• ingilizcesi infancy.
    yenidoğan yavrunun yetişkinlerin bakımına tümden bağımlı olduğu dönem. gelişim ruhbiliminde doğumu izleyen birinci yaş süresi. bebekliğin ilk ayına yenidoğan dönemi denir, 1 yaştan sonrası ise çocukluk olarak devam eder.

    (bkz: bebe/@ibisile), bebelik
    (bkz: bebekcik)
    (bkz: infantisid), bebek katili
  • erken dönemde açlık çeken bebekler sonraki yıllarda aşırı kilolu olmaya eğilimlidir.
    bebek ağlaması karşısında ebeveyn olanların olmayanlarla karşılaştırıldığında beyinlerinde daha fazla etkinlik gözlemlenmiştir.
  • bu dönem bireyin doğduğu andan itibaren 3 yaşında gelene dek geçirdiği süreci kapsar. müthiş hızlı bir gelişim potansiyeli ve uyarana hassasiyet söz konusudur. bebekler, gözlerini açıp dış dünyanın varlığını kaydetmeye başladığı zaman çapraşık bir sinirsel gelişim süreci harekete geçer. yeni doğan bebeğin önceden paketlenmiş olarak beraberinde getirdiği hayatta kalma araçları olan içgüdülerin düğmesine teker teker basılır.
    ama doğru uyaranları alana dek beyin gelişemez. susan greenfield insan beyni adlı kitabında bir gözü kör olan altı yaşındaki bir çocuktan söz eder. göz doktorları çocuğun gözünü inceler ve körlüğe yol açabilecek tüm olası nedenler üzerinde dururlar ama yine de fiziksel bir kusur bulamazlar. derken, çocuğun tıbbi geçmişini araştırırken, bebekliğinde küçük bir enfeksiyonun iyileşmesi için gözün iki hafta süreyle bandajla kapatıldığı bilgisine ulaşırlar. sonuç olarak, bu gözden gelen sinyalleri işlemesi gereken sinir devreleri uygun şekilde gelişmemiştir (muhtemelen bambaşka görevlere atanmışlardır) ve bundan dolayı göz işe yaramaz hale gelmiştir.
    bu çarpıcı örnekte de görüldüğü üzere, çok hızlı bir şekilde gelişmekte olan, yaşamının ilk yıllarındaki bebekler ve çocuklar doğru uyarana maruz bırakılmalıdır. çünkü o çocuk için uyaran, her şeydir.
hesabın var mı? giriş yap