu çiçekleri hercümerc gezinir tezgahlar boyunda ve ikinci imparatorluk dönemi vakitleri zaten pariste, hayal edin. edemezseniz de türbanla girmek serbest bir kamu alani olduğunu söyler, şimdiki alişveriş merkezlerinin atasi babasidir derim... özeli serbest bir kamu alani diye düşünülür ki oralarda türban bile saydam olur içine girince. kimse kimseyi görmez.. alışveriş yaparken kimse kimseyi görmez. dört beş yüzyildir falan böyle bu, şaşirmayin canim herşeye..
  • mimarlıkta; sütun veya ayakların taşıdığı kemer sırası, böyle bir kemer sırası ile sağır bir duvar arasında uzanan geçit veya dip dibe yapılmış dükkânlara giriş sağlayan üstü örtülü yaya yolu.

    arkadın ilk kullanıldığı yerlerden biri eski su kemerleridir. daha sonra romalı yapı ustaları bu yapı düzenini geniş duvar yüzey­leri inşa etmekte kullanmışlardır. üç katlı dış cephesinin her katında 80 tane kemerli açıklık bulunan roma’daki colosseum, bu mimarlık öğesinin en güzel izlenebildiği örneklerden biridir. bir saçaklığı taşıyan gömme ayaklar ya da ayaklara bitişik yarım sütunlardan oluşan arkadlar. roma arkadı olarak bilinir. impa­ratorluğun son dönemlerinde bu tür arkadların yerini alan ve bir dizi sütunun başlığına oturan kemerlerden oluşan arkad türü, romanesk ve gotik dönemlerde standartlaştı ve rönesans’ta yeniden canlandırılarak yay­gın biçimde kullanıldı (örn. brunelleschi’nin floransa’daki yetimler yurdu yapısında).

    bizans arkadlarında, sütun başlıkları ile kemerler arasına yükleri yaymak amacıyla genellikle üzengi taşı işlevi gören bir ikinci başlık yerleştirilirdi. bu tür, birçok doğu ülkesinde yaygın biçimde kullanıldı. arkad salt bir dekoratif öğe olarak, gotik kiliselerde nef duvarını (zeminde ayaklar, ortada triforyum ve en tepede de pencere katından oluşan) üç yatay bölü­me ayırmak için ya da en etkileyici örnekle­rinden birinin amiens katedrali’nde görül­düğü gibi, cephede yer alan heykelleri çerçevelemek için de kullanılırdı. barok dönem mimarlarının daha kısıtlı biçimde uyguladığı bu arkad türü, 19. yüzyıl boyun­ca avrupa ve amerika’da önemli bir öğe olarak varlığını sürdürdü. arkadın üstü örtülü bir yaya yolu olarak kullanılması roma döneminden beri yay­gındı. ortaçağ manastırlarında arkadla sık sık karşılaşıldığı gibi, islam mimarlığında da camilerin çoğunda revak denen arkadlarla çevrili bir avlu bulunur. bologna gibi rönesans kentlerinde arkadlar dükkânlar ve başka yapılar boyunca uzanır. doğu’daki pazarların çoğu arkadlı dükkân dizilerinden oluşur. amerika’daki birçok çağdaş alışve­riş merkezinin kapalı ya da yarı kapalı mekânlarına da (arkadın gerçek biçimiyle doğrudan ilgili olmasa da) arkad adı veril­miştir.
  • fil ayağı sütunlar üzerinde duran kemer.
    bir tarafı sıra halinde fil ayağı üzerine oturtulmuş kemerlerle kapalı bina önü için kullanılır.
  • arkadaşın kısaltmalarından biri.
hesabın var mı? giriş yap